
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
MESLEK EDİNME KURSLARI
Eskişehir' de, belediyelerin kadınlara yönelik açtığı kurslara, ilgi gün geçtikçe artıyor. İnsanımızın, bir sanat dalını öğrenmesi, yeni beceriler kazanması, meslek edinmesi, iş yeri açması, serbest zamanlarını değerlendirmesi, kent, özellikle de aile ekonomisine katkıda bulunması, kurslar vasıtasıyla da çevre edinmesi, Kentte, yaşam kalitesini yükseltiyor.
Anakent, Odunpazarı ve Tepebaşı belediyeleri, önümüzdeki yıllarda, kadınlara yönelik kursları daha da büyüteceklerdir. Kurslar, gelişen Eskişehir' in, üreten yüzü olurken kent turizmine de ciddi katkıda bulunacaktır.
Ayrıca kurslar vasıtasıyla, sanat, birçok dalıyla, yer buluyor. hayatımızda. İnsanımızı, yaratım gücü tetikleyen, sanat, her zaman hayranlık duyulan bir alan olmuştur. Sanata ve sanatçıya olan ilgi, tarihin her döneminde, popülaritesini korumuştur. Pek çok sanatçının emeği, eninde sonunda, her türlü vefasızlığa rağmen taçlandırılmıştır.
Ülkemizde, her alana da amatör olarak, başarılı performans sergileyen insanlarımız vardır. Bu insanlarımız işi, para kazanmak için değil, yalnız zevki için yapan, hevesli, meraklı kişilerdir. Bu insanlarımız, yaptıkları işin uzmanı değildirler, o işi meslek olarak değil de amatör ruhla yapmaktadırlar.
Anakent ve alt belediyelerin, son yıllarda, açtıkları kurslarla, makine nakısı, kurdele nakısı, giyim, mefruşat, bez bebek, örgü, takı, spor, hediyelik eşya, keçe, resim, kaligrafi, ahşap boyama, boyutlu boyama, cam boyama v.b. dallardaki başarılarında ve açtıkları sergilerde, amatör ruhu, net bir şekilde gördük.
Sanatçılar, hayatta, ilgilendikleri işi yalnız zevki için yapan, hevesli, meraklı kişilerdir. Kadınlarımızın ve OMEK' in, açtığı sergilerinde, kermeslerde, bu duruma sürekli tanık olduk. Özellikle de kadınların, yapmış oldukları, el sanatları, hayranlıkla izliyoruz.
Türk kadını, her alanda başarılıdır. Yeter ki kendisine fırsat ve imkân tanınsın. Ayrıca günümüz de Türk kadını, oldukça donanımlı, hazırlıklı; bilinçli ve kadın olarak her göreve taliptir. Yaşadıklarını ve yaşananları sorgulayarak ve bunlardan ders çıkartarak, kendi çocuklarının da bu bilinçte yetiştirerek, her alandaki göreve layıktır.
Aslında tarihte Türklerde, toplum içinde kadınla erkeğin konumu eşitti. Devlet yönetiminde, Hakan ile Hatun'un, ortak karar verdikleri biliniyor. Bir yazılı emre yalnızca,"Hakan emrediyor ki" sözleriyle başlamak, o emre boyun eğmemek için geçerli bir neden. "Hakan ve Hatun emrediyor ki" ifadesi, buyruğun geçerli olduğunu gösteriyordu. Hakan tek başına bir elçiyi kabul etmiyordu. Şölenlerde, kurultaylarda, ibadetlerde, ayinlerde savaş ve barış meclislerinde, Hakan ve Hatun birlikte yer alıyorlardı.
Kadınlar, tarih süreç içinde, çok zor durumlarda kaldı. Ancak bugün, ülkemizde, kadınlar, başarılı olmak için erkeklerin kurallarına göre oynamak, ya da erkek gibi kadın olmak gerekmediğini, çok iyi biliyorlar. Batılı ve doğulu hemcinslerinden de hiç hiçbir farkı yok. Kadınlar, iş yaşamının her kademesinde aktif olarak çalışıyorlar. Pek çoğu da başarılı kariyer çizgisine sahiptir.
Bu kadınlarımızda biri de, Gümüş Takı Eğitimcisi, Sayın Neşe TONOZ' dur. Kendisini OMEK ' in açtığı serginin, takı bölümünde tanıdık. Güler yüzü, duru ve pak konuşması ile dikkat çekti. İşinin ehli bir Gümüş Takı Eğiticisi olarak gördük. Elbette işinin ehli olmak, sadece deneyim ve bilgi sahibi olmak demek değildir. İşinin ehli, her şeyi bilen, kendisi çözen kişi hiç değildir. Tam tersine, bildiğini, çok iyi bilen, iyi gözlem yapan, bunları da icraatına yansıtan, her zaman güven ve ihtiyaç duyulan, kişidir.
Sayın Neşe TONOZ, hem ev kadınlarının, kendi takılarını üretmelerini sağlarken, hem de aile ekonomisine, ciddi katkıda bulunuyor. Çünkü. Takı, dünden bugüne birçok amaca hizmet etmiştir. Kimi zaman sosyal statüyü belli etme aracı, kimi zaman, elbiseyi süsleyen bir aksesuar. Şüphesiz günümüzde süslenme amacıyla kullanılması, diğer amaçlardan baskın çıkmıştır. Modern dünyada, takı dış güzelliği süsleyen bir öğedir.
Ayrıca TAKI EĞİTİMCİSİ olmak, kolay değildir. Ancak Sayın TONOZ, bu gerçeğe rağmen, işinde başarılıdır. Kursiyerler için de bir şanstır. Çünkü kursiyerlere karşı, açık görüşlü ve objektiftir. Özellikle de kursiyerlerin, beklenti ve gereksinmelerini, ön planda tutar. Yenilik ve gelişmelere açıktır. Sabırlı, olaylar karşısında dayanıklıdır Düşünce, davranış ve icraatı ile kursiyerlere için bir modeldir.
Şu bir gerçek ki takı kursiyerleri, gümüş işlemeciliğine, hobi olarak başlar. Ancak gün geçtikçe tasarımcılığını, meslek olarak benimserler. O nedenle de Anakent ve alt belediyeler, kursları başarıyla tamamlayan kadınların, takılarını pazarlamaları için, ya olanak yaratmalı, ya da iş hayatına atılması için, destek vererek, atölyeler açmalarını sağlamalıdır. İnanıyoruz ki imkân ve destek sağlandığı takdirde, bir kısmı, işlerini iyice geliştirecek, kendi atölyelerini, belki de mağazalarını açacaklar, takı sektöründe de söz sahibi olacaklarıdır.
Sayın TONOZ ve kursiyerleri kutluyoruz.