Cumhuriyet Halk Partisi'nde, Büyükerşen'in yerine gösterilecek başka bir isim yok.
Her ne kadar ifade karşısında bazıları;
-"Bu da ne demek şimdi? CHP koskoca bir partidir. Hiç kimse Partinin üzerinde değildir. Partide Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapabilecek kapasitede bir sürü isim vardır" diye çemkirse de, CHP'nin Büyükerşen'in yerine gösterebileceği ve AKP karşısında seçim kazanabileceği bir ismi yok.
Dolayısıyla...
CHP nin Eskişehir Büyükşehir Belediyesini kazanabilmesi, Büyükerşen'in adaylığına bağlı.
Diğer bir değişle...
CHP eğer Eskişehir Büyükşehir Belediyesini istiyorsa, bir anlamda Büyükerşen'e mecbur.
Gelelim Tepebaşına...
Tepebaşı bölgesi, genelde Sağ oyların daha fazla olduğu bir bölge.
Belediyenin başında tıpkı Büyükerşen gibi DSP den seçilip, CHP ye geçmiş, aslında geçmişi de CHP olan Ahmet Ataç var.
İşin ilginç yanı...
Sağ oyların daha fazla olduğu Tepebaşında, CHP'nin de Ataç'ın yerine gösterebileceği başka bir isim yok.
Şimdi yine bazıları bu ifadeye de kızıp;
-"Koskoca CHP de Tepebaşına aday gösterecek sayısız isim var" diye çemkirmeye devam edecektir ama işin gerçeği bu.
Dolayısıyla...
CHP de Büyükşehir ve Tepebaşı adaylarının öyle uzun boylu tartışılmamasının nedeni de bu.
Şimdi gelelim asıl meseleye...
Yani Odunpazarı bölgesinin özelliğine...
Odunpazarı, siyasi tabir ile CHP nin kalesi konumunda olan bir bölge.
CHP den hangi ismi koyarsanız koyun, seçimi kazanma ihtimali büyük.
Öte yandan.
CHP için kolay seçim kazanılacak, adaylar için de kolay Belediye Başkanı olunabilecek bir ilçe Odanpazarı.
İşte bu yüzden CHP bu bölgede kimseye mecbur değil.
Ve işte bu yüzden CHP içinde Odunpazarı Belediye Başkan adaylığı için talipli sayısı bir hayli fazla.
Çünkü...
CHP nin Odunpazarı Belediye Başkan adayının seçimi kazanma şansı, Büyükerşen ve Ataç'ın seçim kazanma şansından da yüksek...
Sonuç olarak...
CHP nin Odunpazarı adayı olmak için kavga verenler, bu kavgayı boşuna vermiyor.
Çünkü...
Bu kavganın sonunda garanti Belediye başkanlığı var...
.........
Bu yolu
genişletemiyor musunuz?
Borsa Caddesi'nden Çevre yoluna çıkan bir yol var.
Hani şu Adaklık kurban satışlarının yapıldığı yer.
Gün boyu trafiğin yükünü taşıyan bir cadde burası.
Ancak...
İki aracın da yan yana zor geçebildiği bir genişlikte ki cadde.
Her iki tarafı bahçelerin olduğu genişlemeye müsait bir cadde sözünü ettiğimiz yol.
Yani...
İstenildiğinde genişletilebilecek bir yol.
Trafik yoğunluğu olmasına rağmen, bu yol öylece duruyor.
Vatandaş da açıp telefonu bu yolun niçin genişletilmediğini bize soruyor.
Ne yapalım.
Biz de ilgililerin bilgisine sunalım bari...
Daha önce de yazmıştık aynı yolu.
Kimsenin pek kılı kıpırdamadı.
O günden bu yana ise bu yolun trafik yoğunluğu daha da arttı,
Üstelik.
Burada kilitlenen trafiğin boyutları da büyüdü.
Ne diyelim?
Belki bu defa dikkat çekeriz...
......
Bu defa aday ismini kim belirleyecek?
İktidar Partisi AKP'nin 2004 yılı seçimlerinde Büyükşehir belediye başkan adayı Faruk Karaçay oldu.
O yılları bilenler hatırlayacaktır.
Murat Mercan partinin hem kurucuları arasında olan ve aynı zamanda Genel başkan yardımcılığını yürüten bir isimdi.
Aynı zamanda Eskişehir Milletvekilliği görevini üstlenmişti.
Kısacası...
Parti Genel merkezinde sözü geçen, havası olan biriydi.
O yüzden, aday konusunda inisiyatifi üstlendi.
Zaten, Eskişehir'in tek belirleyicisi konumunda bulunduğu için Faruk Karaçay isminin aday olarak ilan edilmesinde büyük pay sahibi oldu.
2009 seçimlerinde ise iktidar partisi AKP nin Büyükşehir belediye Başkan adayı Prof Dr Hasan Gönen idi.
O yılları da bilenler rahat hatırlar.
Kemal Unakıtan Başbakan'ın "Abi" diye hitap ettiği bir isimdi.
Maliye bakanlığı görevinde bulunuyordu.
Aynı zamanda Eskişehir milletvekiliydi.
Kabinenin en kudretli ismiydi şüphesiz.
Tüm Bakanlar eline bakıyor, o da bu durumu çok iyi kullanıyordu.
Seçimlerde Eskişehir için tek belirleyici isimdi Kemal Unakıtan.
İnsiyatif alma konumunu da sonuna kadar üstlendi.
Prof Dr hasan Gönen'in Büyükşehir belediye Başkan adayı olarak ilan edilmesi, sırf onun kararıydı.
Netice itibarıyla...
AKP'nin Eskişehir'deki her iki Mahalli seçimde de adaylarını, Eskişehir'den sorumlu olan ve Genel merkez düzeyinde de sözü geçen isimler belirledi.
Her iki isim de, yapılan her iki seçimde kaybetti.
Şimdi önümüzde bir başka seçim var.
Bakalım bu defa iktidar Partisi AKP nin Büyükşehir adayını, yine Eskişehir'den sorumlu gibi görünen isim mi belirleyecek?
Bekleyip göreceğiz...
.......
Biraz da
gülmek lazım
Amerikada bir ilkokulda öğretmen çocuklara evde ders alınabilecek bir hikaye yaratmalarını, ertesi gün sınıfta okuyacaklarını söylemiş. Ertesi gün çocuklar hikayelerini anlatmaya başlamış. İlk sırada küçük Suzi varmış. Başlamış anlatmaya: Bizim çiftliğimiz var. Bir gün babamla yumurtaları topladık, bir sepete koyduk. Arabayla giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtaların hepsi kırıldı."
Öğretmen
- Güzel. Peki bu hikayeden alınacak ders nedir?
- Bütün yumurtaları aynı sepete koyma.
- Aferim çok güzel. Lily sıra sende.
Küçük Lily tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
- Bizim de bir çiftliğimiz var. Babam yumurtalardan civciv çıkması için onları kuluçka makinesine koyar geçen hafta 12 yumurta koydu. 12 civcivi olacağını sanıyordu, ama sadece 8'inden civciv çıktı.
- Eveeet. Peki burdan alınacak ders nedir?
- Yumurtadan çıkmamış tavukları sayma
- Aferim bu da çok güzel. Billy, sıra sende Küçük Billy tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
- Amcam Ted Vietnam Savaşına katılmıştı. Bir gün helikopterle bir göreve giderken helikopter vurulmuş. Ted Amcam helikopter düşmeden elinde bir makinalı tüfek, bir kasatura ve bir şişe bira ile atlamayı başarmış. Paraşütüyle yere inerken yolda birayı içip bitirmiş. İnince mermisi bitene kadar makinalı tüfeğiyle 70 kişiyi haklamış. Sonra kasatura kırılana dek onunla 20 kişiyi halletmiş. Sonra da son 10 kişiyi de silahsız bitirmiş.
- Böyle korkunç bir hikayeden alınacak ne ders olabilir?
- İçerken Ted Amcama bulaşmayın...