Kızılay, 1886 yılında kurulan bir kurum…
Kuruluş amacı ‘’dara düşenin imdadına yetişmek’’ olarak özetlenebilir.
Onun içindir ki, ‘’Kara gün dostu’’ deniliyor.
Uzunca bir süre tanımlamaya uygun işlevleri yerine getirdi.
Peki ya şimdi?
Ne yazık ki, yanıt olumsuz…
Dün de dile getirdik.
Kızılay’ın kurumsal sitesinde ‘’yapıyoruz’’ denilenler sıralanıyor.
‘’…Türk Kızılay beslenme alanında Mobil Ekmek Fırını, Mobil Mutfak ve Mobil İkram Araçları ile kaliteli ve hızlı hizmetle afetzedelerin yanında olur…’’
‘’…Ankara ve Erzincan’da bulunan çadır işletmesi ve atölyesi bulunan Türk Kızılay, yurt içi ve yurt dışı insani yardım çalışmalarında uzun süreli kullanılabilen afet çadırlarının yanı sıra ihtiyaca yönelik özel çadırlar da üretmektedir.’’
‘’…Ankara, Malatya ve Erzincan’da bulunan çadır üretim işletmeleri ile kişisel koruyucu ekipman ve tekstil alanında ihtiyaç duyulan ürünleri en üst kalite standartlarında ve yenilikçi bir bakış açısıyla üreterek, en hızlı şekilde çözümler üretir.’’
‘’Yapıyoruz’’ denilenler oldukça fazla…
Kurumsal sitede öyle de ya gerçekte?
Ne yazık ki, öyle değil…
Büyük deprem felaketinde kimlerin ne zaman, neler yaptığı ortada…
Kızılay’ın kurumsal sitesinde ‘’yapıyoruz’’ denilenler arasında, deprem bölgesinde yapılan yok.
Ne o ‘’üretiyoruz’’ denilen çadırlar ne de mobil mutfakta kaynatılan çorba var.
Dört bir yandan ‘’hızır’’ gibi yetişenler oldu da ilk koşması gereken Kızılay deprem bölgesinde varlığını hissettiremedi.
‘’Kızılay hiçbir şey yapmadı’’ değil…
Elbette ki yaptıkları var.
Türk Kızılay İl Merkezi tarafından hazırlanan bir ‘’basın bülteni’’ var.
Türk Kızılay Eskişehir İl Merkezi tarafından yapılanları içeriyor.
Türk Kızılay Eskişehir İl Merkezi Başkanı Egemen Temizsoy açıklıyor.
”Değerli Bağışçılarımızın emanetlerini depremzede vatandaşlarımıza ulaştırabilmek için gece gündüz demeden çalışıyoruz. İl merkezimizde kurmuş olduğumuz, “Depremzede Yardım Merkezi” alanına vatandaşlarımız bağışlarını iletebilirler.
Depremden etkilenen ve Eskişehir’e gelen vatandaşlar da buradan temiz kıyafet, ayakkabı, hijyen malzemelerini almaya devam edecekler.
Bugüne kadar Yardım Merkezimize başvuru yapan 557 depremden etkilenen vatandaşlarımızın, ihtiyacını karşılamış bulunmaktayız. Depremin ilk gününden beri ellerinden gelen her yardımı yapan Eskişehir halkına teşekkür ediyoruz.”
Kızılay İl Merkezi Başkanı Egemen Temizsoy’un ‘’yaptık’’, ‘’yapıyoruz’’ dedikleri böyle…
‘’Depremzede Yardım Merkezi’’ kurulmuş…
‘’Merkeze gelen depremzedelere kıyafet, ayakkabı, hijyen malzemeleri veriliyor’’ imiş…
Şu yapılanlara bir bakın…
Vatandaşlardan toplanan bağışlar depremzedelere dağıtılıyor.
İyi de bunları yapmak için Kızılay olmaya gerek yok ki…
Benzeri işler değişik kurum ve kuruluşlar tarafından fazlasıyla yapılıyor.
Odunpazarı Belediyesi tarafından ‘’Deprem Koordinasyon Merkezi’’ oluşturuldu.
Eskişehir’e gelen depremzedelerin gereksinimleri, yerleştirildikleri merkezlerde karşılanıyor.
Halk Market, dar gelirli vatandaşların yanı sıra depremzedelerin hizmetine de açıldı.
Halk Merkezleri ve Gençlik Merkezleri’nde yoğun bir çalışma yürütülüyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin yaptıkları da ortada…
Depremden sonra deprem bölgesinde hemen ekmek üretimine başladı.
İçme suyu sevkiyatı aralıksız olarak sürüyor. Onun yanı sıra seyyar tuvalet sevkiyatı da başlatıldı.
Deprem bölgesine gönderilen, Eskişehir’e gelen depremzedelere yapılan destekler de ciddi boyutlara ulaştı.
Belediyeler şöyle dursun, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Derneği bile ‘’şimdi Hızır olma zamanı’’ sloganıyla dünyanın desteğini sağladı.
Dernek Başkanı Mahsuni Ilgın ve yönetim kurulu üyeleri ile ‘’Hızır olmaya çalışan’’ tüm canlara sonsuz teşekkürler.
Teşekkür edilecek kişi ve kurum sayısı oldukça fazla…
Kızılay Başkanı, önce Eskişehir’de yapılanlara bir baksaydı keşke… Acaba o zaman ‘’Kızılay tarafından yapılanları’’ içeren o açıklamayı yapar mıydı?
Bilemiyoruz…
Ama Eskişehir’de değişik kurum ve kuruluşlar tarafından yapılanları görünce açıklama yapmak yerine mahcubiyet duyardı herhalde…