4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

PARTİLER VE HAZİNE YARDIMI!

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa DESTİCİ, İl binasında yaptığı basın toplantısında, son genel seçimde, yüzde 7'nin üstünde oy alan AKP, CHP ve MHP' nin, seçimler nedeniyle iki yıl boyunca, hazine yardımı almasının haksız olduğunu söyledi.
Sayın DESTİCİ, " Yasa eğer aldığınız oy en az yüzde 7 olursa, ancak hazine yardımı alabilirsiniz diyor. Böyle demokrasi olmaz. Ben devletin parasını istediğime veririm, istediğime vermem diye bir şey olamaz" diyerek, tepki gösterdi.
Sayın DESTİCİ haklı. AKP. CHP ve MHP, 2014'te 322 buçuk milyon lira hazine yardımı alacak. 2015'te ise hazine yardımının tutarı. 531 milyon lira olacak. Üç siyasi partiye önümüzdeki iki yıl 853 milyon lira hazine yardımı yapılacak.
Oysa Anayasamızın, 68. Maddesinin son fıkrasına baktığımızda, açık ve seçik bir şekilde diyor ki Anayasa; siyasi partilere, devlet yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar. Dolayısıyla devlet siyasi partilere, yardım yapmak zorundadır ve hakça yardım yapmak zorundadır. Anayasa'nın amir hüküm bu olduğu halde, şimdi bu taksimin, bu dağıtımın hakça olduğunu söylemek mümkün değildir.
Mevcut durumdan önce, sadece seçimlere giren ve belli bir oranda oy alan partiler değil, aynı zamanda Meclis'te milletvekili bulunan partilere de hazine yardımı verilmekteydi, kanun öyleydi. Fakat o günkü iktidar, bir muhalefet partisini beğenmediği için, Meclis'te hazine yardımı ile ilgili yasayı değiştirmişti.
Oysa Avrupa ülkelerinin çoğunda, aşağı yukarı tamamında, tek bir milletvekili olan partinin bile hazine yardımı alıyor. Örneğin Avusturya'da, tek bir milletvekili varsa, parti hazine yardımı alıyor. Belçika'da, tek bir parlamenteri varsa hazine yardımı alıyor. Bulgaristan'da, Çek Cumhuriyeti'nde, Danimarka'da, Fransa'da Finlandiya'da, İngiltere'de, İspanya'da, İsveç'te, İtalya'da, Polonya'da, Macaristan'da, Litvanya'da, Portekiz'de; Slovenya'da, Yunanistan'da, bir milletvekili olan parti, hazine yardımı alıyor.
Türkiye'deki, hazine yardımıyla ilgili düzenleme, Avrupa ülkelerindeki uygulamalara uygun değildir, Tamamıyla, keyfi olarak düzenlenmiş bir maddedir.
Öte yandan ülkemizde, milyonlarca insan yardıma muhtaç, devlet borç içindedir. İşçi, memur, emekli ve köylünün durumu ortadadır. Üstelik hazine yardımı alan partiler, meydanlarda, hak, hukuk ve adaletten bahsederek, halktan oy isteyecekler.
Elbette hazine yardımı, üç partiye yapılınca, yerel seçimlerin, hakkaniyet ve eşitlikle, özellikle de, "ADALET" kavramı ile bağdaştığını söylemek zordur. Çünkü kavram olarak adalet, "davranış ve hükümde doğru olmak, ölçülü hareket etmek, hakka göre, hüküm vermek, eşit olmak, eşit kılmak, hakkı layık olana vermek, haksızlıktan kaçınmak, herkese eşit davranmaktır."
Anayasa 10 Maddesi, " Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiç bir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde, kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır.
Maalesef Anayasa' nın, ilgili hükümlerine rağmen, hazine yardımı, birkaç partiye yapılırken, partilerin büyük çoğunluğu, bu yardımlardan mahrum bırakılmaktadır. Oysa ülkemizde, örgütlenme şartını yerine getiren, tüm partiler seçime giriyor. Ancak şartlar eşit değil. Barajı geçen partiler, milyonlarca TL hazineden yardım alırken, aynı şartlarda seçime giren diğer partiler, hazineden, hiç yardım almıyor. Hatta yardım alan partilere, bugün olduğu gibi, seçim döneminde, yapılan yardımlar daha da katlanıyor.
Hazine yardımı yapılacaksa, miktar, partilerin, üye ve teşkilat sayısı, seçimlerde alınan oy oranı, milletvekili sayısı ve gelirleri gibi unsurlar gözetilerek verilmelidir. Yardım alabilmek için de, kurulduktan sonra, ilk milletvekili genel seçimine kadar, belirli sayıda ilde örgütlenmek; yardımın, ilk seçimler ve sonrasında, seçimlere katılmak koşulu aranmalıdır. Veya hiçbir partiye, hazine yardımı yapılmamalıdır. Çünkü Hazine yardımı, eşitlik ilkesini bozmaktadır. Tamamen kaldırılmalıdır.
Elbette hazine yardımından, şikâyetçi olmak çözüm değildir. Çözüm, tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, önüne gelen parti kuramamalı, seçmende parti sayısını, iki ve üç sayısı ile sınırlandırmalıdır. Ya da, hiçbir partiye yardım yapılmamalı, bazı ülkelerde olduğu gibi "HALK" veya "ÜYELER", teberruları ile partilerinin masraflarını karşılamalıdır.
Türkiye'de, iktidar partisi, kamu gücünü kullanarak ve iyi niyetli olmaksızın parlamento çoğunluğunu yönlendirerek, hukuk devleti ilkelerine, demokrasinin gerekliliklerine, uygun olmayan sonuçları elde ediyor ise bu yapıyla, mücadele etmek, Türkiye'de, hukuk devletini hâkim kılmak, demokrasinin standardını artırmak, tüm partilerin, özelikle de "SEÇMENİN" görevidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi