KIRMIZI PABUÇLAR…

KIRMIZI PABUÇLAR…

Nerede o eski bayramlar…

Bizim çocukluğumuz Yeşilçam filmlerine denk geldi ya, o yıllar da bir film izlemiştim kırmızı ayakkabılara dair, hala içimde sancıdır!

Ne zaman o ayakkabıları görsem o filmi, o filmdeki kız çocuğunu ve ağabeyini hatırlarım.

Bu sebeple kırmızı kurdeleli o ayakkabılara saygı duyarım!

Ahh, ayağıma göre olanını bir bulsam, gocunmam giyerim!

Gıcır gıcır parlayan o ayakkabılar, geçmişte birilerinin hayali oldu neticede…

O hayalleri ayağımda taşımak suç mu?

Şimdikilerin hayali olmadığı için kırgınlık da yaşatmam.

Geçen gün Hamamyolu’nda dolaşıyorum…

Ayakkabı tezgahlarının önünde rastladım…

Elime aldım o kırmızı pabuçları, uzun uzun baktım, fotoğrafladım…

Gülümsedim.

Bu kırmızı pabuçlar “bayram” dedim.

Bu kırmızı pabuçlar “çocukluk” dedim.

Bu kırmızı pabuçlar “samimiyet” dedim.

Sevinç dedim, mütevazi hayat dedim.

Bayramın geldiğine inandım!

O eski bayramlar kırmızı pabuçlarla yine geldi dedim!

Ayağıma uygun bir kırmızı pabuç bulsam kurdelesi üzerinde, sabah erkenden kalkar, ayağıma geçirir, sonra büyüklerimi ziyarete giderim.

Çünkü o kırmızı pabuçlar o filmdeki kız çocuğu gibi birilerinin hayali oldu…

O hayallere saygı duyarım, hakkını veririm…

Yaş mı?

Hiç fark etmez…

Bayram gelsin de…

Bırak beni kırmızı pabuçlarla görenler “deliye her gün bayram desin!”

İnanın umurumda olmaz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi