1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Partinin yeni A takımı ve Nabi Avcı

İktidar Partisi AKP'de tüzük gereği üç dönem üst üste aynı görevde bulunanlar aday olamıyor.
Yani...
Bir daha ki milletvekili Genel seçiminde AKP nin ağır topları aday olamayacak.
Dün Hürriyet gazetesinde bir yazar kaleme almış.
Üst üste 3 yıl aynı görevi yaptıkları için partinin MYK'sından9, MKYK'sından 40, Kabineden 17 ve Meclis grubundan 73 kişi olmak üzere 139 isme yeniden adaylık yolu kapanıyor.
Bu demektir ki, AKP'nin yeni bir vizyonu oluşacak.
Bu yeni vizyon içinde de yeni isimler olacak.
Yine aynı yazar, üç kez aynı görevi yapmaları nedeniyle aday olamayacakların yerini alacak isimleri sıralamış.
İsimlerin başında, Eskişehir milletvekili Nabi Avcı var.
Bunun yanı sıra.
AKP nin, önümüzde ki dönem parti vitrinini oluşturacak isimler arasında Mehmet Özhaseki, Numan kurtulmuş, Süleyman soylu, Rifat Hisarcıklıoğlu ve Fatih Erbakan gibi isimler de sıralanıyor.
Netice olarak.
Tüzük gereği yeniden aday olamayacak partinin ağır topları, önümüzde ki dönem yoklar.
Onların yerini alacak ve Partiyi daha sonra ki dönemlere taşıyacak olan isimler de şu anda şekilleniyor.
Ve bu şekillenen isimler arasında da Nabi Avcı ilk sırada yer alıyor...
.........
Ortada seçim yokken de beni sık sık göreceksiniz...
CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, bir yandan Bakanlıkları soru yağmuruna tutup, diğer yandan Bayram sonrası ilçe turlarına çıktı.
Geçtiğimiz Pazar günü CHP lideri Kılıçdaroğlu ile birlikte Emirdağ'a giden Kazım Kurt, öncesinde ise Sarıcakaya, Mihalgazi ve Çifteler ilçelerini gezmiş.
Bozüyük ve İnönü ilçelerini de programına alıp, ziyaretlerde bulunan Kazım Kurt, her gittiği ilçede hem çalışmalarını anlatıp, hem de Mecliste dile getirilebilecek sorunları tespit etmiş.
Kazım kurt her gittiği ilçede de;
-"Milletvekilleri seçilinceye kadar kapıdan ayrılmaz. Seçildiğinde ise bir daha ortalarda görünmez diye bir laf vardır ya. İşte ben bu lafın sahibi olmadığımı göstermek için yanınızdayım. Bundan sonra da böyle olacak. Ortada seçim yokken de beni sık sık göreceksiniz" demeyi ihmal etmemiş...
...........
"Ersun Yanal gidene kadar maçlara gitmem"
sözü üzerine Mithat Körler ile sohbet
"Ersun Yeanal gidene kadar maçlara gitmem" sözü üzerine Mithat Körler ile sohbet..
-"Mithat Körler, Ersun Yenal gidene kadar Eskişehirspor maçlarına gitmeyecekmiş" lafları dolaşıyor sosyal medya üzerinde.
Körler'in bir süredir maçlara gitmediğini anımsayınca "Galiba doğru bu laflar" diye düşündük kendi kendimize.
Gazeteye geldiğinde de fırsat bilip, bizzat sorduk kendisine "Sahi Ersun Yenal gidinceye kadar Eskişehirspor maçlarına gitmeyecek misin?" diye.
Mithat Körler "Ben 11 yaşındayken kuruldu Eskişehirspor" diye başladı konuşmaya.
Kurulduğu ilk yıl ikinci lig, ikinci yıl ise Birinci ligi gördüğünü daha dün gibi hatırladığını söyledi önce.
Sonrasında da;
-"Maça girebilmek için Stadyumun önünde Kağıttan yapılmış Es-Es şapkaları satardım" diye sürdürdü konuşmasını.
O zamanlar Trabzonspor yokmuş.
Üç Büyükler diye tabir edilen takımların hiçbirine de ufacık bir sempatisi olmamış Mithat Körler'in.
-"Dolayısıyla ben Eskişehirsporluyum ve Eskişehirspor'un taraftarıyım" diyor.
Kulüpte yönetici olmasının hiçbir anlam taşımadığını, yöneticiliği bundan önce de defalarca yaptığını, ancak asıl önemli olanın Eskişehirspor taraftarlığı olduğunu söylüyor açık açık.
Hiçbir zaman "Ortada olayım. Her takımın atkısını boynuma asıp, konserlerime bakayım" zihniyeti taşımadığını, Eskişehirspor taraftarı olduğunu her konserinde, her televizyon programında gururla söylediğini dile getiriyor.
Netice olarak...
Eskişehirspor'un bugün için ortaya koyduğu futbol kahreder hale gelmiş Mithat Körler'i...
Sinirleri bozulup, başına ağrılar sokmuş oynanan futbol.
-"İnsanın sevdiğine yakıştıramadığı hareketler vardır ya, bu da onun gibi bir şey" diyor ve ekliyor;
-"sosyal medya üzerinde böyle bir sözüm oldu. Belki de olmaması gerekiyordu. Ama neticede ben de insanım. Eskişehirspor taraftarlığı da benim vaz geçemeyeceğim bir unsur. Hep "İyi günde-kötü günde" denir ya. Biz iyi günümüzde kötü gün yaşıyoruz ve beni asıl bu üzüyor" diyerek tamamlıyor sözlerini.
Son olarak da...
Bu günkü konumu, kendisi gibi hiçbir Eskişehirspor taraftarının hak etmediğini ifade ediyor
........
Biraz da
gülmek lazım
Ağır kalp krizi geçiren Temel, aylarca süren bir dizi önlem ve tedaviyle iyileşir. Taburcu olmadan önce Doktoru Dursun:
— Sonuçlarınız mükemmel!! .15 yaşındaki bir delikanlının kalbi ne kadar güçlü ise sizinki de öyle.. İsterseniz koşup futbol bile oynayabilirsiniz. .
Temel, bu sevinçle evine gider ve Fadime'ye:
— Kariciğum tamam...en iyileştum. Bu gece daha evvel hiç yapmadiğimuz şekilde, 'vahşi bir aşk'a ne dersun?
Fadime bir an düşünür, isteksiz isteksiz:
— Bilemeyrum.!?!! Bole bir aşk kalbinu zorlayapilur Temelum!. Ama doktor bir rapor yazıp imzalarsa pelki olapilur, riske cirmek istemeyrum da!
Temel hemen doktoruna koşar, durumu anlatır.
— Tabii... Tabii. diyen Dr. Dursun, alır antetli kâğıdı başlar yazmaya.
"Bay Temel benim kontrolümdeki hastamdır. Kalbi son derece güçlüdür. Çılgın, ihtiraslı, heyecanlı bir seksi ne zaman isterse yapabilir.. İmza Dr. Dursun.."
Sonra da Temele döner:
— Tamam, oldu işte. Haa!! Uşağum karinizun adı neydi? İstersen bu yazıyı ona hitaben yazayum?
Sevinçten yerinde duramayan Temel:
— Boş verun doktor.. Olayı kişiselleştirup kapsaminu daraltmayalum. İlgilisune deyun yeter..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi