Son günlerdeki konu malum fabrikalar bölgesi...
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, burası ile ilgili önemli bir karar verecek.
Verdiği karar ya bölgenin önünü açacak, ya da Eskişehir'in yıllarca o bölge içerisinde sıkışıp kalmasını sağlayacak.
Anlayacağınız;
Kurul hayli kritik bir karar için toplanacak.
Ve herkesin gözü o toplantıdan çıkacak olan kararda olacak...

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, bu alanda yapılaşmayı çok istediklerini söylüyor.
Elbette bunu yaparken bölgenin tarihi dokusuna özen gösterileceğini ifade ediyor.
Kurulun bunun aksinde alacağı bir kararı düşünemediklerini ifade ediyor.
Ve ardından da, "Ancak her şeyde olduğu gibi bu işe de, kentin gelişmesini istemeyen birilerinin çomağı uzanabilir" diyerek tereddütlerini ortaya koyuyor.
Böyle bir çomağı kim sokar diye düşündüğümüzde aklımıza ilk gelen, Ataç'ın muhalifi siyasiler oluyor.
Kuşkusuz bu konuda isim ortaya koyamayız!
Ancak;
Böylesine bir işi, kentin önünü tamamen tıkayacak böyle bir çomağı kim sokarsa soksun, bu işin ne partisi, ne muhalefeti ne de başka bir şeyi olabilir.
O yüzden kentin kalbindeki o gelişimi engellemenin ismi de olmaz, cismi de...

Neyse lafı uzatmayalım...
Amacın ne olduğuna bakalım.
CHP'li Murat Sönmez geçtiğimiz Pazar günü bu konuyu ele alıyor partide...
Sanki kendiside DSP'li gibi, DSP'li bir belediyenin yaptığına olanca desteğini sunuyor.
Bir an önce kurulun kararını vermesini istiyor.
Ve bu kararında şehrin hayrına olmasını ısrarla talep ediyor.
Kurul kararını almadan önce Eskişehir'i ve yapısını çok iyi bilmeleri gerektiğinden söz edip;
Bunun için yapılması gerekenler olduğunda üzerlerine düşeni yapabileceklerini anlatıyor.

Anlatmak istediğimiz şu;
Bir tarafta siyaset uğruna bu işe set çekmek isteyen birileri var;
Diğer tarafta sonu ne olursa olsun, sadece Eskişehir'in gelişimini düşününler...
Aradaki fark çok açık değil mi?