Eskişehirspor gibi bir kulüpte yönetici olmak zordur.
Aslında...
Çoğu yönetici için, maçları Şeref Tribününden izlemekten başka bir avantajı da yoktur...
Bunun yanı sıra...
O kadar çok dezavantajı vardır ki, hemen her yönetici hemen her hafta "Niye girdim ki bu işe?" diye kendi kendine sorar.
Çünkü...
Bu iş için zaman harcar, para harcar...
Hiçbir yöneticinin yaptığı iyi bir şey görünmez.
Çünkü, yöneticinin başarısı direkt Başkana yansır.
Dolayısıyla...
Tadını da başkan çıkartır.
Ancak...
Yöneticinin başarısızlığı, direkt kendine yansır.
Başkan hemen aradan sıyrılıverir.
Üstüne üstlük...
Durmadan küfür yer yönetici.
Kaybedilen maçın günahı da, kötü gidişin sorumluluğu da Başkan kadar yöneticidedir.
O nedenle akıl karı değildir kulüp yöneticiliği yapmak
Yapanlar da bunu iyi bilir.
Bilmeyen de, en kısa sürede öğrenir.
Bu anlattıklarımızın dışında, örneğine çok rastlanmasa da kıyak yöneticilik yapanlar yok değil.
Fethi Heper örneğinde olduğu gibi, hem yöneticilik yapıp, hem de kulübün yeminli mali müşavirliğini yapmak suretiyle, para kazanabilenler de var.
Öncelikle şunu söyleyelim.
Fethi Heper'in Kulüp yöneticisi olarak, kulübün Yeminli Mali müşavirliğini yapması yasal olabilir...
Bu işten her ay maaş alması da yasalar çerçevesinde mümkün olabilir.
Ama...
Fethi Heper'in, yöneticiliğini yaptığı kulüpten Mali Müşavirlik hizmeti adı altında maaş alması hiç mi hiç etik değildir.
Dahası...
Bu etik olmayan olaya izin verenlerin de Etik davrandıklarını söylemek, mümkün olamaz.