Üç yıldır 0–0 olunca ilk maçlar, geleneğin bozulmamasını sanki ışıklar istemişti bu kez!
Rakibin Gençlerbirliği olması ve iki sezondur da Eskişehir'de yine 0–0 bitmesi maçların, ışıkları iyice karanlığa gömdürdü.
Tam 16 dakika gitti direklerin üzerinde ampullerin rengi!
Ve o karanlığa gidiş, ışıkların değildi sadece, Eskişehirspor'un da galibiyetiydi!
***
Karanlıkla birlikte, konsantrasyon eksikliği geldi.
Rakibe daha ilk düdükle saldıran ayaklar, ışıkların yeniden sönüp yanmasıyla durdu!
Daha doğrusu takımın futbol mantalitesi kırıldı!
Bilincini yitirmiş, maç adaptasyonunu tamamen kaybetmiş bir ekip geldi.
Hünerli ayaklardan çıkan her top, şuurlu bir atak olarak olgunlaşmadı rakip kale önünde.
Bir kör dövüşü yapar gibi gitti Es-Es rakibi üzerine.
Sonuçta da beklenen olmadı!
Yani filelere bir top girmedi...
Maç diğer sezonlar olduğu gibi 0-0 bitti!
Sadece ışıkların istediği oldu ve Gençlerbirliği çok istediği puanı aldı gitti!
***
Anlayacağınız;
Güzel başlayan gece, ışıkların kararması ile hüzünlendirdi hepimizi...
Ancak;
Maç havasından son derece uzaklaşan takımın verdiği mücadele, keyiflendiriyordu maç sonuna kadar.
Her ne kadar son düdüğün ötesi istediğimiz gibi olmasa da;
Takımın gelecek haftalar için öngördükleri mutlu etti bizleri...
Ve sezonun ilk maçı, karanlığın hakimiyeti ile geride kaldı.
Ve belki de gelecekteki aydınlığı müjdeledi koskoca kente!
Ne dersiniz?
Hepimizin içinde böylesine futbol batılı inançlar yok mudur?