
Gazi Özdemir
MESİH ve MEHDİ KİŞİ DEĞİL, KUR'AN'DIR-2
Konuya geçen haftadan kaldığımız yerden devam edelim. Peygamberlerin tebliğ etmiş oldukları kitapları da vahyedilme sırasında, vahiy dışı her türlü eklemelerden özel olarak korunmuşlar, diğer bir ifade ile kitapları da birer Mesih, son kitap olması nedeniyle KUR'AN da, bütün peygamberler gibi, Hz. Muhammed'in ve Hz. İsa'nın da görüşleri demek olan evrensel ve zaman üstü muhkem /kesin ana hükümleri ile bütün insanların kabul etmesi gereken SON MESİH olmaktadır. Gerek Mehdi ve gerekse Hüden kelimelerinin her ikisi de "hidayete /Allah'ın istediği doğru yola erdirici, bu yönde uyarıcı ve böylece de kurtarıcı olan" anlamında kullanılan kelimelerdir. Aynı anlamda olmak üzere bazı ayetlerde Hüden, bazılarında ise Mehdi kelimeleri kullanılmıştır. Örneğin Bakara-38 nci ayette bütün peygamberler birer Hüden olarak tanımlanmaktadır "Bakara-38. Hepinizin Cennet'ten çıkarılıp Dünya'ya gönderilmenizi söyledik ama, zaman zaman Benim buyruklarımı size anlatan yol gösterici /hüden elçiler gelecektir. Göndereceğim bu yol göstericilere uyanlar ve bildirdiklerimi kabul edenler için bir korku olmayacak ve onlar üzülmeyeceklerdir (38. Kulnehbitu minha cemiy'an, fe imma ye'tiyenneküm minni hüden fe men tebi'a hüdaye fe la havfün 'aleyhim ve la hüm yahzenun". Yusuf-111, Bakara-97 ve 185 nci ayetlerde Hüden kelimesi Kur'an'ı tanımlamak üzere kullanılmıştır "Yusuf-111. Yemin olsun ki, daha önceki elçilerin ve halkların hikâyelerinde /kıssalarında, ilim sahipleri için ders alınacak pek çok ibretler vardır. Bu Kur'an, uydurma ve iftira dolu ve boş bir hadis /söz değildir. Aksine bu hadis /Kur'an, kendisinden önce gelen kitapları onaylayıp doğrulayan, her şeyin ayrıntılı açıklaması ve inananlar için de bir yol gösterici /Hüden ve Rahmettir". Aynı vurgu Bakara-119 ve Nur-34 ncü ayetlerde de yapılmıştır"(111. Le kad kane fı kasasıhum ıbratül li ülil elbab* ma kane hadısen yüftera ve lakin tasdıkallezı beyne yedeyhi ve tefsıyle külli şey'in ve hüden ve rahmetel li kavmin yü'minun.). Bakara-97. Ya Muhammed! "Allah'ın izniyle daha önce gelen vahiy kitaplarını ve içindeki kesin hüküm olan emirleri doğrulayıcı ve onaylayıcı olması yanında, mümin olanları da doğru yolu gösterici /hüden ve onları mutlu edici /Büşra olan Kur'an'ı Senin kalbine indirmesi nedeniyle Cebrail'e kim düşmanlık içindeyse (97. Kul men kâne adüvven licibriyle fe innehu nezzelehu 'ala kalbike bi iznillahi müsaddikan lima beyne yedeyhi ve hüden ve büşra lil mü'miniyn). Bakara-185. Ramazan ayı, insanları doğruya yönlendirici /Hüden /Hidayete erdirici, doğ¬ruyu yanlıştan ayırmanın apaçık olan kesin hüküm olan kurallarını içeren Kur'an'ın /Furkan'ın indirilmeye başlandığı aydır. Kim Ramazan ayında uygunsa, oruç tutsun. Ancak tekrar belirtelim ki, hasta veya yolcu olanlarınız, orucu tutamadığı günlerin sayısınca, di¬ğer günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Umulur ki belirlenen günleri tamamlar ve sizi doğruya yönlendiren, Allah'ı yüceltip şükredersiniz. (185. Şehru ramedanellezi ünzile fiyhil kur'anü hüden lin nasi ve beyyinatin minel hüda vel fürkani).
Meryem-29, Al-i İmran-46, Maide-110 ve Tevbe-30 ncu ayetlerde ise Mehdi kelimesi Hz. İsa'yı "Meryem-29. Kendisine yapılan sataşmalardan bunalan Meryem, onunla gerçekleri ve olanları konuşsunlar diye genç oğlunu işaret etti. Orada bulunanlar şaşkınlık içinde; "Nasıl olur da henüz erişkin olmayan /delikanlı birisi ile bu mehdi /doğru yola yönlendirici konuları konuşuruz" diye söylendiler (29. Fe eşarat ileyhi kalu keyfe nükellimü men kâne fiyl mehdi sabiyya). Maide-110. Bir zamanlar Allah, İsa'ya şöyle demişti; "Ey Meryem oğlu İsa, Sana ve Annene bağışladığım nimetimi hatırla. Seni Ruhul Kudüs /temiz olan /İncil ile de des¬teklemiştim. Böylece bütün insanlarla mehdi olarak /doğru yola yöneltici olarak konuşuyordun. " (110. İz kalallahü ya 'iysebne meryemezkür nı'meti 'aleyke ve 'ala validetike* iza eyyedtüke bi ruhıl kudüsi tükellimün nase fil mehdi ve kehlen). Al-i İmran-46. "Ve O, İnsanları doğru yola yönelsinler diye uyaracak /mehdi özellikler taşıyacak ve salihlerden olacak" diyerek bir oğlu olacağını müjdelemişlerdi (46. Ve yükellimün nase fil mehdi ve kehlen ve mines salihıyn).
Al-i İmran-46 ncı ayette Hz. İsa için Mehdi kelimesi kullanılırken, yukarıda görüldüğü gibi bir önceki ayet olan Al-i İmran-45 ayette ise Mesih kelimesi kullanılmıştır.
Ayetlere baktığımızda, Mesih kelimesi Hz. İsa örneği verilerek bütün peygamberleri de tanımlarken, Hüden kelimesinin bütün peygamberler yanında Kur'an'ı da tanımladığını, Mehdi kelimesinin de Mesih gibi yine Hz. İsa'yı tanımlamak üzere kullanılmış olduğunu gördük. Hüden ve Mehdi kelimeleri aynı anlamda olduklarına göre de diyebiliriz ki, Hz. Muhammed son peygamber, Kur'an da son vahiy kitabı olduğuna göre, insanları kurtarıcı diye beklenen MESİH GİBİ, MEHDİ DE bir kişi değil hem mesh edilmiş, hem de doğruya ulaştırıcı özellikli olan KUR'AN olmaktadır.
Zaten Sad-88 ve A'raf-157 nci ayetlerde, zaman içinde bütün insanların Kur'an'a inanacakları açıklanmıştır (Sad-88. "Ve onun bildirdiklerinin doğruluğunu zamanla herkes anlayıp öğrenecektir". A'raf-157. "Ve sonunda bir zaman gelecek insanlar Tevrat ve İncil'de adı geçmiş olan o ümmi resul ve nebinin getirdiklerine de uyacaklar..... .O elçiye /Muhammed'e inanacak ve saygı gösterecek, yardım edecek ve kendisine indirilen Nur'a /Kur'an'a uyacak olanlar, mutlu sona ulaşacaklardır" diyerek açıklamalar yaptı").
Yine Rum-30 ncu ayete baktığımızda, ayette bütün insanların yaratılış olarak İslâm'a, yani Allah'ı tek ilah olarak kabul edip sadece O'na teslim olma inancına yatkın oldukları açıklanmıştır (Rum-30. Ya Muhammed! Sen hiç kimse veya şeyi Allah'a şirk-ortak koşmadan ve atalarının yanlışlarına karşı çıkıp onların yanlışlarına bulaşmamış hanif bir kişi olarak kendisinden başka ilah olmayan Allah'ın tek olan dinine, bütün gayretinle yönel. Çünkü Allah, tüm insanları tek dini olan İslam'a uyumlu ve onu seçebilme özelliğinde yaratmıştır. Allah'ın yarattığı insanın bu özelliğinde bir değişiklik, bir bozulma olmaz. Çünkü tüm zamanların dosdoğru tek dini budur. Fakat in¬sanların çoğu bu gerçekleri bilmezler).
Gerek Mesih ve gerekse Mehdi ifadeleri, görüldüğü gibi Kur'an'da kişi ismi olarak değil, sadece Kur'an'ın ve peygamberlerin olumsuzluklardan arınmışlığının bir tanımlaması olarak yer almış, gelecek kurtarıcı birer kişi olarak ise doğruluğu şüpheli olan Hadis'lerde geçen kelimeler ile sınırlı kalmıştır. Dolayısıyla bu kelimeler, kişi şeklinde Müslümanlığa insanların yamamış oldukları kelimeler olmaktadırlar.
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi "SON DAVET KUR'AN (Tercüme)" ve "OKU! KONULARINA GÖRE KUR'AN AYETLERİ" kitaplarında bulabilirsiniz.
NOT-2: 5 Ekim 2016 Çarşamba günü saat 17.30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde (Kanatlı AVM arkasında eski MİT merkezinde) Halka açık "KUR'AN SOHBETİ" nin 61ncisine inşallah devam edeceğim.