CHP’de büyük sıkıntı yaratan bir organizasyon var.
‘’Kılıçdaroğlu Gönüllüleri’’ olarak tanımlanıyor.
Böylesi bir organizasyona neden gereksinim duyulduğunu bilemiyoruz.
Sağladığı yarar meçhul…
Yarattığı sıkıntı ise çok büyük.
‘’Örgütlere paralel bir yapı’’ algısı oluştuğu için Türkiye genelinde ciddi sıkıntı yarattı.
Eskişehir’de yarattığını ‘’sıkıntı’’ tanımlaması ile açıklamak çok zor.
‘’Kriz’’ ya da ‘’kaos’’ dense yeridir.
Nedeni de malum… ‘’Eskişehir koordinatörü’’ olarak görevlendirilen kişi…
Hakkında ‘’Evrakta sahtecilik’’ suçundan verilmiş 2 ayrı hapis cezası var.
Aldığı cezaların toplamı 2 yıl 6 ay…
‘’Evrakta sahtecilik’’ suçu 2 CHP üyesine karşı işlendi.
Partiyi de doğrudan ilgilendiriyor.
Doğal olarak disiplin soruşturması da açıldı.
Soruşturma sonunda verilecek ceza belli…
Partiden kesin ihraç…
Onun içindir ki, soruşturma tamamlanmadan istifa etti.
Doğal olarak dosya da rafa kaldırıldı.
Bir ara yeniden parti üyesi olmak istedi.
Ancak dosyanın raftan indirileceğini anlayınca vazgeçmek zorunda kaldı.
‘’Kılıçdaroğlu Gönüllüleri Eskişehir İl Koordinatörü’’ olarak görevlendirilen kişi işte bu…
Böylesi bir görevlendirmenin kabul edilebilir bir yanı yok.
Parti bünyesinde de kabul görmedi zaten…
Oluşan tepki büyük…
Her zeminde dile getiriliyor.
Tepebaşı İlçe Danışma Kurulu’nda çok sert bir üslupla dile getirildi. Aynı şekilde İl Danışma Kurulu’nda da yine gündeme getirildi.
Yaklaşık 2 aydır tam anlamıyla bir ‘’kriz’’ var.
Neler söyleniyor neler…
‘’Yenilir yutulur’’ türden değiller.
Böylesi büyük tepki karşısında, normal bir insanın yapacağı tek şey var.
O da görevi iade etmek…
Ancak söz konusu olan ‘’evrakta sahtecilik’’ suçundan mahkum olan Ali Şahin…
Görevi iade etmek gibi bir düşüncesi yok.
Aynaya hiç bakmadan suçlamalarda bulunuyor.
Neymiş efendim ona tepki gösterenler ‘’Kılıçdaroğlu’nun adaylığını istemeyenler’’ imiş…
İnsan söyleyecek söz bulmakta zorlanıyor.
Eğer Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı ‘’evrakta sahtecilik’’ suçundan hüküm giymiş o kişiye kaldıysa vay CHP’nin haline…
Tamam…
O kişinin ‘’görevi iade etmek’’ gibi bir düşüncesi yok.
Bir şekilde aldığı o görevle ‘’prim yapmak’’ istiyor.
Şaşırmamak gerek…
Tamam da ya partiyi yönetenlere ne demeli?
Yaklaşık 2 aydır varlığını sürdüren bir ‘’kriz’’ var.
Başka bir şey konuşulmaz oldu.
Partililer ateş püskürüyorlar.
Bu büyük öfke yatışacağa da benzemiyor.
Partinin gördüğü zarar çok büyük…
Seyirci kalınacak gibi değil…
Anında müdahale edip bu krizi çözmek gerekir.
Gereken belli de yapacak kim?
Müdahale etmekle yükümlü olanlar kıllarını bile kıpırdatmıyor.
Dahası utangaç savunmalarla ‘’olayı kabullendirmeye’’ çalışıyorlar.
Bu tavırlarıyla ‘’işi idare etmeye’’ çalışırken kendilerine de partiye de büyük zarar veriyorlar.
Kolayca çözülebilecek bir ‘’kriz’’ karşısında sergilenen bu tavrı görünce ‘’CHP’nin işi çok ama çok zor’’ dememek olanaksız…