1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Nabi Avcı'ya kızan çok ama kimsenin de bunu hissettirecek cesareti yok...

Nabi Avcı, son yapılan Milletvekili genel seçimleri ile tanıdığımız bir isim.
Her ne kadar, öğrenciliği ve öğretim üyeliğinin bir bölümü Eskişehir'de geçse de...
Her ne kadar, şehrin bir bölümü kendisini daha önceki yıllardan tanıyor olsa da, Nabi Avcı'yı biz, son yapılan seçimde Eskişehir Milletvekili adayı olduğunda tanıdık.
Süreç içinde gördük ki, Nabi Avcı Entelektüel donanımının yanı sıra, kibar ve naif kişiliğe sahip bir isim.
Yine süreç içinde gördük ki, siyaseti kavga ederek değil, ikna ederek yapma taraftarı olan bir kişi.
Siyaseti kavga ederek yapmama özelliğini birçok alanda gösterdi Nabi Avcı.
Özellikle de, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e karşı sergiledi bu tutumunu.
Belki de bu durum daha çok dikkat çekti.
Partinin o güne kadar başında olan tüm aktörlerinin aksine, Büyükerşen ile kavga etmedi.
Hatta...
Partisinin diğer milletvekilleri ve il Başkanlarının zaman zaman yaptığı "Cevap verme" yöntemini bile çoğu zaman tercih etmedi.
Çoğu zaman, ikilinin birbirine düşmesi için yapılan çabaları da ustalıkla boşa çıkarttı.
Netice olarak...
Nabi Avcı ile Büyükerşen ilişkisi siyaset öncesi nasılsa, siyasette de aynı seviyede kaldı.
İşte, Nabi Avcı'nın özellikle Yılmaz Büyükerşen'e karşı olan tutumu, parti içinde zaman zaman yakınmalara neden oluyormuş.
Çoğu partili, Nabi Avcı'nın Büyükerşen'e olan yaklaşımından rahatsız olduğunu bir şekilde düşünüyor ama, bu bırakın açıkça söylemeyi, hissettirmeye bile cesaret edemiyormuş.
Zira...
Nabi Avcı'nın parti içinde ki güçlü konumu, buna ister istemez engel oluyormuş.
Bu durumu konuştuğumuz bazı AKP li dostlarımız;
-"Yakında Nabi Avcı'yı birilerine gizliden gizliye şikayet etmeler başlarsa hiç şaşırmayın" dedi.
Anlatılanları duyunca düşündük ki, gerçekten buna şaşırmamak gerekiyor.
......
İsmi gitti, yakında kendi de gider Manisa'ya...
Yunus Emre önemli bir isim.
Anlaşılabilir Türkçeyi yüzyıllar öncesinde en iyi kullanabilen bir Halk ozanı.
Yaşamı ve düşünceleri ve felsefesiyle çoğu insanı büyüleyen bir kişilik.
Bu topraklarda yaşadığı biliniyor Yunus Emre'nin.
Bu topraklara mal olması için de, yıldan yıla etkinlikler gerçekleştiriliyor.
Ne yazıktır ki, yıllardır yapılan Yunus Emre etkinlikleri olabildiğince cılız yapılıyor.
Dünya'ya tanıtmak ve Eskişehir'e ait olduğunu ispat etmek amacıyla yapılanlar, bırakın Dünya'yı ve Türkiye'yi, şehrin içinde bile algılanamıyor.
Yıllardır düşünmüşüzdür "Niçin Yunus Emre adına büyük organizasyonlar yapılmaz" diye...
Ve niçin?
-"Bu yapılacak büyük organizasyonlar sayesinde Yunus Emre Eskişehir'e tescillenmez ?" diye.
Örneğin;
-Yunus Emre'nin şehrin en merkezi yerinde devasa boyutta ve herkesi hayran bırakacak bir heykeli neden dikilmez?
-Tıpkı "Medeniyetler korosu" gibi, Türkiye'yi karış karış gezip, işi Yunus Emre'yi tanıtmak olan profesyonel bir "Yunus Emre Orkestrası" niçin kurulmaz?
-Profesyonel oyuncuların kadroda olacağı ve gişeleri sarsacak, günümüz teknolojisi de kullanılmak aüzere güzel bir Yunus Emre filmi niçin çektirilmez?
-Sivrisinekler ile ilgili belgeseller çekilirken, Yunus Emre ile ilgili çekilen doğru dürüst belgeseller niye olmaz?
-Çocuklar için çizgi filmi de mi yapılamaz?
-Dünyanın en ünlü heykeltıraşları davet edilerek, her birine "Yunus Heykeli" yaptırılıp, bunlar aynı adı taşıyan bir parkta niçin sergilenmez?
-Şehir girişlerinde, gelenleri Yunus Emre'nin sözleri niçin karşılamaz?
-Tıpkı "Altın Portakal" gibi ulusal ve uluslararası "Yunus Emre ödülleri" niye tertip edilmez.
-Yunus Emre adına, yapmış olmak için değil gerçekten ulusal düzeyde niçin futbol ve müzik yarışmaları tertip edilmez.
Bunlar bizim aklımıza gelip de "niçin yapılmaz?" diye merak ettiklerimiz.
Daha bunun gibi Yunus Emre'yi yurtta ve Dünya'da tanıtabilecek birçok etkinlik vardır muhakkak.
Ama yılmıyor, yapılamıyor.
Bazen düşünülemiyor, bazen de maddi imkânsızlıklar bahane oluyor.
Ama şu bir gerçek ki, Yunus Emre her geçen gün Eskişehir'den uzaklaşıyor.
İsminin, Kampusa, Caddeye, Hastaneye, Çarşıya ve Okula verilmiş olması yetmiyor.
Topu topu koca şehirde iki heykelinin konulması ve bir Beldeye isminin verilmesi Yunus Emre'yi Eskişehirli yapmaya yetmiyor.
Sizin anlayacağınız...
Biraz Reklam, İkram ve Ekran gerikiyor...
Tüm bunlardan sonra söyleyeceğimiz tek bir şey var;
Bülent Arınç, Memleketi olan Manisa'ya ne yaptı ne etti "Yunus Emre" ilçesini kurdurttu.
Şimdi de, Yunus Emre'yi Manisa'nın sahiplenmesi için düğmeye basmış.
Anlayacağınız...
Yunus Emre'ye sahip çıktık çıktık.
Çıkmadık, Manisa'da yapılan etkinlikleri Eskişehir'den izleriz...
........
Biraz da gülmek lazım
Bir öğrenci üniversitenin tatile girmesinin ardından köyünün yolunu tutmak için hazırlık yapıyormuş. Bu sırada bu genç, arkadaşına notları açıklanınca evine telefon etmesini istemiş ve eklemiş; notlarımı öğrendiğinde ve bize telefon ettiğinde telefona ben değil de annem çıkarsa eğer ona bu durumlarda şunları söyle:
Eğer bir zayıfım varsa oğlunuza Hz.Ebu Bekir'in selamı var dersin. Olmaz ama eğer iki zayıfım varsa Hz.Ebu Bekir ve Hz.Ömer'in selamı var dersin. Hiç olmaz ama üç zayıfım varsa Hz.Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz.Osman'ın selamı var dersin. İmkansız ama olur ki dört zayıfım olursa Hz.Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz.Osman ve Hz.Ali'nin selamı var dersin diyerek tembihler ve köyünün yolunu tutar.Notlar açıklanır ve arkadaşı telefon eder.Karşısına gencin annesi çıkmıştır.Arkadaşı gencin annesine şöyle söyler:
-Teyzecim oğlunuza söyleyin ki tüm Ümmet-i Muhammed'in selamı var

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi