TBMM Darbe ve Muhtıraları araştırma komisyonu bünyesinde oluşturulan 28 Şubat alt komisyonu önceki gün gazeteci Uğur Dündar'ı dinlemiş.
28 Şubat sürecinde ki Medyanın durumu ile ilgili dinlenen Uğur Dündar komisyona Medya üzerinde ki baskıları anlatmış uzun uzun.
Bu arada...
Kendisinin de Başbakanlıktan bizzat arandığını ve daha duyarlı olmasının söylendiğini ifade etmiş.
Komisyon üyeleri sık sık Başbakanlıktan kendisini kimin aradığını ve ne gibi bir uyarıda bulunduğunu sormuşlar Uğur Dündar'a.
Söylemek istememiş önce ama...
Bunun ısrar edilmesi üzerine kendisini Nabi Avcı'nın aradığını söylemek durumunda kalmış.
Uğur Dündar; Başbakanlıktan arayan Nabi Avcı'nın kendisine, bazı haberler konusunda daha duyarlı olması gerektiğini ifade ettikten sonra;
-"Ancak ben bunu bir sansür yada tehdit olarak değil, bir rica olarak değerlendirdim ve hala da öyle değerlendiriyorum" demiş.
Uğur Dündar'ın TBMM darbe ve Muhtıraları Araştırma komisyonuna 28 Şubat süreci ile ilgili verdiği ifade, Nabi Avcı'nın milletvekili olmadan önceki, yani Başbakan başdanışmanlığı yaptığı süreci kapsıyor.
Yani...
Nabi Avcı, başbakan danışmanı olarak Uğur Dündar'ı arayıp, bazı haberler ile ilgili "Daha duyarlı olabilir miyiz?" ricasında bulunmuş.
Dündar da bu ricayı gerçekten "Rica" olarak algılamış olmalı ki...
Komisyona bu şekilde anlatmış...
..........
Baba siyasetçi, oğul futbolcu...
İbrahim Kökdere Eskişehirlilerin yakından tanıdığı bir siyasetçi.
Uzun yıllar Anavatan partisinin yöneticiliğini yaptı.
Büyükerşen çevresinde oluşan birlikteliğe katılıp, son seçimlerde Tepebaşı meclis üyesi oldu.
Halen de bu görevini sürdürüyor.
Şu sıralar bir hayli gururlu İbrahim Kökdere.
Çünkü, futbolda son derece başarılı bir oğlu var.
Batuhan Kökdere DSİ bent sporda oynuyor.
Rasim Kara'nın kardeşi Mehmet Kara geçtiğimiz günlerde Eskişehir'e gelerek Batuhan'ı izlemiş.
Bir hayli de beğenip, takip altına almış.
Anlayacağınız...
Batuhan için piyango vurmuş.
İbrahim Kökdere bir hayli sevinmiş bu duruma.
Bir hayli de gururlanmış.
Kendisinin siyasette ki başarısını, oğlunun futbolda gösterecek olması da, son derece mutlu etmiş İbrahim Kökdere'yi...
........
Bu işe bir türlü
anlam veremedik
Odunpazarı belediyesi, Bulgaristan'ın bir şehri ile "Kardeş Şehir" olmaya karar verir.
Bunun için bir komisyon oluşur.
Bu komisyon, Odunpazarı Meclis üyelerinden oluşan bir heyeti, Bulgaristan'a gönderme kararı alır.
Bulgaristan'a "Kardeş Şehir" için gidecek meclis üyeleri belirlenir.
Belediye Başkanı Burhan sakallı ile birlikte 2 AKP'den, 2 CHP'den ve bir de bağımsız üye tespit ediliyor.
Böylece...
Kardeş Şehir için hazırlıklar tamamlanır.
Eskişehir'de gelişen son olaylardan mıdır bilinmez, belediye Başkanı Bulgaristan'a gitmekten vaz geçer.
Ancak 2 AKP'li, 2 CHP'li ve bir Bağımsız meclis üyesi, Bulgaristan yolunu tutmak için hazırlıklara başlarlar...
Buraya kadar her şey normal görünüyor değil mi?
Aslında normal olmayan bir durum var bu işte.
Normal olmayan, CHP'li meclis üyelerinin "Kardeş Şehir" için Bulgaristan'a gidecek olması.
Şöyle ki;
Odunpazarı belediyesinin Kardeş Şehir için Bulgaristan'a gidecek olan CHP'li 2 meclis üyesinden birisi, daha iki gün önce Odunpazarı Belediye Başkanının Türk dünyası Kültür Başkenti Yönetiminden istifa etmesi gerektiğini bizzat basın toplantısıyla söyleyen bir kişi.
Yani...
İki gün önce Burhan Sakallı'nın Türk dünyası Kültür Başkenti yönetiminden istifa etmesini istiyor, iki gün sonra ise Odunpazarı belediyesinin kardeş şehir olması için Bulgaristan'a gidiyor.
Buna bir türlü anlam veremedik gerçekten.
Sen, bir gazetecinin Eskişehir"i Fuhuş kenti ilan etmesinden sorumlu tuttuğun Odunpazarı Belediye Başkanını eleştir ve ardından istifaya davet et, sonra da aynı Belediye Başkanı adına Kardeş şehir olmak için Bulgaristan yolunu tut.
Olacak iş mi?
.........
Biraz da
gülmek lazım
Adamın biri işten eve gelmiş bir bakmış, karısı başka bir adamla yatakta. Hemen tabancasını almış ve...... öteki adama:
- Madem karımı istiyorsun onu benden erkek gibi al. Seni düelloya davet ediyorum...
Öteki adam bunu kabul etmiş, ikisi birlikte yandaki odaya girmişler kapıyı kapatmışlar, sonra kadının kocası öteki a...dama fısıldamış:
-Aslında kimsenin canının yanmasına gerek yok, ikimizde havaya ateş edelim sonra ölmüş gibi yere yatalım, karım ilk önce hangimizin yanına koşarsa en çok sevdiği odur'...
Böylece ikisi havaya bir el ateş
edip hemen kendilerini yere atmışlar...
Kadın silah sesini duyar duymaz
koşarak içeri girmiş...
Yere yatan iki adama bakmış ve bağırmış.....:
- 'Hayatım çıkabilirsin, ikisi de öldü.