
Vedat Alp
Partiler ve adayları 'nerede eski seçimler' dedirtiyor
Ramazan ayı bitti... Bayramı da geride kaldı.
Seçim takviminin sayfalan da iyice azaldı.
Seçime yalnızca 15 gün var.
Seçim havasının çoktan oluşmuş olması gerekirdi.
Ama ne gezer...
Ortada "seçim havası" diye bir şey yok.
Kent yaşamında küçücük de olsa bir değişiklik söz konusu değil...
2-3 ay önce nasılsa bugün de aynı...
"Vatandaş geçim derdinde'' deniliyor.
Doğrudur.
Toplum kesimlerinin durumu ortada...
Halinden memnun olan tek kesim yok.
Toplumum ezici çoğunluğu her geçen gün biraz daha yoksullaşıyor.
Temel gıda maddelerine ulaşım alabildiğine zorlaşmış durumda...
Aşık Mahsuni Şerif, bir türküsünde "Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana" diyordu.
O'nun türküde söylediği ne yazık ki gerçek oldu.
Söylenecek daha çok şey var ama neyse...
Uzun sözün kısası, güzelim ülkemize hakim olan tablo kap kara...
Vatandaşlar gerçekten "geçim derdine düşmüş" durumdalar.
İyi de partilere ne demeli...
Seçim gelmiş kapıya dayanmış ama partilerde ne heyecan var ne de coşku...
En iddialı partilerde bile en küçük hareketlenme yok.
Üzerlerine "ölü toprağı serpilmiş" gibiler.
"Dostlar çalışıyor" görsün türünden işlerle vakit geçiriliyor.
Milletvekili aday listeleri partilerde hoşnutsuzluk yarattı.
'"Adaylarını canı gönülden bağrına bastı" denilebilecek bir parti yok.
Haydi, partilerdeki hareketsizlik için "aday listelerinin etkisi var'' denilsin...
İyi de ya milletvekili adaylarına ne demeli...
Onlarda da elkili bir seçim çalışması yok.
Yaptıkları ortada...
Değişik bölgelerde esnaf ziyaretlerinde bulunuyorlar... Sivil toplum örgütlenmelerine, hemşehri derneklerine gidiyorlar.
Gitmesine gidiyorlar da gittikleri yerlerde "ilgi odağı" oldukları falan yok. Esnaflar işyerlerinden çıkma gereği bile duymuyorlar.
Sivil toplum örgütlenmelerinde ve hemşehri derneklerinde yöneticiler dışında pek katılan olmuyor.
Uzun sözün kısası adaylar her seçimde yinelenen bildik işleri yapıyorlar.
İşin ilginci, daha önceki seçimlerde yapılanlardan bile yapmadıkları var.
1-2'si dışında "seçim ofisi" açan aday bile yok.
"Sosyal medya paylaşımları" ile işi götürmeye çalışıyorlar.
Hani futbol maçlarında sonuca razı olan takımlar, orta sahada top çevirip "maç bitsin" diye beklerler ya...
Milletvekili adayları da tıpkı o takımların futbolcuları gibi...
"Şu seçim yapılsa da kurtulsak" der gibi vakit geçiriyorlar.
Dikkat çekici bir yanları daha var
Neden aday olduklarını bilemiyoruz...
Ancak hallerine bakınca aday olmaktan pek de mutlu değiller.
"Seçilme şansı yüksek" olan adayların bile yüzleri gülmüyor.
Anlamak gerçekten çok zor...
Bugüne kadar çok sayıda seçim gördük...
Ancak partilerin ve adaylarının bugünkü halde olduğu tek bir seçim bile hatırlamıyoruz.
İnsanın "nerede eski seçimler" diyesi geliyor.