
Vedat Alp
Peş peşe gerçekleştirilen endişe yaratıcı saldırılar
Ankara’da aynı gün içerisinde peş peşe gerçekleştirilen saldırılar var.
Saldırıları hedefi, Alevi örgütlenmeleri… Sivil toplum kuruluşları ve cem evleri…
Saldırılarla ilgili olarak bir kişi yakalandı.
Anında yakalanmış değil…
Eskişehir’e gelirken otobüste yakalandı.
Eskişehir’le ilgisi ne, ilgisi yoksa neden geliyordu?
Bilemiyoruz artık.
Kamuoyuna yansıyan ilk ifadesinde söyledikleri saçma sapan şeyler.
“Deli numarası yapıyor” sanki…
Ondan başka gözaltı da yok.
Alevi örgütlenmelerine yapılan saldırı gerçekten o tek kişi tarafından mı gerçekleştirildi?
Genel tanımlama ile de “münferit bir olay” mı?
O kişinin gerisinde gizlenen başka karanlık güçler var mı?
Bilemiyoruz…
Ancak, enine boyuna ciddi biçimde araştırılmalıdır.
Bu “sivil toplum örgütlerine yapılmış münferit bir saldırı” olarak değerlendirilemez.
Geçmişte yaşanan korkunç olaylar var.
İster istemez anımsanıyorlar.
Doğal olarak da büyük endişe oluşuyor.
Saldırı, Türkiye genelinde büyük tepki yarattı.
Eskişehir’de de Hacı Bektaş-i Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Hacı Bektaş-i Veli Anadolu Kültür Derneği önünde de tepki açıklaması yapıldı.
Açıklamayı yapan Seyit İbrahim Erenler;
Yaptığı konuşma son derece sağduyulu…
“…Her türlü şiddette karşı ezilen ve masum insanlardan yanayız. Savaş çığırtkanlığına ve her türlü çatışma diline karşı kardeşliğin yanındayız.
Ülkemizi kana bulamak için meydana atılan tetikçilerin yobazların cahillerin bin yıldır sözlerini mimiklerini ses tonlarını biliyoruz. Bizler eşit yurttaşlık mücadelesi verirken bu olaylar yaşayan halkların huzur ve güvenlerini temelden sarsmaktadır. İnancımız ve cem evlerimiz özgür olmadan mutluluğumuz ve hissiyatımız özgür olmayacaktır. Bu nedenle dost kurumlarımızla ilerici aydın insan sevebilen merhametli insanca yaşayan tüm canlarımızla omuz omuza kardeşlik mücadelesine inanıyoruz. Bu saldırıların asıl amacının ülkemizde kan ve çatışma ortamı yaratmak olduğunu gayet iyi biliyoruz…”
Türkiye, her açıdan oldukça sıkıntılı bir dönemden geçiyor.
Ekonomik krizin yanı sıra ciddi bir gerilim var.
Toplumsal bölünmüşlük, alabildiğine derinleşmiş durumda…
Seçim, erken ya da zamanında yapılacak olsa da yakında seçim havası oluşur.
Bugünlere bakıldığında o günler için endişeye kapılmamak elde değil.
Sağduyulu davranmak gerçekten çok önemli…
Alevi, Bektaşi toplumu gerçekten sağduyulu hareket ediyor.
Bugüne kadar defalarca saldırıya uğradılar.
Ancak bir kez bile karşı saldırıda bulunmadılar.
Hep “kardeşlik” dediler.
Yine öyle diyorlar.
Ancak, yalnızca onların sağduyulu davranmaları sorunun çözümüne yetmez…
Asıl ülkeyi yönetenlerin üstlendikleri görev ve sorumlulukları yerine getirmeleri gerekir.
Her şeyden önce de “ayırımcı dili” terk etmeleri şart…
Eskişehir’de saldırılara tepki yalnızca Alevi, Bektaşi örgütlenmeleri ile sınırlı değil…
Onların yanı sıra siyasi partilerden ve sivil toplum örgütlerinden de tepkiler yükseldi.
Partiler açıklamalar yapılıyor.
Açıklama yapmamaları dikkat çeken 2 parti var. Birisi AK Parti, diğeri de CHP…
İl Başkanları Zihni Çalışkan ve Recep Taşel’den henüz “çıt” çıkmış değil…
İl başkanları, özellikle de Recep Taşel neden susuyor ki?
Anlamak çok zor…
Gerçi genel merkezden gönderilen ve “eş zamanlı yapılması” istenen açıklamaları okumak dışında bir açıklama yaptığı da yok ya…
Neyse…