Keşke her şey Milletvekili Günay’ın anlattığı gibi olsaydı

AK Parti Milletvekili Emine Nur Günay’ın yaptığı uzunca bir açıklama var.
Deprem bölgesinde görevli imiş...
Açıklamasında da izlenimlerini aktarıyor.
Okuyunca şaşırmamak elde değil...
Onun aktardıklarına bakılırsa ’’deprem bölgesinde hizmet aksaklığı’’ falan söz konusu değil..
“Koordinasyon organizasyon şeması içinde herkesin görev yeri ve sorumlulukları belli. Her ilde 2 genel başkan yardımcımız, bakanlarımız bulunmakta. Koordinasyon iletişim gruplarımızda anlık bilgiler, ihbarlar paylaşılıyor ve hemen kaymakamlarımız ile milletvekillerimiz ekipleri yönlendirip müdahale ediyor.
Diğer bir görevimiz de yardımları gönderecek birimler, kişiler, STK’lar ile yerel ihtiyaç sahiplerini koordine etmekti. Bu bağlamda, Eskişehir Valiliği koordinasyonunda gelen yardımlar, bireysel ilişkilerden sonuçlanan iş insanlarının destekleri, STK yardımlarını ihtiyaç duyulan ilçelere hatta köylere yönlendirdik. Valiliğimiz karayolunun yanında hem hava koridoru hem de tren yolu koridoru oluşturdu. Özellikle hava koridoru ilk günlerde acil ihtiyaçlar için çok faydalı oldu.’’
Milletvekili Emine Günay’ın aktardıkları bölye...
Keşke her şey O’nun anlattığı gibi olsaydı.
O zaman her şeyden önce can kaybı daha az olurdu, depremzedeler bu kadar perişan olmazlardı.
Ne yazık ki, gerçekler O’nun aktardıklarından çok farklı...
Bunun en yakın tanığı da depremzedelerin kendisi...
Depremde felaketinde yaşamlarını yitiren Eskişehirli 2 genç var.
Melike Arıyürek ve Emircan Kocabaş...
Aileleri isyan ediyorlar.
’’Evlatlarının ihmal kurbanı’’ olduğunu ileri sürerek ’’sorumlulardan hesap sorulmasını’’ istiyorlar.
AK Parti Milletvekili Emine Nur Günay, Eskişehir’e geldi mi bilemiyoruz...
Geldiyse o yürekleri yanan ailelerin fertleriyle bir görüşsün...
Açıklamasında aktardığı izlenimleri onlarla paşlaşsın...
Bakalım nasıl karşılanacak?
Dedik ya, Emine Nur Günay’ın aktardıklarına bakılırsa ’’görev aksaması’’ ya da ’’ihmal’’ falan yok.
’’Ne var’’ mı?
O’na göre ’’Bilgi dezenformasyonu var.’’
“Sahada çalışırken hem ekipleri hem de oradaki depremzedeleri kötü anlamda en çok etkileyen şeylerden biri ise bilgi dezenformasyonuydu. Özellikle sosyal medya kanalları başta olmak üzere, iletişim araçları ile adeta kasıtlı yürütülen bir yanlış bilgi akışı mevcuttu. Sürekli yanlış ihbarlar veriliyor, ekipler bu ihbarlar ile zaman kaybediyordu. Sosyal medyada doğası gereği bir paylaşımın dolaşım süresi elinizde olmadığı için çoktan intikal edilmiş ve ilgilenilmiş birçok ihbar ekiplerin önüne tekrar tekrar düştü. Ve bu durum yine ciddi bir zaman kaybına sebep oldu. Bunun dışında yine alanda bazı provokatörler özellikle sosyal medya olmak üzere bazen de farklı kostümler ve kılıklar ile yayın organlarının alanda bulunan kameraları aracılığı ile hem bilgi dezenformasyonuna hem de yardım faaliyetlerinin aksamasına sebep oldular. Bu sırada depremzedeler ise sevdiklerine ulaşmaya çalışıyorlardı. Ancak bu provokatörler depremzede kılığında, alanda olmayıp olayları haberlerden takip eden kitlenin duygusal durumundan da beslenerek algı yaratmaya çalıştılar. Yabancı kuruluşlar tarafından açıkça fonlandığını bildiğimiz, hatta bunu açıklayan bazı sözde yayın kuruluşları, sosyal medya hesaplarından bu provokatörleri açıkça ön plana alarak paylaşımlarda bulundular. Elimizde bilgileri olduğu ve kim olduklarını bildiğim için çok net konuşuyorum. İlgili mercilerle paylaşılacak.”
Emine Nur Günay’ın suçlamaları bu kadar değil, dahası var.
’’Bölgeden geri geldiğimde tabii iletişim araçlarına ulaşımımız da daha rahat olduğundan paylaşımları inceleme fırsatım oldu. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, bölgeye gitmeden uzaktan yorum yapanlar, orada bulunup kasıtlı algı yapanlar kadar suçlu ve sorumlu.
Yollar konusunda yorum yapanlar var. Hatay ve ilçeleri arasında, Antakya, daha sonra Elazığ’a giderken Osmaniye, Nurdağı, Pazarcık, Gölbaşı, Malatya’dan geçtim, karayolunu bizzat kullandım. Yollar onarılmış, doldurulmuş, ulaşım kesintisiz sağlanıyor. Tabii bazı yerlerde sıkıntılar oldu. Depremin büyüklüğü sonrası bazen de artçılar ile birlikte zarar gören yollar oldu. Hatay’da yerin nasıl yarıldığını, fay hattının açtığı çatlakları gördük. Ancak bu yollar da yine hızla onarıldı ve kullanıma açıldı. Sıcak ofislerinde kahvelerini yudumlarken, klavyelerinin başında yapılan yolların çöktüğü ve hala ulaşımın sağlanamadığı paylaşımları yapanları o yolları kullanmalarını tavsiye ediyorum. Antakya’ya giderken iyi ki bu yollar yapılmış, bu yardımlar nasıl ulaşacaktı diye düşündüm.’’
AK Parti Milletvekili Emine Nur Günay’ın söyledikleri böyle...
Daha önce de belirttik...
Şaşırmamak elde değil...
Keşke her şey O’nu anlattığı gibi olsaydı.
Ne yazık ki, hiç de öyle değil...
Onun için insan ister istemez merak ediyor.
Emine Nur Günay, gerçekten deprem bölgesine gitti mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Vedat Alp Arşivi