Nasreddin Hoca Etkinlikleri, 3-5 Haziran tarihleri arasında, Sivrihisar ve Nasreddin Hoca beldesin de gerçekleştirilecektir. Oysa etkinliklerin, ulusal, uluslararası ve Eskişehir bazında hazırlanması ve gerçekleştirilmesi, ülke, Eskişehir ve Sivrihisar, özellikle de Nasrettin Hoca'nın tanıtılması açısından, daha yararlı olacaktır.
Geçmiş yıllarda, Eskişehir'de, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, her yıl geniş kapsamlı toplantılar yaparak, "Ortak akıl", "ortak payda " ve "toplum katılımı" kavramları ışığında, programları belirliyor, il bazında gerçekleştiriliyordu. Son yıllarda, il bazında bu alanda bir çalışma yapılmıyor. TDKB etkinliklerinde ise Nasreddin Hoca'ya, gereken değer verilmedi.
Ayrıca Eskişehir ve Sivrihisar ilçesi, Nasreddin Hoca' ya, arzu edilen boyutta sahip çıkmazken, Akşehir, Nasreddin Hoca' yı, ulusal ve uluslar arası bazda tanıtıyor. Akşehir'de, kurum/kuruluşlar, özellikle de sivil otorite, şenliklere, ciddi katkıda bulunuyor. Konya Milli Eğitim Müdürlüğü de, Nasreddin Hoca ile ilgili ayrı bir site düzenledi.
Bu yıl da Nasreddin Hoca, Sivrihisar Belediyesi tarafından, 3-5 Haziran tarihleri arasında yapılacak olan çeşitli etkinliklerle anılacaktır. Gönül isterdi ki Akşehir ve Sivrihisar, şenliklerde, birbirlerine destek olsun, işbirliği yapsınlar. Neden bilinmez, Nasreddin Hoca, evrensel bir kimliğe sahip olmasına rağmen, bir türlü bu birliktelik sağlanamadı.
Öte yandan Nasreddin Hoca, ülkemizde, özellikle de Eskişehir ve Konya'da, gerçek kimliği ile tanıtılamadı. Kamuoyuna, mizah, fıkra ve nükte üstadı olarak tanıtıldı; "gülme" kavramı, ön plana çıkartıldı.
Oysa Nasreddin Hoca, "HALK FİLOZOFU", "SOSYOLOĞ" , "MÜDERRİS", "ALİM", "PSİKOLOG" "HUKUKÇU" ve" TASAVVUFÇU" dur. Yani bir düşünürdür Bütün bu meziyetlerin, halkın anlayacağı dille, nükte şeklinde, yerine getirmeye çalışmıştır.
Bugün Nasreddin Hoca'ya, ait piyasada çok sayıda eser mevcuttur. Ancak tamamına yakını, kulaktan dolma bilgiler ve fıkralarla doludur. Pek çok fıkranın, Nasreddin Hoca'ya ait olmadığı da ortadadır. Maalesef bazen de etkinliklerde, fıkra yarışmaları düzenlenerek, tarihsel süreç içindeki hatalar devam ettiriliyor.
Elbette bu tabloda, ilgiler ve halkımız kadar, örgün eğitim kurum/kuruluşlarımızın, özellikle de üniversitelerimizin, büyük sorumluluğu vardır. Çünkü üniversitelerimizin ilgili bölümleri, Nasreddin Hoca'yı, araştırma konusu yaparak, elde ettiği bilgileri kamuoyu ile paylaşması gerekir.
Ülkemiz genelinde, hiç değilse, Konya ve Eskişehir'deki eğitim kurumlarımızda, Nasreddin Hoca' nın tanıtılması için, örgün eğitimin her kademesinde, öğrencilerin seviyelerine uygun üniteler hazırlanarak, çocuklara aktarılsa, Nasreddin Hoca, gerçek kimliği ile tanınacak ve tanıtılacaktır.
Ayrıca ergenlik döneminde, gençlerin kendilerine takdim edilen veya yakın hissettikleri kişileri ve popüler modelleri örnek aldıkları bilinmektedir. Ülkemizde, Nasreddin Hoca, Yunus Emre, Mevlana gibi, çocuk ve gençlerimizin, örnek alabilecekleri ve onlara örnek olarak sunabileceğimiz, pek çok mümtaz şahsiyetler vardır
Türk tarihinde, kimi cesareti, kimi fedakârlığı, kimi sadakati, kimi düşünceleri ile şöhret bulmuş mümtaz insanlarımız vardır. Öyleleri vardır ki, isimleri anıldığında, karakterleri akla gelir. Nasreddin Hoca, bu insanlarımızdan biridir. Bu düşünürümüzü, bugünkü ve gelecek nesillere tanıtma görevi, öncelikle eğitim kurum/kuruluşlarına, üniversitelerin, ilgili bölümlerine, özellikle de Halk Bilimcilerine, düşmektedir.
Nitekim Japon Halk Bilimcisi, MİKSİKO KOJİMA, Nasreddin hocayı tanımayı tesadüflere ve kulaktan duyma sözlere bırakmadı. O nedenle de, üç yıl Türkçe öğrendi. Daha sonrada, Nasreddin Hoca' yı, her yönü ile ele alıp, doğru bilgileri ulaştı. Hatta hangi fıkraların, Nasreddin Hoca'ya ait olup olmadığını bilecek kadar da onu tanıdı. Elde ettiği bilgilerle, Japonya'da, Nasreddin Hoca günleri düzenledi. Gelen davetleri karşılamakta da büyük güçlük çekti. Nasreddin Hoca'yı da Japon halkına sevdirdi.
Tokyo Metropoliten Müzesi'nde, 2003 Türkiye Yılı nedeniyle açılan, `Türkiye`de Üç Büyük Medeniyet" sergisi çerçevesinde düzenlenen, Nasreddin Hoca" konulu konferans, büyük ilgi görmüştü. Bayan MİTSİKO KOJİMA' nın, Türk kültürü hakkında verdiği konferans, müze ziyaretçilerinin, büyük ilgi gösterdiği etkinliklerin başında geldi. Nasreddin Hoca ilgili davetlerin, pek çoğununa gidemediğini söyledi.
Nasreddin Hoca Sempozyumunda tanıdığımız, MİTSUKO KOJİMA ile yapmış olduğumuz sohbetlerde, pek çok fıkranın, Nasreddin Hoca' ya ait olmadığını söyledikten sonra " Kişi fıkra söylemiş, tutulabilmesi içinde Nasreddin Hoca' ya mal etmiş" demişti.
Nasreddin Hoca, yalnız ülkemizin değil, Türk dünyası ve dünyadaki ülkelerin, büyük çoğunluğunun tanıdığı ve tanımak istediği bir düşünürdür. Onun için de Eskişehir'de yapılacak olan, Nasreddin Hoca etkinliklerine, ulusal ve uluslararası perspektiften bakılmalı ve şenlik programları da buna göre şekillendirilmeli ve gerçekleştirilmelidir.
