Her seçim döneminde alışık olduğumuz manzaralarla karşılaşırız.
Bunlardan en önemlisi, listeye giremeyen aday adaylarının başlattıkları eleştiri furyasıdır.
***
Aday adaylığı sürecinin devam ettiği günlerde, pek çok isim kendisini listede görür.
Buna kesin gözüyle bakar.
Hatta liste başına bile garanti gözüyle bakan bile vardır!
Bu dönemde de yaşadık hepsini;
"Genel merkezden söz aldım, ikinci sırayı bile kabul etmem" diyenlere rastladık.
Ancak siyaset başka türlüdür.
Listeler açıklanınca, siyasetin asıl yüzü ile karşılaşılır.
Bu da pek çok kişi de hayal kırıklığı yaratır.
Sonra eleştiriler ardı ardına gelir.
***
Listeler açıklanmadan bir gün öncesine kadar, aday adayı olunan partiler, değil ülkenin Avrupa'nın en iyi partisidir!
Ancak listelerden sonra iş değişir!
İsmini listede görmeyenler, aday oldukları partiyi eleştirmeye başlarlar.
En bilindik eleştiri de; "Bu liste ile tek vekil bile çıkarılmaz" olur!
***
Bu liste döneminde de yine benzer eleştirileri duymaya başladık.
Aday oldukları partilerin aleyhinde dahi çalışacak isimler olduğu söyleniyor.
Biz pek inanmak istemesekte, siyasetin neler yaptırabileceğini de iyi kötü biliyoruz.
Bu arada;
Yukarıda bahsettiğimiz durum elbette herkes için de geçerli değil!
Sözümüz meclisten dışarı!
'Her şeye rağmen, tüm gücümle partim için çalışacağım" diyen de var!
Ancak her seçim sonrası bilindik eleştirileri yine duyuyoruz.
Bu da listeler sonrası artık kalıplaşmış siyaset modeli diye düşünüyoruz...