İnsan olarak başta diğer insanlar olmak üzere, hayvanlara, bitkilere ve doğaya karşı da sorumluluğumuz vardır. Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesinde bu durum vurgulanmaktadır "Madde-2. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır".
5199 Nolu "Hayvanları Koruma Kanunu" nda bu beyannameye paralel olmak üzere "Madde-4-c) Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır. g) Hayvanların korunması ve rahat yaşamlarının sağlanmasında, insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenleri de dikkate alınmalıdır" ifadeleri bulunmaktadır.
Bugünkü yazıyı, HAYTAP birlikteliği ile yeni başlattığımız KEDİ EVLERİ PROJESİ nedeniyle sadece Kedilere ayırdım. Başka bir köşe yazısını ise Köpeklere yönelik projeye ayıracağım.

"HAYDİ KEDİ SEVERLER! PAMUK ELLER CEBE! GÖSTERİN KEDİ SEVERLİĞİNİZİ"

Kış mevsimi bütün şiddeti ile devam etmektedir. Bu soğuklardan da özellikle sahipsiz sokak hayvanları olan Kedi ve Köpekler etkilenmektedir. Hayvan Hakları Koruma Yasası, sahipsiz sokak hayvanlarına karşı insanların zarar görmemesi ve bu hayvanların da korunması sorumluluk ve görevini tamamen yerel Yönetimler olarak Belediyelere ve Orman Bakanlığı ile Özel İdarelerin desteğine vermiştir.
Çağdaş bir şehir konumundaki Eskişehir'de Kedileri dağınıklıktan, hastalıklardan ve sürekli kollamaya yönelik olmak üzere kalıcı ve çok yönlü etkili bir girişim ve yapılanma maalesef bulunmamaktadır. Ancak küçük kulübeler şeklinde birkaç parkta girişimler veya vatandaşların bireysel çabaları söz konusu.
Eskişehir'deki belediyelerden Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri, birer "Geçici Hayvan Barınağı" oluşturmuşlar ve burada ağırlıklı olarak Köpeklerle, çok az sayıda ise Kedilerle ilgili geçici bakımlar uygulamaktadırlar. Bu güzel uğraşları nedeniyle her iki belediyenin ilgililerini candan kutlarım. Ülkemizde Çağdaş Şehir örneği ve aynası konumunda olan ESKİŞEHİR'İN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'nin ise böylesi bir barınağı bulunmamaktadır. Bu YASAL GÖREVİNİ YAPMAMAyı, diğer 2 ilçe belediyesinin barınaklarına bir süre 2 şer Veteriner vererek yapma yolu ile görünüşte bu eksiğini kamufle etmeyi seçmişken, geçen yıl bunları da geri almış bulunmaktadır.. Böylece Çağdaş Şehir olma konumuna yakışmayan bir tutum içindedir.
Merak ettim ve Ülkemizde özellikle Kedilere yönelik koruyucu ve kollayıcı girişimler var mı diye araştırdım. Araştırıp güzel ve çağdaşlığa yakışır örnekleri gördükçe Eskişehir için hem üzüldüm, hem de yakıştıramadım. Birçok şehirde, şu anda Eskişehir'deki gibi küçük kulübeler şeklinde yapılanmalar var. Ancak Kedi Evleri şeklinde demirden 1,5 x 1,5 x 1.80 (yükseklik) ve içinde 12 veya 16 kedi için birer yuva olmak üzere kalıcı demir iskeletli Kedi Evlerinin parklara yerleştirilmesi yapılanmalarının İstanbul Beşiktaş, Çanakkale, Bafra, Karabük, Bolu, Bursa ve Erdek Belediyeleri tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu görünce mutlu oldum. Özellikle de geçen ay Bitlis-Tatvan Belediyesinin de Kedi Evlerini parklara yerleştirme haberini görünce de çok gururlandım.
Ağustos ayında, bir sabah yürüyüşüm sırasında 2 köpeğin saldırısına uğradım, ısırıldım ve sırt üstü düştüm. O günden beri de omurgamda oluşan kırık ve adale ezilmelerimin tedavisi ile uğraştığım için bir türlü kendime gelip sahipsiz sokak hayvanlarının durumu ile ilgilenemedim. Ancak biraz daha iyi olur olmaz hemen Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri ile görüştüm.
Görüştüğüm Odunpazarı Belediyesinden Sn. Burak Özen'e Kedi Evleri yaptırmayı ve müsaade ederlerse mahalle parklarına yerleştirmeyi düşündüğümü anlattım. Durumu Odunpazarı Belediye Başkanı Sn. Kazım Kurt'a ilettikten sonra olumlu karşılandığını ve yaptırılacak Kedi Evi kadar malzemeyi getirmemi ve Fen İşlerinde işçiliğini yaptırmayı düşündüğünü bildirdi. Böylece işlemin hem daha ucuza olacağı ve daha fazla Kedi Evi yaptırılabileceğini açıkladı. Bu yapıcı yaklaşımdan mutlu olarak Tepebaşı Belediyesinden Başkan Yardımcısı Sn. Melih Savaş'a gidip durumu anlatınca ilgileneceğini ve Başkan Sn. Ahmet Ataç'a ileteceğini bildirdi. Her iki ilçe Belediyesi yetkililerini, konuya olumlu yaklaşmaları nedeniyle kutlar ve teşekkür ederim. Bu olumluluklar üzerine HAYTAP il temsilcisi Sn Ayten Tutkun ile görüştüm ve birlikte bu projeyi gerçekleştirmek üzere konuştuk. Tesadüfen Salı günü Tepebaşı Belediye Başkanı Sn. Ahmet Ataç ile önceden programlanmış görüşmesinde konuyu gündeme getirip Sn. Ataç'tan da olumlu bir yaklaşım görmüş.
Her bir Kedi Evi için gereken demir ve tel örgü ile kereste miktarı ve birim fiyatları yaklaşık 1300-1500 YTL civarında olacak diye düşünüyorum. Her Kedi Evini sponsor edecek olanın ismi Kafesin bir köşesine yazılı olarak belirtilecektir.
Şimdilik 6 sponsorlu olan Kedi Evi sayısını arttırmak üzere dostlar nezdinde gerek HAYTAP temsilcisi ve gerekse ben arayışlarımıza devam edeceğiz. İnşallah her semt parkına birer adet Kedi Evi yerleştirmeyi gerçekleştirebiliriz. Ulaşacağımız saya göre alacağımız malzemelerin yarısını Tepebaşı, yarısını da Odunpazarı Fen İşlerine verip, yapılacak Kedi Evleri Belediyelerin uygun göreceği mahalle parklarına yerleştiricek.
Sponsor olmayı isteyenler, Odunpazarı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğüne (0222-2361970), Tepebaşı Belediyesi Park ve Bahçe İşleri Müdürlüğüne (0222-2114000), HAYTAP Eskişehir Temsilcisi Sn. Ayten Tutkun'a ve Benim Muayenehane Sekreterliğime (0222-2321203) bu isteklerini iletebilirler.
Yaptıracağımız Kedi Evlerinde İstanbul Beşiktaş Belediyesinin parklara yerleştirmiş oldukları Kedi Evlerini örnek aldık. Belediyenin İnternet sitesinde resimleri bulunmaktadır.
NOT-2: 20 Ocak 2016 tarihinde 2 haftada bir Çarşamba günleri saat 17.30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETLERİ" ne İnşallah devam edeceğim.