Dün bu köşede yazmıştık "Ruh mu arıyorsunuz? Çok zor bulursunuz?" başlıklı yazıyı.
Eskişehirspor ruhunun kolay kazanılmadığını, bu ruhun kazanılmasında futbolculardan Teknik adamlara, Taraftardan malzemecisine kadar herkesin büyük özverisi ve payı olduğunu ifade etmiştik.
Hatta bir örnek de vererek;
Aynen şunları söylemiştik;
-" Eskiler hep anlatırdı.
Maçlara bir-iki gün kala yolda bir Eskişehirsporlu futbolcuyu gören vatandaş;
-"Senin burada ne işin var. Yarın önemli bir maça çıkacaksın. Çabuk evine git olabildiğince dinlen" diye uyarıda bulunurmuş.
O futbolcu da kendisini uyaranlara;
-"Size ne kardeşim" demez, niçin dışarıda olduğunun mantıklı bir açıklamasını yapar, arkasından da;
-"siz merak etmeyin gidiyorum. Dediğiniz gibi dinleneceğim. Göreceksiniz maçta da fırtına gibi eseceğim" dermiş.
Gerçekten de...
Karşılaşmada fırtına gibi esermiş futbolcular.
Maç kazanılsın, kaybedilsin, Stadyum çıkışında gidilecek tek istikamet evler olurmuş."
Bu güne gelindiğinde ise, özellikle futbolcularda böylesine bir anlayış ve ahlakın bulunmadığını dile getirip;
-" Hangi futbolcuyu görmek istiyorsanız, gecenin saat kaçı olursa olsun Espark civarına gitmeniz yeterli.
Oraya park eden Ferrari'den tutun da BMW jiplere kadar arabaları sıralanmıştır çoğunun.
Etrafında ki bayanların hal ve hareketlerinden tutun da, kendilerinin şımarıkça tavırlarını açıkça görebilirsiniz.
Ne denli yaşamlarını kontrol ettiklerini, yarın oynayacakları maçları bir gün önceden ne denli ciddiye aldıklarını, aynı sitede oturan komşularından öğrenebilirsiniz.
Dahası...
Sahada yapamadıkları atraksiyonları, son model otomobilleriyle Espark çevresinde nasıl yaptıklarına bizzat şahit olursunuz.
Şimdi...
Eskişehirspor ruhunun yaşandığı o yılları görüp de, bu gün aynı ruhu mu bekliyorsunuz?
Çok beklersiniz...
Çünkü, o yıllarda futbol oynayan insanlarda Eskişehirspor Ruhu vardı.
Şimdi ki futbolcuları ise, lüks otomobiller, en son çıkan cep telefonları ve çevrelerinde bitmek tükenmek bilmeyen bayan arkadaş! Ruhu sarmalamış..."diyerek noktalamıştık yazımızı.
İnanılmaz sayıda telefon aldık yazı ile ilgili.
Arayan Eskişehirspor taraftarların çoğunluğu;
-"Az bile yazmışsın" diyorlardı.
Hakkı Öztekin ise ilginç bir tespitte bulundu yazımız ile ilgili.
Yazı ile bütünleşmesi amacıyla tesadüfen koyduğumuz eski Eskişehirspor kadrosunda en az 6 futbolcunun Eskişehirli olduğunu söyledi önce.
Ardından da;
-"Bu çocuklar, aileleriyle birlikte bu şehirde yaşıyorlardı. O yüzden her oynanan maç onlar için önemliydi. Sırf aile fertlerine sokakta gezerken yan gözle bakılmaması için bile, canlarını dişlerine takarlardı. Şimdi ki futbolcular ise, her maça 'Maç başı pirimi' gözü ile bakıyor. Eski futbolcular 'Kötü oynarsam çarşıda nasıl dolaşırım' endişesi taşırdı, bu günkü futbolcuların tek endişesi ise, en iyi otomobili alabilmek galiba" dedi.
Şöyle bir düşündük Hakkı Öztekin'in anlattıklarını...
Sonuna kadar hak verdik...
Ve bir daha anladık ki...
Ne o eski Ruh yakalanabilir Eskişehir'de, ne de bu günkü futbolcular o ruhu anlayabilir...