Demiryolu üzerinin değerlendirilmesi konusu ile ilgili Harun Karacan'ın açıklamalarını yorumladık dün.
Değerlendirmemizde, Karacan'ın Büyükerşen'e getirdiği eleştiriden daha çok, kullandığı üsluba dikkat çekmiştik.
Öyle ki Karacan, demiryolu üzerinde bugün yapılan betonlu düzenlemeler için Büyükerşen'in de onayı olduğunu söylerken, bu imzanın iyi niyetle atıldığını ifade etmekten de geri kalmamıştı.
Yani geçmiş dönem siyasetine göre, daha ılımlı ya da konulara daha akılcı bakabileceğini göstermişti.
Bu yüzden de Karacan'ın eleştiri konusu yaptığı peyzaj düzenlemelerinden daha çok, yeni dönemde ortaya onacak siyasi üslubun dikkat çekici olduğunu ifade etmiştik.
++++
Dün Büyükerşen'in düzenlediği basın toplantısına da katıldık.
Biraz gecikmeli olsa da toplantının önemli bir kısmını dinledik.
Hatta toplantı sonrasında Başkan Büyükerşen ile mevcut düzenlemelere ilişkin ve geçmişe yaşanan olaylara dair uzun bir sohbet bile gerçekleştirdik.
Hem toplantı sırasında, hem de kişisel olarak yaptığımız sohbette Büyükerşen'in Karacan'ın attığı adıma olumlu olarak karşılık verdiğini gördük.
Büyükerşen attığı imzayı kabul etti öncelikle.
Cevap olarakta kendisinin onay verdiği taslak proje ile uygulanan proje arasında çok büyük farklar olduğunu dile getirdi.
Tıpkı O da Karacan gibi bu savunmayı yaparken siyasi rakiplerine yönelik kırıcı sözler etmekten çekindi.
Hatta ve hatta Karacan'ın bu konuya yönelik yaklaşımının da son derece olumlu olduğunu bile söyledi.
Karacan'ı şehrin meseleleri ile ilgilenmekten dolayı da kutladı.
+++
Yani, tarafların şehri ilgilendiren böylesine ciddi bir konu da bile birbirlerine olan yaklaşımı şehrin özlediği tablodan başka bir şey değildi.
Üstüne üstlük gelecek adına Büyükerşen'in olumlu sinyaller vermesi ve "Birlikte çalışabiliriz" mesajını göndermesi de takdire değer bir yaklaşım oldu.
+++
Geçmişteki siyaset tarzı, demiryolu üzerindeki düzenlemeler konusu ile geçmişte bırakıldı.
Artık bunu kolayca söyleyebiliriz.
O nedenle bundan sonraki sürece çok daha olumlu pencereden bakabiliriz.
En azından bugüne kadar hükümet ve belediye arasında yaşanan uyumsuzluğun en aza indirgenebileceğini ifade edebiliriz.
Mutlaka ki görüş ayrılıkları ve siyaseten tarafların birbirlerini tırmalayıcı beyanatları olacaktır.
Bu zaten hem siyasetin, hem de siyasi rekabetin doğasında olan bir şey.
Fakat;
Konu Eskişehir olunca tarafların artık bir araya gelebileceği konusunda hayli iyimser bir psikolojiye büründüğümüzü de belirtmek istiyoruz.
Hatta ve hatta demiryolu projesinin kentlinin istediği yönde değiştirilmesi ya da tadilattan geçirilmesi konusunda bir araya gelinerek ortak bir çözüm bulunabileceğini bile düşünür hale geldik.
+++
Kısaca;
Özlediğimiz ya da beklediğimiz siyasi yaklaşımların yeni dönemde olacağına kanaat getirdik.
Hem Karacan'ın, Büyükerşen'in iyi niyetle çalıştığını söylemesi;
Hem de Büyükerşen'in Karacan ile ilgili olarak konulara akıllı yaklaştığını söyleyerek yeni dönemde birlikte işler yapabileceklerine inandığını dile getirmesi bunun bir ispatı.
Ve demiryolu üzerinin yeniden düzenlenmesi ve tarafların bu işe ortak gayret koyması, şu ana kadar tarafların birbirlerine attıkları iyi adımların sonucu olur.
Bundan sonraki projeler de hükümet-belediye uyumunu en üt seviyede görürüz.
Ki böyle olması durumunda mutlak kazanacak olan Eskişehir olacak.
Bunu da çok iyi biliyoruz...