Geçmiş bir yazımızda, "ABD' nin, BOP ve Kuzey Afrika Projesi'ndeki esas hedefi, Kuzey Afrika ve Ortadoğu da ki ülkeleri, federal bir yapıya kavuşturulmasını hedefliyor. Ancak ABD, bunu aşamalı olarak gerçekleştirmek istiyor." demiştik.
Ayrıca Bush ve Erdoğan'ın, Ocak 2004' de yaptığı görüşmelerinde, BOP' un, demokrasiyi geliştirme amacı güttüğü ifade edilmiş, bunun içinde bölge ülkelerinde refahı, tabana yayarken, demokratik reform çalışmalarına da destek verecekleri belirtilmişti.
Yine aynı görüşmede, Türkiye' nin, laik, demokratik, Müslüman yapısıyla, model bir ülke olduğu ifade edilerek, "destek" talebinde bulunulmuştu.
Bush- Erdoğan buluşması sonrasında, Sayın Erdoğan, kendisini, BOP' un, eş başkanı olarak açıkladı ve Diyarbakır' ın da, BOP' un, merkezi olduğunu söyledi. Bugün aynı düşüncede mi bilinmez ama BOP' la ilgili diğer bir yazılarımızda, projenin Türkiye için hiçte hayra alamet olmadığını da belirtmiştik.
ABD' nin, Büyük Ortadoğu Projesi' nin, iki temel hedefi vardı. İlki, ABD'nin Ortadoğu' da kendisine rakip olacak, bir gücün yükselmesinin önlemek, diğer ise, ABD askeri-teknolojik gücüne dayanarak, Geniş Ortadoğu Bölgesindeki, petrol ve doğal gaz kaynakları üzerinde denetim kurmaktır.
Ve nihayet! BOP hedefine ulaşıyor. New York Times gazetesi Ortadoğu haritasının yeniden çizilebileceğini ve 5 devletten 14 yeni devlet çıkabileceğini iddia eden haritalı bir analize yer verdi. Deneyimli, dış politika analisti ve gazeteci Robin Wright'ın haritalı analizine göre, gelecekte en büyük parçalanmayı ise Suudi Arabistan yaşayacak.
Robin Wright' a göre, şimdilik, parçalanma potansiyeli taşıyan devletler Irak, Suriye, Suudi Arabistan, Yemen ve Libya olarak belirtildi.
Analize göre, SURİYE- IRAK ''Alevistan'', ''Kürdistan'', ''Sünnistan'', ''Şiistan'' olarak bölünecek, SUUDİ ARABİSTAN, Hürmüz Körfezi bölgesindeki Doğu Arabistan, Hicaz'da Batı Arabistan, Yemen'e yakın bölgede bir güney Arabistan ve kuzeyde bir Kuzey Arabistan kurulacak. Ülkenin orta kesimnde ise Riyad merkezli bir Vehhabi Arabistan oluşacak., YEMEN Güney Yemen'deki referandum sonrası yeniden Kuzey ve Güney Yemen diye iki ayrı ülkeye bölünecek, LİBYA ise doğuda Bingazi merkezli Sirenakya ve batıda Trablusgarp adlı iki devlete bölünmesi ihtimali var. Hatta, güney batıdaki Fizan da ayrılarak üçüncü bir devlet daha oluşturabilir.
BOP ve Kuzey Afrika Projesi, aslında bir stratejidir. Bu strateji aşamalı olarak gerçekleştirilecektir. Bu stratejinin, gerçekleşmesi için, dün PKK, Türkiye'ye karşı baskı unsuru olarak kullanılıyordu, bugünde Ermeni sorunu, Irak'ın parçalanması veya "KÜRT DEVLETİ", ABD tarafından, şantaj ve baskı unsuru olarak kullanılacaktır.
Gerçi geçmiş yılarda, Amerikan Fox News televizyonuna konuşan, ABD Başkanı George W. Bush, Irak'ın bölünmesine kesinlikle karşı olduğunu açıkladı. Irak'ta, üç özerk bölge kurulması durumunda bunun, hem Sünniler'i, Şii radikallerle yarışma ortamına sokacağını, hem de Kürtler 'in, "TÜRKİYE" için, sorun yaratacağını kaydederek, bu durumda da bölgede şimdikinden çok daha büyük bir karışıklığın çıkacağını belirtmişti.
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Antalya'da yaptığı açıklamada "Dümdüz bir yolumuz var. O da demokratik cumhuriyet, özerk Kürdistan'dır" diyerek asıl niyetlerini açıkça ortaya koydu.
Ayrıca BDP Genel Başkanı, Demirtaş, "Almanya'nın, yeni bir Kürt politikasına ihtiyacı var. Bütün büyük devletlerin de bu yüzyılda, Kürt ve Kürdistan ile nasıl bir stratejiyle ilişkilerinin olacağını, şimdiden belirlemeli." sözleri, dikkat çekti.
BOP' un, hedefleri arasında Irak üçe bölünürse, sınırlar yeniden çizilecek demektir. Suriye'de, bir Kürdistan bölgesi resmiyet kazanabilir. Sahip olduğu siyasi statü zaten İran'da bir Kürdistan eyaleti var. PKK ve Barzani, Iğdır'dan Hatay'a kadar, Türkiye'nin tüm güney sınırları, Kürdistan olarak düşünülüyor.
Türkiye' nin, bölünme kaygıları, yıllardır gündemde olmasına rağmen, AK Parti iktidarı herhangi bir tedbir almadığı gibi, Demokratik açılımla verdiği tavizler, özellikle de Anadille eğitim kararı ile zemin oluşturdu, PKK ve BARZANİ ise Bağımsız Birleşik Kürdistan projesinden vazgeçmedi. İran'da, Irak'da, Suriye'de ve Türkiye'deki parçaları birleştirerek, bir devlet kurma hayalleri, Barzani' nin Diyarbakır ziyareti ile daha da güçlendi.
Siyasi iktidarın, Kürtçü unsurların talepleri arasında yer alan, yer isimlerinin iadesi yönünde bir uygulama başlatması ise bölünme kaygılarını daha da artırdı. Çünkü Diyarbakır'da, Kürdistan'a hoş geldiniz" diyerek karşılanan, devlet başkanı gibi ağırlanan, , Barzani' nin, haritasında, PKK ve yandaşları tarafından isimlerinin değiştirilmesi istenen ülkemize ait, 21 kentimiz yer alıyor.
Hala bu gerçeği görmeyen, siyasiler varsa ne denebilir ki?