Milli takımımız bu yaz Avrupa Şampiyonasında oynayacak.
Hepimiz için büyük gurur.
Bu yüzden hazırlıklar sürüyor.
Bunun için bir de marş bestelenmiş.
Fakat;
Bestelenen marş, sosyal medyada çokça ilgi görmemiş.
Hatta pek çok kişi yapılan marşa karşılık Mithat Körler'in kulaklarını çınlatmış.
Ülke genelinden atılan mesajlarda, bu tür marşlar yapılırken Mithat Körler'den ilham alınması gerektiği yönünde görüşler ortaya konulmuş.
***
Bu türde yazılan gönderiler bir Eskişehirli olarak ayrıca gururumuzu okşadı.
Çünkü Eskişehir'in adeta kültür elçisi olan Mithat Körler'in bu konuda öne çıkarılması gerçekten çok hoş.
O mesajları görünce de aklımıza hemen Körler'in geçmişte yaptığı "Es-Es marşları" geldi.
***
Hepsini bir araya getirdik CD'lerin.
Kimisi şampiyonluk şarkıları içeriyor.
Kimisi de Avrupa'ya gidilen destanı anlatıyor.
Hepsinin içeriğinde birer başarı öyküsü var...
Ancak;
Bugün geldiğimiz noktada ise hüzünleniyoruz.
Çünkü Mithat Körler son yıllarda hiç marş yapamadı.
Nedeni ortada!
Es-Es'in bugün geldiği nokta hepimizi derinden yaralıyor.
Bu yüzden artık toparlanmak istiyoruz.
Elbette Mithat Körler'in tüm yurtta ses getirecek yeni marşlar bestelemesini bekliyoruz.
Umarız o günler çok uzakta değildir...


VALİLİKLE NEREYE KADAR?

Fıkra şöyle;
"Amerikalı bir hükümet yetkilisi Şili'deki darbenin hemen sonrasında ülke hapishanelerini incelemek için Şili'ye gitmiş.
Herhangi bir hapishanede bir süre inceleme yapan yetkili infaz yerlerini merak etmiş ve hep birlikte hapishanenin mahzenine inmişler.
İner inmez çığlıklar duyan misafir yetkili görevlilere bunun nedenini sormuş.
Görevliler de ölüm cezalarını uyguladıklarını söylemiş.
Amerikalı yetkili, kendi ülkelerinde elektrikli sandalye kullandıklarını, bu konuyu daha kolay hallettiklerini söylemiş, aynı uygulamayı yapabileceklerini uyarıcı bir dille ifade etmiş.
Hapishane görevlisi:
- Efendim... Biz de elektrik kullanıyoruz ama elektrikler kesik olduğu için şimdilik mumla idare ediyoruz!"
***
Ak Parti zaman zaman alt belediyelere hükmetse de;
Bu gücünü dahi koruyamadı.
Yani, "Büyükşehir'i alacağım" diyen bir parti, elinde olanı dahi kaybetti.
Şimdi ortada tek bir belediye bile yok.
Varsa yoksa Valiliğin yaptığı çalışmalar var.
Merkezi idareden yapılan Valilik hizmetlerini de "hükümet icraatı" gibi anlatmaya çalışan bir topluluk olduğunu unutmamak gerek.
Vali Tuna'nın Eskişehirspor için yaptığı çalışmalar bunun bir ispatı.
Ancak o iş bile ters tepecek gibi duruyor.
Yani yeni stadyum işi de gitti.
Geriye kala kala üçüncü üniversite kaldı.
Onun bitmesi de zaten iki seçim sonrasını bile bulur!
Kısaca;
Elektrikler Eskişehir'de Ak Parti için uzun zaman önce gitti.
Geriye ancak mum ışığı kaldı.
Onla da ne kadar iş görebilirlerse...