‘’Keskin sakini’’ olmayı tercih eden belediyeciler

Keskin, kent merkezinin hemen yanında bulunan küçük ve şirin bir köydü.

Tarımsal üretim için son derece uygun arazileri vardı. Göletin de bulunduğu köyde yaşayan insanlar verimli arazilerde tarımsal üretim yaparak geçimlerini sağlıyorlardı.

O Keskin’den artık eser yok.

Köy olmaktan çıkartılıp ‘’mahalle’’ yapıldı.

Değişen yalnızca o olsaydı neyse… Değişen çok şey var.

Şehir merkezi ile ‘’birleşik’’ hale geldiği için cazibe merkezi oldu.

Arazileri kat be kat değer kazandı.

Nedeni ‘’tarımsal üretimin önem kazanması’’ falan değil… ‘’Zenginlerin villa hevesi’’ dense olur.

Güzelim tarım arazileri parsellenip satıldı.

‘’Yapılaşma yasağı’’ önce prefabrik evlerle delindi.

Sonrasında da lüks villalar dikilmeye başladı.

Nasıl dikildiklerine akıl sır erdirmek olanaksız… ‘’Bir yolu bulundu’’ işte…

Bu değişimle birlikte ‘’Keskin sakinleri’’ de değişti.

Kent merkezindeki para ve makam sahibi olan çok sayıda insan ‘’Keskin sakini’’ oluverdi.

Tarımsal üretim yapan asli sakinler, yeni sakinlerin gölgesinde kaldı.

‘’Keskin sakini’’ olanlar arasında ‘’yasa ve yönetmelikleri uygulamakla yükümlü’’ olan ‘’belediyeciler’’ de var.

‘’Keski sakini’’ olan belediye bürokratlarından birisi Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın Özel Kalem Müdürü Özcan Erkaya…

Gölete tepeden bakan bir tarlayı alıp üzerine lüks villa kondurdu.

İstikbal Gazetesi olarak kamuoyunun bilgisine sunduk.

Şaşkınlık ve sorular zinciri oluşturdu.

Bazı sorular yanıtını buldu.

Ancak hala yanıtını bulamayan sorular var.

Yakında onları bir kez daha anımsatırız…

‘’Keskin sakini’’ olan bir başka belediye bürokratı Deniz Kaplan…

‘’Fotoğrafçı’’ olarak girdiği Büyükşehir Belediyesi’nde ‘’yüksek tırmanma rekoru’’ kırarak Genel Sekreter Yardımcılığına kadar yükseldi. Belediye bünyesindeki tüm şirketler de onun kontrolünde…

Keskin sınırları içerisinde kurduğu bir çiftlik var ki, inanılır gibi değil…

Çiftliğin ‘’yaşam alanı’’ olarak ayrılan bölümünde lüks bir villa var. Görenlerin anlattığına bakılırsa ‘’her türlü konfora sahip’’ bulunuyor.

Bahçede üzeri açılıp kapanan bir yüzme havuzu var. Her türlü hava koşulunda kullanılabilir.

Öyle bir havuz olur da güneşlenmek için şezlong olmaz mı hiç?

Onlar da var.

Çok sayıda müştemilat bulunan çiftliğin çevre düzenlemesi de harika…

Aydınlatma aletleri ve kilit taşlar Büyükşehir Belediyesi’nin kullandıklarıyla aynı…

Elbette ki, oradan almamıştır.

Faturası falan kesin vardır.

Deniz Kaplan’ın çiftliği anlatmakla bitirilecek gibi değil…

Benzerleri ABD’de falan olabilir.

Ancak Eskişehir’de bir benzerini bulmak olanaksız…

Oluşturduğu sorular ise uzun bir liste oluşturuyor.

Yakında ilgililerin bilgisine sunarız…

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü ve tabi ki belediye yetkililerinden de yanıtlarını bekleriz…

Neyse…

‘’Keskin sakini’’ olmaya hazırlanan bir başka belediye bürokratı var.

O da Seyit Yıldızhan… Tepebaşı Belediye Başkanı Yardımcısı konumunda… Aslında ‘’ikinci başkan’’ dense de olur. Şimdi de belediye meclisine girmeye hazırlanıyor.

O da villa yaptırıyor.

Görenlerin söylediğine bakılırsa önemli ölçüde tamamlanmış…

‘’Belediye personeli çalıştırılıyor’’ falan da deniliyor ama bize pek inandırıcı (!) gelmedi.

Ahmet Ataç izin vermez (!)öyle bir şeye…

Onun da oluşturduğu çok sayıda soru var.

Onlar da sorulur elbette ki…

‘’Keskin sakini’’ belediyecilere ne denilebilir?

‘’Güle güle otursunlar’’ da denilemiyor ki…

Aslında denilecek ve yapılacak çok şey var.

Ama şimdilik neyse…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Vedat Alp Arşivi