Sahipsiz malı yağmalarlar.
Yeter ki, sahipsiz olduğunu birileri bilsin.
Herkes bir tarafından tırtıklar.
Bakarsınız bir süre sonra sahipsiz malın birçok sahibi olmuş.
Zamanında sahip çıkmadığınız için yanar tutuşur ve kafanızı duvarlara vurursunuz ama, iş işten geçmiştir artık.
Eskişehir'e "Mal" demek içimizden geçmiyor ama, "Sahipsiz" olduğunu söylememizde hiçbir sakınca yok.
Çünkü...
Eskişehir gerçekten sahipsiz bir kent.
O yüzden de sürekli yağmalanıyor.
Bir de bakıyoruz ki, elimizde hiçbir şey kalmamış.
Bizim sahip olamadıklarımız ise, başkalarının malı oluvermiş.
Hatırlar mısınız bilmem.
Eskişehir'in kendisine ait bir Ekspresi vardı bir zamanlar.
Sabah Eskişehir'den hareket ederdi bu Ekspres, akşam da Haydarpaşa'dan kalkıp Eskişehir7e gelirdi.
Eskişehir'in malıydı adeta.
Öyle de zevkliydi ki onunla seyahat.
Çünkü herkes birbirini tanırdı Trende.
Sohbet içinde Haydarpaşa'ya nasıl varıldığı anlaşılmazdı bile.
Herkes işini halleder, akşam yine Haydarpaşa'da buluşulur ve aynı Ekspresle geri dönülürdü.
Yolcular, Tren çalışanları ve Ekspresin lokantasında ki görevliler adeta hısım olmuşlardı.
Bir anda bu Ekspres seferden kaldırıldı.
Yolcu falan olmaması değildi bahane.
Aynı yöne 6 tane Tren olduğu için kaldırıldı.
Hâlbuki Eskişehir'e ait bir ekspresti o.
Ama sahipsizdi.
Eskişehir sahip olabilseydi, kimsenin gücü yetmezdi o Ekspresi seferden kaldırmaya.
Yine hatırlar mısınız bilmem?
Kamu kurum ve kuruluşlarının tüm Bölge müdürlükleri vardı Eskişehir'de.
Hepsi tek tek alındı ve başka şehirlere götürüldü bu müdürlükler.
Çünkü...
Eskişehir sahip çıkamadığı için, sahip çıkanlar götürdüler kendi şehirlerine...
Daha yeni uçak seferlerini durdurdu THY.
Hem de "zarar ediyor" bahanesiyle...
Aslında neden zarar etmesi değildi tabii.
Çünkü, sırf zarar eden Eskişehir seferleri de değildi.
Neden; sadece Eskişehir'in sahipsiz oluşu ve THY nin de bunu anlamasıydı.
İşte size son bir haber;
Konya'nın Akşehir ilçesine bağlı Ortaköy belde Belediye Başkanı, Nasreddin Hoca'nın Eskişehir'de değil, kendi beldelerinde doğduğunu söylemiş.
Eskişehir'in Nasreddin Hoca'ya sahip çıkmakla, aslında Hoca'yı kendi çıkarı adına kullandığını iddia etmiş.
Dolayısıyla;
-"Nasreddin Hoca Eskişehir'e değil, bize ait" demiş.
Anlaşılan o ki, Eskişehir'in nasıl olsa Nasreddin Hoca'ya sahip çıkamayacağını anlamış olmalı ki;
-"Bu değer Eskişehir'e değil, bize aittir" diyebilmiş.
Göreceksiniz başarılı da olacak bu çıkışıyla.
Çünkü...
Eskişehir'in malı sahipsiz, tutanın da elinde kalıyor.
Nasıl ki Eskişehir Ekspresini, Kamu kurum ve kuruluşların Bölge müdürlüklerini ve Uçak seferlerine sahip olamadıysak, Nasreddin Hoca da bu gün yarın gidecek Eskişehir'den.
Biz de arkasından öylece bakacağız...
Tıpkı bu güne kadar yaptığımız gibi...
Tıpkı...
bugüne kadar sahip çıkmadığımız tüm değerleri başkaları sahiplendiğinde hayıflandığımız gibi...