Plan dahilinde hangi detaylar olduğunu bilmediğimiz için ahkam kesemeyiz.
1/25 Binlik planlar ile ilgili tek bildiklerimiz ancak kulaktan dolma bilgiler çünkü.
Daha doğru bir tabirle gerek belediye, gerekse Ak Partililerden kamuoyuna yapılan açıklamalardan ibaret teferruata sahibiz.
Bu yüzden planlara dair hiçbir şey söyleyemiyoruz...
Fakat;
Planlar için ortada duran söylemler hakkında görüş bildirebiliyoruz.
+++
25 Bin'lik planların bir defa şehirliye çok iyi anlatılması gerektiğini düşünüyoruz.
Şehrin tüm kesimlerinin içine sinecek planlar olması gerektiğini düşünüyoruz.
Mutlaka ki, Başkan Büyükerşen'e şehirde duyulan güven, planlar içinde ayrıca bir güveni getiriyor.
Fakat;
Bu konuda tam tersi düşünenler de yok değil mi?
Elbette var.
Bu kuşkuları ortaya çıkaranda Ak Partililerin verdiği bilgiler oluyor.
Örneğin;
Dündar Ünlü planlar ile "Eskişehir'in yaşanılacak değil, gezilecek bir şehir" haline getirilmek istendiğini vurguluyor.
Tepebaşı'nda neden hiç sanayi merkezi bırakılmadığını merak ediyor.
Şeker Fabrikası ve Tülomsaş'ın planlarda kaldırıldığını, buna karşılık her iki fabrika içinde yeni üretim alanlarının gösterilmediğini dile getiriyor.
+++
Bunlar azımsanacak, üzerinde durulmayacak ya da es geçilecek kadar küçük detaylar değil!
Veyahut;
"Üzerinde anlaşılır, sonradan düzeltilir" denilecek kadar eften püften konular da değil!
İşte o yüzden planları hazırlatan kurum ve başında bulunan kişiye duyulan güven ne kadar çoksa;
Bir o kadar da endişenin var olduğunu söylemek gerekli.
+++
Kısacası;
Mayıs ayı ile birlikte planlara dair büyük tartışmaların bizi beklediğini söyleyebiliriz.
Kimin haklı ya da kimin haksız olduğu konusunda söyleyecek bir şeyimiz yok.
Dediğimiz gibi planların detaylarına ilişkin çok fazla bilgimiz bulunmuyor!
Ne zaman planlar şehirle paylaşılır, halka açılır biz de o zaman fikir üretebiliriz.
Şimdilik Ak Parti'nin direnci ile karşılaşacağımızı ve Ak Parti'nin;
"Bizim hazırlamadığımız planlar bize onaylatılmak isteniyor" cümlesine kafa yormaya başlayacağız...

***********************

BEYAZ GECEDE SİYAH KIRMIZI

Mithat Körler'in Beyaz Şov'a katıldığı program hala herkesin dilinde...
Canlı yayınlanan programda Körler'i gören gençlerin hep birlikte Es-Es çekmesi şehri havaya soktu.
Dahası;
Mithat Körler'in; "Eskişehirspor nasılsa, Eskişehir'de öyle işte!" sözü büyük bir mesajdı.
Asıl mesaj ise Körler'in Eskişehirspor adına Vali Güngör Azim Tuna'ya teşekkür göndererek tüm kentin hislerine tercüman olmasıydı!
+++
Kuşkusuz şehir adına tüm bunlar önemli bir reklam.
Bir imaj, bir prestij!
Bu bakımdan Körler'in Eskişehir'e yaptığı katkıyı kimse yadsıyamaz.
Böylesi bir reklam ancak Milyonlar harcanarak yapılabilir.
Ve ardından şehrin markası bir anda artar.
Dahası;
Şehrin havaya girmesi, bir araya gelmesi de sağlanır.
Yani; Trabzon maçında tribünlerin tıka basa dolmasının altında birazda bu programın etkisi yok mu?
Beyazın gecesinde kırmızı siyah renklerin dolaşması, marşların söylenmesi bizi bir kez daha kenetlendirmedi mi?
Öyle oldu.
Trabzon maçına bile o hava yansıdı.
Maçı da kazandık, kendimize olan güveni de.
Çünkü artık şehrin tüm sokaklarında aynı şey konuşuluyor.
"Biz bu ligde kalırız!"
Teşekkürler Körler...