Listeler açıklandı ya, artık partilerin birbirleri ile mücadeleleri de hemen başladı.
Herkes birbirinin listesine çamur atma telaşında.
Özellikle de muhalefet partilerine mensup pek çok kişi, AKP listesini hayli eleştiriyormuş.
Eleştiriler de zaman zaman sevince dönüşüyor; "AKP bu liste ile iş yapamaz, birinci parti çıkarız' yorumları yükseliyormuş!
***
Hakkı Kutlu önceki gün yazdı!
AKP'deki parti içi muhaliflere seslenip; 'Salih Koca ile uğraşmaktan vazgeçin' mesajını verdi.
Hatta işi ileriye götürüp;
"Beni de uğraştırmaktan vazgeçirsinler" dedi.
Oysa kendisini bu yönde iten bir unsur yoktu.
Muhalefeti başlatan kendisi oldu, kendisi sürdürdü.
Hatta Salih Koca'nın AKP'deki gücünü yansıtan bir yazımın ardından da;
"AKP'de Salih Koca'yı Murat Canözer ve Süleyman Reyhan'dan sonra tanıyan üçüncü kişi Sedat oldu" diye yazmıştı.
Bugün gelinen noktada ise görüldü ki;
Salih Koca'yı sadece üç kişi değil;
Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı dahi yakinen tanıyormuş.
Hem de listenin neredeyse tamamını teslim edercesine güvenecek şekilde!
***
Tüm bunları anlatmamızın nedeni, AKP içindeki muhalefet sesinin yüksekliği ile muhalefet partilerinin içindeki muhalif seslerinin farklılığını anlatmak içindir...
Çünkü bir taraftaki ses, Şeker stadından çıkan tezahürat gibi;
Şeker fabrikası sınırlarını aşmıyor...
Ancak muhalif partilerdeki ses, İnönü Stadında kırılan desibel rekoru kadar yüksek!
Hemen her yerden duyuluyor.
Öyleyse, AKP'de Salih Koca'ya yönelik parti içi muhalefetin şimdiden parti içinde eriyip gittiğini;
Partinin artık tamamen kendisini seçime odakladığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Oysa buna karşılık;
Salih Koca'nın AKP listelerinde olmasından dolayı göbek attığı söylenen CHP ve MHP'deki durum, iktidar partisine göre daha vahim!
Hatta elinde istifa dilekçeleri ile gezen vekil adaylarının bulunduğu bir dönemi yaşıyorlar.
Bu iki farklı tabloyu karşılaştırdığımızda, önümüze çıkan önemli bir gerçek var!
Her iki muhalefet partisi de liste tartışmaları arasında sıkışıp kalırken;
Bu tartışmalarını uzun uzadıya sürdürmeye devam edecekler izlenimini de veriyorlar!
Ve muhalefet bu daire içinde seçime doğru hızla gitmeye başlarken;
AKP Eskişehir'de çoktan seçmene inmiş, hazır teşkilat yapısıyla seçim çalışmalarını bitirmiş olacak!
13 Haziran günü de suç, her zaman olduğu gibi AKP'ye oy veren vatandaşta olacak!
Bu yüzden muhalefet başkalarının listesi üzerinden politika yapmak yerine;
Bizce elindeki liste ile halka nasıl ineceğini hesaplamaya başlamalı!
Bu hem CHP hem de MHP adına daha akıllıca olacaktır...
NOT;
Muhalefette, Salih Koca'nın aday olması ile yaşandığı söylenen sevincin, kursaklarda kalabileceğini anlatmak istediğimiz bu yazı da, Sevgili Hakkı Kutlu'nun yazılarından alıntı yaparak yorumlarda bulunduk. Amacınız elbette kendisini eleştirmek değil, anlayış göstereceğini sanıyorum.
