Seçimlere doğru ‘’geri sayım’’ sürüyor.

Geriye kalan süre 30 günün altına düştü.

Ancak değişen bir şey yok.

Hala ‘’seçim havası’’ oluşmuş değil…

Milletvekili adayları belli… Kendi deyimleri ile ‘’sahaya inmiş’’ durumdalar.

Sahaya indiler de ne yaptılar?

‘’Çalışma’’ olarak yaptıkları ortada…

‘’Rutin ziyaretler’’ birbirini izliyor.

Meslek odaları ile sivil toplum örgütlenmelerini kapısından ziyaretçi eksik olmuyor.

Bir partinin adayları çıkarken diğer partinin adayları giriyor.

Bu türden ziyaretlerin yapılmadığı bir seçim yok.

İstisnasız her seçimde ‘’ilk iş’’ olarak yapılıyorlar.

Merak etmemek elde değil…

Böylesine önemsenen, ‘’ilk iş’’ olarak yapılan ziyaretler bir işe yarıyor mu ki?

Hiç zannetmiyoruz…

‘’Adet yerini bulsun’’ diye yapılıyorlar işte…

Onların dışında bir de iftarlar var.

Değişik kişi ve kurumlar tarafından her akşam ‘’toplu iftarlar’’ düzenleniyor.

Değişmez katılımcıları da ‘’siyasiler’’ oluyor.

Milletvekili adayları, parti yöneticileriyle birlikte iftarlara katılıyorlar. Bazen bir akşamda 2-3 iftara uğradıkları da oluyor.

Yaptıkları da belli…

‘’Katılımcılara görünmüş olmak’’ dışında bir şey yok.

Ramazan Ayı’nın bitmesine çok az kaldı.

Yarın Arife, bürgün Bayram…

‘’Toplu iftar’’ etkinlikleri de sona erecek.

Merak ediyoruz, milletvekili adayları ne yapacaklar?

Bugünkü hallerine bakılırsa bir şey yapacakları yok.

Sanki ortada top çevirip sürecin bitmesini bekleyecekler gibiler…

‘’Seçim havası’’ oluşmasında onların bu tavrının da büyük payı var.

Tamam, toplumun ezici çoğunluğu zor durumda…

Bildik tanımlama ile ‘’geçim derdine düşmüş haldeler’’ denilebilir.

Ancak ‘’seçim havası’’ oluşmamasının tek nedeni bu olamaz…

İnsanları heyecanlandıracak, gelecek için umutlandıracak bir şeyler olsa çok şey değişir. Bugün üzerlerine ‘’ölü toprağı serpilmiş’’ gibi duran insanlar bir anda harekete geçerler.

Milletvekili aday listeleri toplumda bir heyecan yaratmış değil…

Toplum şöyle dursun aday oldukları partinin üyelerini bile heyecanlandırmadı.

Bazı aday listeleri de var ki, parti bünyesinde heyecan yaratmadığı gibi kırgınlık ve umutsuzluk yarattı.

Parti yöneticilerinin ve milletvekili adaylarının bunu görmemeleri, hissetmemeleri düşünülemez…

Elbette ki görüyorlar, hissediyorlar…

Durumu değiştirmek için bir şeyler yapıp yapmadıklarını bilemiyoruz.

Ancak yapıyorlarsa bile işe yaramışa benzemiyor.

Partilerde oluşan tablo ortada…

Coşkunun ‘’C’si”, heyecanın ‘’H’si” bile yok.

Üzerlerine ‘’ölü toprağı serpilmiş’’ gibiler.

Partilerdeki hava böyle iken genel kamuoyunda oluşan hava nasıl olabilir ki?

Elbette ki ‘’seçim havası’’ falan olmaz…

Parti yöneticileri ve milletvekili adayları şapkalarını önlerine alıp düşünseler iyi ederler.

Yoksa bugün masa başında yaptıkları hesaplar sandıklarda tutmayabilir.