Kentlerimize sahip çıkalım

Yerel seçimler yaklaşıyor. Eğer herhangi bir beklenmedik nedenle tarih değişmezse seçimlere bir yıldan az kaldı. Siyasi partiler, yerelde yeni bir seçim mücadelesine hazırlanıyorlar. Bu nedenle medyatik siyaset dedikoducularının gündeminde siyasal isimler ve yüzler, yavaştan yer almaya başladı. Önümüzdeki yerel seçimde aday olmayı içinden geçirenler de yavaş yavaş kendi hazırlıklarını tamamlıyorlar. Medyatik toplantı ve gösterilerde bu kişileri daha fazla görmeye başladık. Birbirine selam bile vermeyenler, şimdi yan yana gelip dostluk mesajları veriyorlar.

Yerel seçimler; parti ve adayların, vatandaşların oyuna talip olmaları ile kalmıyor. Seçim ortamının kendine özgü bazı nitelikleri var. Örneğin; düne kadar toplumun genel sorunları ve özellikle yerel sıkıntılarıyla ilgilenmeyen isimlerin, birdenbire birer ‘problem çözme uzmanı’ olarak gündemde yer almaya başladığını görmeye başladık Yine yakın zamanda kulaktan dolma bilgilerle donanmış aday tanıtım broşürleri ortalıkta dolaşmaya başlayacak. Seçim sonrasında da bu broşürlerde verilen sözleri, veren de dâhil olmak üzere muhtemelen herkes unutacak. Ama her durumda bugünlerde yerele yönelik olan dergi ve gazetelerde de benzeri bir görünüme daha fazla tanık olacağız.

Örneğin son yerel seçimlerde yerelde aday olan parti ve kişilerin tanıtım ve propaganda olarak kullandıkları malzemelere ve bunların içerdikleri vaatlere bir göz atın. Geçen seçimden bu yana; yönetime gelebilmiş ise yapılanlara, muhalefet ise ilgi düzeyine dikkat edin. Bu dönem verilecek sözleri, bir de geçmişte yapılan vaatler açısından teraziye vurun. Olumsuzları olumlulara karşı, gerçekten sorunlara çare olanları ise göz boyama için yapılanlara karşı tartın.

Toplumumuzda siyaset, halktan ayrı bir kategori olarak yaşanıyor. Halk, kendi sorunları ile boğuşurken; Ankara merkezli siyaset, bambaşka bir dünyada yaşıyor. Her dönemde siyasilerin rant beklentileri ile küresel sermayenin talimatları, halkın taleplerinin çok önünde yer alıyor. Geçmişte siyasetçiler tarafından bazı kesimlere peşkeş çekilen kamu kaynaklarının bedeli, hâlâ halka ödettirilmeye devam ediyor. Ekonominin göreceli olarak istikrara kavuşmasının, nelere mal olduğunu anlamak için vatandaş olmak yetiyor. Muhtemelen siyasetçi, bedel olarak halk tarafından neler ödendiğinin farkında bile değil. Ülke çapında yaşanan sorunlarla yerelde yaşananların kaynak nedenleri aynı gibi…

Yaklaşan yerel seçimlerle birlikte ilgimi çeken görünümlerden bir diğeri, partilerin kendilerini yenilememekteki ısrarları… Türkiye’de siyasetin kendini söylem olarak yenileyemediği bir gerçek… Politikalarda değişiklikler ancak küresel eğilimlerin etkisiyle olabiliyor. Adeta siyasi içeriği, ülkenin kendi koşulları değil, dış dinamikler belirliyor. Ülke, kendi gündemini belirlemekte başarılı olamıyor. Yerelde siyaset ise diğerlerini eleştirip yerden yere vurmaktan öte bir anlam ifade etmiyor. İşe yarayacak olanlar ise bir incir çekirdeğini doldurmaz.

Siyasi söylem bir yana; siyasi partilerin yereldeki yapılanmalarına baktığımda; yeni kadrolar ve yeni katılımlar üretmekte de sorunlu olduklarını gözlüyorum. Toplumun yaş ortalamasının düşüklüğüne rağmen, siyasi partilerin yaş ortalaması hâlâ yüksek kalmaya devam ediyor. Pek çok siyasi parti, yıllardır bildiğimiz ‘sen, ben ve bizim oğlan’ ile ‘idare etmeye’ devam ediyor. Siyasi partilerin kendi iç çekişmelerini çözebilmek için, siyasette –eh, ona da siyaset denirse uzun yıllardır yer almış isimlerden medet ummaları bunun göstergelerinden bir diğeri.

Yerel siyasi parti yapılarının bu gerçeklerini ifade etmekle birlikte; partilerde yerel adayların belirlenmesinde genel merkez hegemonyasının bu dönemde de devam edeceğine hiç kuşkum yok. Bazı partiler aday olduğu kenti tanımayan adaylarla girecek seçime. Seçim sonucu ne olursa olsun; seçim sonrasında da aday olduğu ili hatırlamayanlar bile çıkabilir. Bu kentte yaşayan tüm vatandaşlar olarak şimdiden kendi kentimize sahip çıkmaya önce uyandıralım, sonra alıştıralım kendimizi.

Mail adresi: gbanger@bizobiz.net

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi