4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

İZ BIRAKANLAR...

Eskişehir' e, pek çok bürokrat geldi gitti. Bu bürokratlardan, yalnızca çalışmaları, icraatları, tavır, davranışları ile örnek teşkil eden bürokratlar, hep hatırlandı. Bıraktıkları eserleriyle de takdir aldılar. Özellikle de vatandaşlarla olan ilişkileri, hala sohbetlere, konu yapılıyor. Bu bürokratlardan, valilerimiz Sayın Sami SÖNMEZ, Sayın Mehmet KILIÇLAR, Sayın Kadir ÇALIŞICI ve Sayın Ali Fuat Güven'dir.
Valilerimiz, faktörler ne kadar değişse de, değişen koşullara uydular. İnsanlarla da iyi ilişki kurdular. Bir işin başarıya ulaşmasında, devamlı bilgi alıp muhtelif görevleri, bilgi yetenek ve deneyimlerine göre, en uygun kişi/kişilere dağıtmak ve takip etmek suretiyle en iyi sonucu aldılar. Bu özellikleri ile de örnek oldular.
Sayın SÖNMEZ, düşünceleri, fikirleri ve konuşmaları, sade, duru, pak ve moral vericiydi. Ayrıca dünya için ahretini, ahret için de, dünyasını, terk etmeyen, dengeli bir hayat anlayışı da vardı. Her zaman, risk almaya yatkın, zamanı iyi kullanan, alçak gönüllü, fırsatları değerlendiren, gelişmelere çok iyi adapte olan, ufku geniş, bir yapıda gördük.
Sayın SÖNMEZ, emekli olmasına rağmen, Eskişehir' i unutmadı. Nitekim, Tayfur Bayar Lisesi'nin açılışında," Sevgili Tayfur BAYAR, yaptırdığınız o sıcak sevgi yuvası okulla, öyle bir resim yaptınız ki, bu resim içinde kar çiçekleri var. Siz, karanlığı ışıkla boğan, sevda türkülerindeki içtenliğin, çağdaş değerlerin resmini yaptınız. Sağ olun, var olun. Umarım bu güzel davranışınız, herkese örnek olur." demişti...
Sayın ÇALIŞICI ve yatırımcı daire müdürleri ile birlikte Sivrihisar'a, gitmiştik. Sivrihisar'daki tüm programına da katıldık. O' nu, bir gönül ve bir halk adamı olarak gördük. O gün, gezi süresince, halkla iç içe ve birlikte icraat sergilemişti.
Sayın ÇALIŞICI, Eskişehir' ın, sorunlarının çözümüne ciddi katkıda bulundu, özellikle de Eskişehirspor'a karşı ilgisi, taraftardan büyük takdir almıştı.
17 Ağustos Depreminde, üç gün, enkaz kaldırma çalışmalarına katılmış, görülen eksiklileri de o günkü, Valilerimiz, Sayın Ali Fuat GÜVEN' e aktarmış, en çok sorunun da çadır kentlerde yaşadığını belirterek, Eskişehir' de, çadır kentlerin kurulmasını önermiştik.
Sayın GÜVEN, önerimizi olumlu buldu. Zincirlikuyu Mahallesinde 62500 m2, Mamuca da, 55500 m2 ve şahin tepesinde olmak üzere üç çadırken kurulmuştu. Şahin Tepesindeki çadır kent, yeri bir kooperatife tahsis edilerek, Mamuca yolundaki çadır kentte, TOKİ tarafından, ev yapılarak, ortadan kaldırıldı. Zincirlikuyu Mahallesinde 62500 m2 çadır kentinde akıbetini bilmiyoruz. Oysa bu çadır kent sahalarının ve deprem için gerekli malzemenin, her an hazır olması gerekir.
Sayın KILIÇLAR' ın, genç olması, Eskişehir için bir şanstı. İfadesini kullanmış, başarılı olacağını da okuyucularımızla paylaşmıştık. Ancak "daha erken" diye eleştiri de almıştık. O günlerde, Sayın KILIÇLAR, Mardin'de yaptığı başarılı çalışmalardan dolayı, İZDER tarafından, "Yılın Valisi " seçilmişti.Görevli olduğu illerde, toplumsal barış ve sosyal devlet anlayışının oluşması için, gösterdiği gayret ve caba hala hafızalardadır.
Sayın KILIÇLAR' a, ilettiğimiz, her sorunla ilgilendi, anında ilgili daireleri, arayarak çözdü. Özellikle de, Sivrihisar ve ULU Cami ile ilgili sorunlarla, bizzat ilgilendi. Bildiği doğrulardan taviz vermedi. Devleti, her şart ve zeminde savunan, bir yönetici olarak gördük. İlin, yapısal ve işlevsel sorunlarını, çözmesiyle de dikkat çekti.
Valilerimizin, kendilerine ilettiğimiz her sorunla ciddi şekilde ilgilendiler, halkla olan ilişkileri, özellikle de zor günlerde, dostlarının yanında olmaları, hala unutulmadı. Özellikle de yetenekleri, girişimcilikleri, yatırımcı, dinamik, değişimci, eğitimli, risk alan davranışları, Eskişehir' de, yaptıkları icraatları ve görev yaptıkları süre içinde gösterdikleri performansı, hatırladıkça, onları özlüyor, kendilerini bir kez daha takdir ediyoruz.
Elbette kentte başarıları ile övgü alan, pek çok devlet görevlileri de oldu. Bu bürokratlarımızdan biride, Ziraat Fakültesi Dekanlarımızdan Prof. Dr Hasan TOSUN' du. Onun döneminde, Ziraat Fakültesi' nde, bireysellik yerini, "TAKIM RUHU" hakim oldu. Rekabet, yerini iş ve güç birliğine bıraktı. Bilgi ve kaynakların paylaşımı, en üst düzeyde oldu. Koordinasyon arttı. Bölümler arası bütünleşme oluştu. İcraata, "TOPLUM KATILIMI" ve ORTAK PAYDA hâkim kıldı. Ziraat Fakültesi' nin de mimarı oldu.
Bugünde görevde olan, başarılı çalışmaları ile iz bırakan kadın yöneticilerimiz var. Bu yöneticilerimizden biride, Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü, Sayın ÇOPUROĞLU' dur. Alanında donanımlı, hazırlıklı; bilinçli olarak, her görevi başarıyla yürütür. Yaşadıklarını ve yaşananları sorgulayarak ve bunlardan ders çıkartarak, hizmet verir. O, tarihi mirasın, torunlarımızın emaneti olduğunu, korunması gerektiğini her vesile vurgular. Korumak için de her türlü fedakârlığı yapar. Tarihi mirasın da hamisi olup, Eskişehir, Afyon ve Bilecik için de bir şanstır.
Hülasa başarılı bürokratlar, Eskişehir' i, sevdiler, kendilerini de sevdirdiler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi