İNSANLARIN İÇİNDEKİ İYİLİĞİ ÖLDÜRMEYİN

Bir zamanlar bir köyde bir ağa yaşıyormuş. Bir de özgürlüğüne çok düşkün cesur bir delikanlı. Bu delikanlının öyle bir atı varmış ki dillere destanmış. Bütün yarışlarda ağanın atları dahil bütün atları geride bırakıyormuş. Ağa sürekli olarak bu ata sahip olmak istiyormuş. Fakat delikanlı bir türlü satmaya yanaşmıyormuş. Ağa bu atın hasreti ile günden güne eriyormuş.
Ağanın en zeki adamlarından birisi ağaya:
"Ağam kendini üzme, akşam o atı ahırda bil."
Delikanlının her akşam köye döndüğü yolun kenarına yüzükoyun uzanmış ve delikanlı yaklaşınca da:
"Ah...karnım...ölüyorum!"diye inlemeye başlamış.
Delikanlı atından indiği gibi adamın yanına gitmiş. Onu usulca yerden kaldırıp atına bindirmiş.
Sarsılmasın diye de kendisi atın yularından iple tutarak yürümeye başlamış. Birkaç dakika sonra hilekar adam, atın ipini yularından çözmüş ve at ile hızla uzaklaşmaya başlamış.
Atının ipleri elinde kalan delikanlı, giden atlıya bağırmış.
"Bir dakika bekle, bir şey söyleyeceğim. Sakın atı bu şekilde elde ettiğini kimseye söyleme."
Adam gülerek;
"Neden? Enayi olduğun ortaya çıkmasın diye mi?"demiş. Delikanlı üzgün bir şekilde devam etmiş.
"Hayır, onunla ilgisi yok. Fakat sen bu olayı herkese anlatırsan bir daha hiç kimse yol kenarında rahatsızlanan ve gerçekten yardıma ihtiyacı olan insanlara durarak yardım etmez. Bu insan senin kardeşin bile olsa. Yani sen bu olayı anlatarak insanların içinde olan iyilik yapma arzusunu yok edebilirsin.."
Bu sözlerden bir hayli etkilenen at hırsızı atı geri getirmiş ve:
"Asıl sen bu olaydan sen hiç kimseye bahsetme. Ne olur demiş."

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi