7 Haziran listeleri için çok yorum yapmıştık.
Ak parti'nin listesinin daha önce kazanan liste olduğu için çok üzerinde durmadık.
Ancak CHP ve MHP listeleri için eleştiriler yaptık.
Her iki listenin Eskişehir'de teveccüh sağlayacak derece etkili olamayacağını söyledik.
Fakat;
Seçmen 7 Haziran'da sandığa giderken listeleri çokta umursamadı.
Türkiye'de oluşan gündem içerisinde oylarını kullandı.
Yani HDP'nin barajı geçmesi için HDP'ye yüklenilen;
Ak Parti'nin de bu kez kenarda durması için MHP'ye ilgi gösterilen bir seçim oldu.
Böylece CHP Eskişehir'de birinci parti olarak seçimlerden ayrıldı.
MHP'de mevcut vekilini koyca çıkardı.
Yani 7 Haziran öncesi oluşan gündem sandığa tamamen yansıdı.
Listelerin çokta bir önemi kalmadı.
+++
Aynı durumu 1 Kasım seçimleri için de için söyleyebiliriz.
7 Haziran sonrası ülkede oluşan kaosun çıkışını millet yeniden Ak Parti iktidarı olarak gördü.
Zaten ülkede genelinde yaşanan tüm gelişmeler böylesi bir zemini kendiliğinden oluşturdu.
Ortaya yine Ak Parti'nin tek başına iktidarı çıktı.
Hem de dördüncü parti yeniden meclise girmesine rağmen.
++++
Bu sonucun Eskişehir'e uzantısı mutlaka olacaktı.
Oldu da, fakat yine de bu denli derin bir etki olacağını beklemiyorduk.
Bunun nedenlerini gözlemleye çalıştığımızda ise ortaya bu kez listeler gerçeği çıkıyor.
Harun Karacan ile güçlendirilmiş Ak Parti listesi, bu kez çok farklı şekilde algılandı kentte.
Karacan'ın kente önemli hizmetler yapacağı havası, Ak Parti çalışmalarında seçmene çok iyi hissettirildi.
Bununla birlikte Emine Nur Günay'ın seçilememesi seçmen üzerinde etki yaratmıştı.
Pek çok seçmen, CHP listesinde bazı isimler yerine Günay'ın seçilmesi gereken kişi olması gerektiğini düşündü.
Bunlar önemli gerçekler.
Ve bu gerçeklerin sandığa yansımaması olamazdı.
+++
Gelelim CHP'ye...
Kim ne derse desin zaten CHP listesine 7 Haziran öncesinden bu yana önemli bir tepki vardı.
Bu tepkiye rağmen CHP, listesini değiştirmeden seçimlere gitme kararı verdi.
CHP'nin hesabı belki 7 Haziran sonuçlarının yeniden nüksedeceği yönündeydi.
Ülke koşullarının gerektirdiği yönde verilecek olan oylar sayesinde mevcut liste yeniden kazanacaktı.
Böyle bir beklenti belediyelerin yaptığı çalışmalarla da desteklenecek CHP yeniden birinci parti olacaktı.
Fakat bu kez eldeki hesap çarşıya uymadı!
CHP seçmeni her ne kadar partisine olan ilgisini gösterse de, farklı kesimlerden CHP'ye oy gelmeyince Ak Parti'nin yeniden birinciliği kaçınılmaz oldu.
Yani yanlış liste nedeniyle CHP sadece kendi seçmeninin oylarını alabildi.
Eğer kentlinin hatta partililerin eleştirileri göz önünde bulundurulsaydı belki de Ak Parti'ye farklı kanatlardan giden oyların bazıları CHP'ye gelecek, beklediğimiz birincilik yarışı son sandığın sayımına kadar sürecekti.
++++
MHP'ye bakalım...
MHP'nin listesi 7 Haziran'da da, 1 Kasım'da da kimsenin ilgisini çekmedi.
Hatta pek çok seçmen listelerin açıklandığı gün MHP'nin üzerine çizgiyi attı.
Ne şehirden bir temsil vardı liste de, ne kentin beklentilerini karşılayacak isimler.
1 Kasım'da iş öyle bir yere kadar getirildi ki, bırakın Eskişehirlilerin içinden liste yapılmasını ilk iki sıraya direk kontenjan aday konuldu.
MHP seçmeni de, yanlış CHP listesinden sonra tercihini direk Ak Parti'den yana kullandı.
Tamam, ülkede yaşanan gelişmeler bu oyların istikametini belirledi ama yanlış listelerin de kaçan oylarda etkisinin olmadığını asla söyleyemeyiz...
Velhasıl;
7 Haziran'da hazırlanan yanlış listelerin üzerini o günkü siyasi koşullar üzerini örttü.
Ancak 1 Kasım'da öyle olmadı.
Hem CHP, hem de MHP yanlış listelerinin cezasını çekti.
Bu kesin...