Büyükerşen'in Karacan'a yanıt verdiği toplantısında farklı konular vardı.
Karacan ile yaşadığı arsa polemiği gündemi oluştursa da, Büyükerşen'in neredeyse tüm kentlinin şikayet ettiği kent içi trafik ve ulaşım konusunda söyledikleri daha çarpıcıydı.
+++
Örneğin;
Büyükerşen Ak Partili Meclis üyelerini otobüsler ve tramvaylar konusundaki tutumları ile eleştirdi.
Öyle ki; Büyükerşen; "Şehir içi ulaşımına çözüm bulmalıyız.
Bunun için tramvayları uzatıp, otobüs sayısını artırmalıyız.
Bu adımlar için Ak Partililer hem tramvay, hem de otobüs alımı için onay veriyor.
Ama bunları almamız için gerekli kredi yetkisini vermiyor" serzenişinde bulundu.
+++
Ne yalan söyleyelim uzun zamandır meclisleri takip edemiyoruz.
Mecliste yaşananlara dair net bir fikrimizde bu yüzden olmuyor.
Mecliste yaşananlara dair tek bilgimiz gazetelerde yer alan haberler kadar.
Yani kamuoyu ne biliyorsa, bizim bilgimizde o kadar.
Ayrıntılı bilgileri ancak Büyükerşen'in düzenlediği ya da tam tersi Ak Partili gurubun yaptığı açıklamalar ile ancak öğrenebiliyoruz.
Otobüs ve tramvay alımı ile ilgili mesele de bu şekilde oldu.
O nedenle Büyükerşen'in "Kredi yetkisini vermiyorlar" sözü bizim için çok kayda değerdi.
+++
Eğer Büyükerşen'in sözünü ettiği kredi yetkisi kendisine meclisçe verilmiyorsa, ortada siyaseten bir engel vardır...
Çünkü mecliste çıkıpta "40 otobüs yetmez, 100 otobüs alalım" sözünün altı doldurulmuyorsa, bu çıkışlar siyasi şovdan öte gitmez.
Eğer Ak Partili grup, Eskişehir'in en azından ulaşım sorunun çözümü için bir adım ileri gidilmesini istiyorsa, net tavır sergilemeli.
Siyasi şov'dan ziyade, kredi yetkisini vererek çözüm için adım atmalı.
Ancak Büyükerşen'in iddialarına göre böylesi bir adım yok.
Yani sadece göstermelik çalışmalar var, icraat yok!
Bu durum ise Büyükerşen'in "engelleniyorum" iddialarını haklı çıkartıyor.
+++
Büyükerşen ayrıca şunu söylüyor;
"Engelleniyorum dememe gerek var mı?
Kredi yetkisi vermemek başlı başına bir engelleme değil midir?" diye soruyor.
Bu sorunun cevabını Ak Partili yetkiler vermeli.
"100 otobüs alalım deyipte, kredi yetkisi vermemek bir engelleme değil midir?"
+++
Ak Parti'nin meclis üyeleri bu konuda haksız bir tutum içindeler.
Üstüne üstlük kredi onayı için "İlçelere 3'er, 4'er otobüs verirseniz bu onayı veririz" demeleri ayrıca eleştirilecek bir durum.
Üstüne üstlük 10 bin nüfuslu ilçeler için bu otobüsleri hem şoförü, hem de akaryakıtı ile talep etmekte israftan başka bir şey değil midir?
Bizce hem israflık, hem de siyasi bir tehdittir.
+++
O nedenle Ak Parti büyükşehir meclisinde siyasi şova yakın bu tavırlarından bir an önce vazgeçip, gerçek siyasete dönmelidir.
Eskişehir'in kent içi ulaşım ve trafik sorunu için belediyenin attığı adımlara destek vermelidir.
Siyaseti ise "Biz otobüste verdik, kredi yetkisi de verdik ama trafik çilesini bitiremiyorlar" diyerek yapmalıdır.
İşte o zaman arkalarında önemli bir halk desteğini bulacaklardır.
Kısaca;
"Belediyenin otobüs ve tramvay için istediği krediye hem onay vermeyip, hem de "Şehrin trafiği yanıyor" demek çokta mantıklı olmaz.
En azından bu tutum, siyasi rakibe koz vermekten öteye gitmez...