
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
İyi de insanlar bu şehri Özgür bir şehir olduğu için seviyor. Bunu niye anlamak istemiyorlar...
Bu şehir Yılmaz Büyükerşen'den ibaret bir şehir değildir...
Ama...
Bu şehir AKP İktidarı ile var olmuş bir şehir de değildir.
Eskişehir Büyükerşen'den ve AKP iktidarından önce de vardı.
Göreceksiniz, sonrasında da olacak.
O nedenle...
Baktıklarında şehrin olumlu manzarasını görüp, bu manzarayı tamamıyla Büyükerşen'e endeksleyenler de yanılıyor, baktıklarında şehrin olumsuzluklarını görüp, iktidar yalakalığına soyunanlar da.
Sadece yanılmakla kalmıyorlar.
Her ikisi de, baktıkları yerden yaptıkları değerlendirmelerle kente olabildiğince zarar veriyorlar.
Evet; bu şehrin bir dolu sorunu var.
Dahası...
Bu şehirden daha düzenli şehirler de var.
Ama buna rağmen bu şehre hayran olan binlerce insan mevcut.
Tutun götürün bakalım o "Daha düzenli olan" şehirlere yaşayabilecekler mi?
Yaşayamazlar.
Çünkü...
Eskişehir'i sevdiren neden "Düzen" değil ki...
İşte bunu anlamıyorlar bir türlü...
Her şehrin kendine göre bir ruhu vardır.
Ama kentli olmanın öncelikli kriteri, Özgürlüktür.
Ne diyor Buket Uzuner;
-"Düşünceyi dile getirme özgürlüğü, farklılıkları özgürce yaşayabilme özgürlüğüdür aslında kentin sınırlarını çizen"
Bir dolu soruna rağmen Eskişehirlinin Eskişehir'i ölesiye sevmesinin asıl nedeni budur işte...
Eskişehir'in özgür kent olmasıdır.
Bu şehirde iki kadeh rakı içen ile, iki rekat namaz kılan yolu kesiştiğinde iki çift laf edebilir.
Her ikisi de samimidir çünkü.
Şehrin Özgür bir şehir olduğundan güç alıp, birbirlerinin özgürlüğüne asla karışmaz.
Dini vecibelerini tam anlamıyla yerine getiren birini, içki masasında ki arkadaşlarının yanında görürsünüz bu şehirde.
Yadırgamazsınız.
11 ay boyunca ayık görmediğiniz birini de, Ramazan ayı boyunca oruç tuttuğuna şahit olursunuz.
Yine yadırgamazsınız.
Zira; bu şehir Özgür kimliği ile kaldırır bunu.
O sürekli ısıtılıp ısıtılıp önünüze sunulan ve sürekli Eskişehir ile kıyaslanan Konya, Kayseri, Gaziantep ve benzeri illerde olmaz bu söylediklerimiz.
İçki içine de, camiye gitmeyene de aynı gözle bakarlar çoğu yerde.
Samimiyet de "hak getire" dir.
O yüzden...
Artık kimse çıkıp da "Bu şehrin neresini seviyorsunuz? Bu şehirden daha güzel ve düzenli şehirler var. Gidip bakın oralara bir" diye okudukları martavallara bir son vermeli.
Çünkü artık bu mukayese kabak tadı vermeye başladı.
Bu şehri sevenler, bu şehrin Özgürlüğünü seviyor arkadaş.
Sizin o sürekli "Daha düzenli" dediğiniz şehirler, içinde yaşadığı insanları hak ediyor mu? Bir de bunun sorgulamasını yapsınlar...
Daha olmadı...
Gidip oralarda yaşayın da, siz de biz de mutlu olalım...
Böylece...
Özgür Eskişehir de özgür yaşamayı sevenlere kalsın...
.........
Karşılıklı dikiş tutmuyor
Eskişehir milli Eğitim müdürü İbrahim Ceylan Kayseri'ye tayin olduğunda, Kayseri Milli Eğitim müdürü Erdoğan Ayata Eskişehir'e tayin olmuştu.
İbrahim Ceylan Kayseri'de "Ailevi sorunlarım var" diyerek görevi bıraktı.
Bunun üzerine...
Bakanlık İbrahim Ceylan'ı Ankara'ya adı.
İbrahim Ceylan'ın tayini Ankara'ya çıkmasının hemen ardından, Eskişehir milli Eğitim Müdürü Erdoan Ayata'nın tayini ise Kırşehir'e çıktı.
Anlayacağınız...
Karşılıklı dikiş bir türlü tutmuyor.
.......
Bilgisayar
sistemi çökünce...
Çarşamba günü telefonlar susmadı.
SSK yapılandırmasında son günmüş.
Nasıl olduysa bilgisayar sistemi çökmüş.
Arayanlar "Bu gün yatıramazsak kayıt dışı olacağız" diye dert yanıyordu.
Arayıp soralım istedik, telefonla bir türlü ulaşamadık.
Zira.
Bizim gibi arayan mükellefler de ulaşamamış.
Sizin anlayacağınız...
Çarşamba günü olağanüstü bir gün yaşanmış sistemin çökmesiyle.
Bundan dolayı mağduriyet yaşandı mı bilemiyoruz ama, umarız yaşanmamıştır.
Sistemde ki çökme, mükellefe mağduriyet olarak yansımamıştır.
Umarız...
.....
CHP işte böyle muhalefet yapmalı
29 Ekim kutlamalarında Cumhuriyet Halk Partisi'nin takındığı tavır eleştiri konusu oldu.
Özellikle iktidar partisi bu tavrı son derece ağır kelimelerle eleştirdi.
CHP liler ise, partinin 29 Ekim kutlamalarında göstermiş olduğu tavrı onaylıyor.
Bunlardan biri de Eskişehir milletvekili Süheyl Batum.
Süheyl Batum, CHP nin 29 Ekim Bayramı kutlamaları sırasında aldığı tavrın gerçek bir muhalefet tavrı olduğunu söylemiş.
Dahası.
Bundan böyle kitlelere ulaşmada CHP nin bu tür eylemlerle kendini anlatması gerektiğinin altını çizmiş.
Kısacası...
Süheyl Batum "CHP işte böyle muhalefet yapmalı ve yapıyor" demiş.