KÜTUB-İ SİTTE’DEKİ HADİS VE SÜNNET GERÇEĞİ KİTABIM-2

Yeni çıkan “Kütub-i Sittedeki HADİS VE SÜNNET GERÇEĞİ” kitabım hakkında kısa bilgiye devam ediyorum.

Kütub-i Sitte’de, Kur’an-Hadis bütünlüğü çerçevesinde olup Hz. Muhammed’e atfedilen 510 konuya ilişkin 856 Hadis olduğunu belirledim (%14,3). Bu hadislerin Peygamberin bazı ayetleri tekrar ettiği ve pratik örneklediği sözler olduğunu gördüm. Demek ki “Kütub-i Sitte kitabının hepsi Hadis kitabı değildir. Diğer bir ifade ile Hadis dediğim sözler KUR’AN’Ȋ, yani ayetler temellidirler. Böylece “KUR’AN VE HADİS BÜTÜNLÜĞÜ”, “HADİSLER, KUR’AN’IN YANSIMALARI” söz konusu demektir.

Çünkü Hadis’in sahih olabilmesi için mutlaka Kur’an’a uygun olması gerekir düşüncem iyice pekişmişti.

Zaten Zumer-23. ayette Kur’an için “En güzel Hadis Kur’an’dır” demiyor mu?

Dolayısıyla Kur’an’ın arzına uygun olan ve Hz. Muhammed’e (asr) atfedilen söz Hadis, değilse Sünnet olabilir diye uygulanması önerilen yöntemi kullanmayı benimsedim. Böylece de bu kitap ile Kur’an’a dayanmaları ile Hadislerin reddedilmeleri artık söz konusu da olmayacaktır.

Kur’an’a Arz Yöntemi, Hadis’i inkâr için bir yöntem değildir. Aksine bu yöntem, Hadis'in doğru anlaşılması ve hayata geçirilmesi açısından başvurulması kaçınılmaz bir yöntemdir.

Bu yöntem ile Hadis’leri reddetmeden ve körü körüne taklit de etmeden, netleştirmeye katkı sağlamış oldum diye düşündüm ve düşünüyorum.

Yani Hadis, ayet temelli KUR’AN’Ȋ sözler demektir diye tanımlamış oldum. Böylece, Hadis denilen ve Kur’an’da uygun ayetleri olan sözleri değerlendirmeye ve ilgili ayetlerle birlikte veya sadece bu sözleri kitaplarımda kullanmayı uygun buldum. Çünkü gerek Kur’an ve gerekse Peygamber’in Kur’an temelli sözleri boş sözler değildir.[gö1]

Al-i İmran-103 ve Ahzab-39. ayetlerle, dinsel kurallar koyucu ve bu nedenle de sarılınması gereken tek kitabın Kur’an olduğu vurgulanmıştır.

Al-i İmran-103. Birlik halinde Allah'ın ipine /tek ilâhlı İslâm dinine ve son kılavuz ders kitabı /davet kitabı olan Kur’an’a, dolayısıyla Allah’ın tek dini demek olan muhkem kurallara sımsıkı sarılın ve bu konuda anlaşmazlıklara saplanıp gruplara bölünmeyin.

Ahzab-39. Bu nedenle de Allah'ın peygamberleri, sadece Allah'ın buyruklarını bildirmekle yetinirler. Allah'ın bildirdiği hükümlerinin dışına çıkmaktan korkarlar ve kim söylerse söylesin, Allah’ın buyruklarına ters olan geleneksel kararlara uymamaktan korkmazlar. Çünkü esas önemli olanın, Allah’ın hesap sorması olduğunun bilincindedirler.

Zuhruf-44. Ayette de zaten sorumlu olacağımız tek kaynak olarak Kur’an vurgulanmıştır.

Zuhruf-44. Şunu da bilesin ki bu Kur'an, Sana ve toplumuna anlayıp düşünecekleri bir uyarıcıdır /bir zikirdir ve hepiniz O’ndan sorumlu tutulacaksınız. Hesap günü de onun muhkem /evrensel değişmez amaç mesajlarını uygulayıp uygulamayışınız yönünden değerlendirilip sorgulanacaksınız.

Kütub-i Sitte’de, her biri birer Hadis demek olan Kur’an’daki ayetleri örnekleyerek ve yorumlayarak tekrarlayan hadisler dışında, 5973 – 856 = 5117 (%85,6) söz daha bulunmaktadır. (%14,3 Hadis’ler)

Halbuki asırlardır Sünni inancında olan toplumların “Tek Hadis Kitabı” diye kabul edilen kitap budur.

Hadisler dışındaki bu sözlerin 140’ında ilavesiz ve açıklamasız Ayetler bulunmaktadır (%2,2).

Böylece Kitapta net Toplam Sünnet grubuna giren sözler (5117 – 140 = 4977) (%83,3) olmaktadır.

Dikkat edilirse, belirlemiş olduğum Hadisler dışında olan bu sözlerin, PEYGAMBER’İN (ASR) VE SAHABENİN YAŞAMIŞ OLDUĞU ARAP TOPLUMUNUN bir bireyi olarak GÜNLÜK YAŞAMLARINI, GELENEKLERİNİ YANSITAN DAVRANIŞLARI VE SOSYO-KÜLTÜREL UYGULAMALARI AÇIKLAMAKTA olduğunu gördüm. Bunların içinde Hac, Kurban, Namazın kılınması ve Kıyamet Alametlerine ilişkin olanlar ve ibadet yöntemlerine yönelik sözler de bulunmaktadır. Bu grup sözler o zamanın toplumuna ait SÜNNET SÖZLER olmaktadırlar.

Dolayısıyla SÜNNET SÖZLER, KUR’AN İLE BÜTÜNLÜK İÇİNDE OLMAYAN SÖZLERDİR.

Sünnet olan sözlerin hepsi de Peygambere atfedilmemiştir. 3428’i (%57,3) Hz. Muhammed’e, 1637’si (%27,4) ise Sahabelere atfedilmiş sözlerdir.

İşte Kur’an ve dolayısıyla Hadisler dışında kalan ve Peygamberimizin bulunduğu toplumun gelenekleri, sosyo-kültürel uygulamaları ve kendisinin günlük yaşamını yansıtan sözler, SÜNNETULRESUL /SÜNNETULNEBİ /PEYGAMBERİN SÜNNETİ veya NEBEVȊ SÜNNET ismi ile tanımlanmaktadırlar.

Hadis ve Sünnet sözlerin farklı olduğu gerçeğini kabul eden yaklaşımda Sünnet sözler genellikle şöyle tanımlanmaktadır:

Peygamberimiz'in, peygamberliğinin başlangıcından vefatına kadar, Kur'an dışında söylemiş olduğu her söz veya yaptığı her fiil sünnet içinde yerini almış olmaktadır.“.

Bu duruma göre Peygamberin (asr) Sünnet grubunda olan sözlerinin, Kur’an’daki Muhkem /değişmez Evrensel farz ana kurallar gibi dinselleştirilmeksizin, insanların kabul edip etmeme özgürlüğüne bırakılması gerekmektedir.

Çünkü “SÜNNET GRUBU SÖZLERE, DİNSEL ZORUNLULUĞU OLMAYAN, HZ. MUHAMMED DÖNEMİNİN YAŞAM KİTABI” diyebiliriz.

Dikkat edildiğinde, sünnet sözlerin “Namazı tarif etme”, “Hac ve Kurban Menasıkları” dışındakilerin dinsel özellikleri olmadığı, bu gruplardaki sözlerin de sadece öneri oldukları görülecektir.

Dolayısıyla bu konuda herhangi bir yargılama, zorlama ve eleştirme dahi yapılmamalıdır.

Bu amaçla da Peygamberin hangi sözlerinin Hadis, hangilerinin de Sünnet sözler olduğunun açıkça belirtilmesi ve insanların bilgisine sunulması oldukça önemli olmaktadır.

Hadis dışında Hz. Muhammed’e atfedilen sünnet sözlerin sanki yeni din kurallarıymış gibi değerlendirilmeleri, Kur’an dışı bir din yanılgısı ve zararlılığı demek olacaktır. Bu yönden dikkatli olunması gerekmektedir diye düşünüyorum. Çünkü sünnet denilen bu uygulamalar sadece geleneksel ve sosyo-kültürel toplumsal uygulama örnekleri düzeyindedirler.

Rahmetli Sn. Prof. Dr. İbrahim Canan, Kur’an’ın ve Hadis grubu sözlerin her çeşit şüpheden uzak olarak kesin, sünnet sözlerin ise Zannî olduğuna vurgu yapmıştır (Canan İ. Hadis Ansiklopedisi. Cilt-1, s. 352).

Yine Kütub-i Sitte’de Kur’an’a ve Peygamber’in özel görevli ve bilgili oluşuna uygun olmayan 322 söz belirledim (277’si Peygambere, 45’i ise Sahabeye atfedilmiş). Kur’an’a uygunluk konusuna A’raf-3. ayette değinilmiştir.

A’raf-3. Ey insanlar! Rabbinizden size indirilen bu Kur'an'ın bildirdiklerine uyun. O'nu bırakıp da evliyanın /velilerin /kutsallık payesi verdiğiniz dostlarınızın ­Kur’an’a uymayan sözlerinin peşinden gitmeyin. Aklınızı ne kadar da az kullanıyor ve az düşünüyorsunuz.

Bu gruplar dışında, yine bir kısmı Peygamber’e, bir kısmı da sahabelere atfedilen sözlerin bazılarının birbiri ile çelişen sözler, diğer bazısının da Kur’an dışı ek haramlaştırmalar öneren sözler olduğunu belirledim.

Fark ettiğim ve bugüne kadar devam eden karmaşa Hadis nedir, Sünnet nedir konusu ile bu iki ifadenin kullanılmasının net tanımlanmamış olmasıdır. Bu yönde olan kitaplara baktım, bazısı sadece Hadis kelimesini, bazısı aynı kitapta bazı cümlelerde Hadis, bazı cümlelerde ise Sünnet kelimesini kullanmışlar ve karmaşayı devam ettirmişler. Hatta bazısı, İslâm Dininin Hadisler üzerinden öğrenileceğini kitaplarının kapağına koymuş, fakat Hadis ve Sünnet sözlerini birlikte, sanki bütün sözler Hadistir şeklinde bir arada bulundurmuşlardır.

NOT- NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız inşallah artar: "DİN VE BEYİN", "SON DAVET KUR'AN", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "OKU! Konularına göre Kur'an ayetleri", "KUR'AN'IN KULU KÖLESİ MEVLȂNA", “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR”, “ALLAH’TAN ALACAKLI OL”, “ÖZDE DİNDAR, SÖZDE DİNDAR”, “ALLAH KİMİ SEVER, KİMİ SEVMEZ” ve “KÜTUBİ SİTTE’DEKİ HADİS VE SÜNNET GERÇEĞİ”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi