
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
MHP'DE RÜZGARA KAPILANLAR!
MHP için herkes değişimden yana tavır koyuyor.
Parti genel merkezi ile birlikte taşra teşkilatlarının da yenilenmesi yönünde herkes hemfikir.
Bu yüzden tüm camia 25 Mayıs'taki kongreye kilitlenmiş durumda.
Yaşanması beklenen değişime dair de herkesin de elbette bir amacı var.
Herkes değişimin sonrasında bir yer kapmak için harekete geçti.
Alttan alta değişime destek verdiğini ortaya koyanlar vardı.
Bunu kapalı kapılar ardında yapanları gördük.
Sosyal ortamda değişime destek verip göze girmek isteyenleri gördük.
Hatta ve hatta değişim rüzgârına açık açık destek verenlerde ortaya çıktı.
Yani;
Her ortamda mevcut parti yönetimlerine kayıtsız şartsız biat eden onca partili birden yer değiştirdi.
Düne kadar 'Bizim partide genel başkana tam itaat vardır, dönülemez' diyenler;
Medyanın pompaladığı değişim rüzgârına kapıldı gitti.
Yani MHP'de genel başkana biat kültürü diye bugüne kadar söylenegelen gelenek çokta sağlam değilmiş!
***
Neyse konumuz bu değil!
Değişim içerisine kimler girdi, kimler kapıldı ortaya çıktı.
Bu isimler için artık mevcut yönetime 'muhalif' diyebiliriz.
Muhalifler arasında mevcut teşkilatlar da var.
Son olarak kente gelen Meral Akşener'e açık destek verenleri gördük,
Kapalı kapılar arkasında fotoğraf çektirenleri de!
O yüzden, bugünden itibaren teşkilatların neredeyse tamamı muhalif kanattır!
***
Yenilenmeyi yanlış zeminde arayanları kapıldığı rüzgârın partiyi getirdiği nokta bu...
15 Mayıs'ta bir değişim yaşanacaksa, herkes yerini çoktan almış durumda.
Yani yenilenme pek çok isme büyük getiriler sağlayacak.
Fakat;
Birde madalyonun tam ters tarafı var.
Malum, MHP kurultayının mahkeme tarafından durdurulduğu iddia ediliyor.
Eğer böyle olursa işin rengi çok değişecek.
Çünkü;
Parti disiplinine verilen isim sadece Merak Akşener ile sınırlı kalmayacak!
Dahası yarın için yer kapma telaşına giren pek çok kişi içinde fiili siyaset kapısı uzun bir dönem kapanmış olacak!
FUTBOL KİMİ İSTEYECEK?
Akhisar ve Bursa maçlarını arıyoruz bugün.
En azından Akhisar'ın şaibeli golü olmasa, Bursa'ya kaybetmesek, bugün küme düşme
hattının üzerine çıkmıştık.
En azından o maçların telafisiniz zorda olsa yapıyoruz.
Üst üste gelen iki galibiyet, takımı düşme potasının üzerine çıkarmasa da, ligde kalma adına çok umutlandırdı.
***
Şimdi en sert dönemece geldik.
Gaziantep deplasmanı sezonun finali olacak.
Kazanırsak mutlu sonla bitmeye çok yakınlaşacağız.
Kaybedersek ise sezon kötü bitecek.
Çünkü artık Akhisar ve Bursa maçları gibi puan kaybetme lüksü de kalmadı.
Nedeni belli;
Artık puan kaybını telafi edecek hafta yok!
O yüzden kaderimizin yazılacağı haftaya geldik.
Bakalım nasıl bir kader bizi bekliyor?
Futbolun adaleti neye karar verecek?
Kümede kalan bir futbol şehri mi olacak, yoksa futbolla ilgisi olmayan diğer şehir mi?