Murat Taşkın dün köşesinde açıkça her şeyi anlatmış.
'Boşuna tartışıyoruz, Stadyum Sazova'ya, yeni gar da yerine olacak.
Trende İbis Otel'in önünden yüzeye çıkacak!
Böylesine kararlar verilmişken, neden tartışılıyor ki?" diyor.
Ne yalan söyleyelim, her harfi dosdoğru.
Tartışacak pek bir şey, hatta hiçbir şey yok!
***
Bakın şimdi, eğer şehir boşu boşuna tartışma yaratmış olmasaydı, bugün ortada sorunda kalmayacaktı.
Çünkü yeni gar yükselmiş, yeni stadyum yapılmış olacaktı.
Trenin tüneli de bitmiş, üzerinden araçla geçiyor olacaktık.
Ancak bunların hiçbiri bitmiş değil.
Bırakın bitmeyi, gar ve stadyum başlamadı bile!
Niye?
Yerini beğenmedik diye!
***
Yeni stadyum ve gar ile ilgili yapılmak istenen projelere karşı görüşleri buradan sürekli yazdık durduk.
Bazılarını da sonuna kadar destekledik.
Ki hala destekliyoruz.
Ancak;
Oturduğunuz yerde projelere karşı çakmakla olmuyor.
Ona, buna laf atmakla, onu bunu eleştirmekle kentin geleceği kurtarılmıyor.
Öncelikle projenin sahibini, arazinin sahibini muhatap alacaksınız.
Birlikte oturup, onların yapmak istediklerini öğrenecek, sonra kendi fikrinizi ortaya nedenleri ile koyacaksınız.
Sonra da ortak bir akıl birliğine varıp, herkesin hatta tüm kentinin gönlünün razı olduğu işleri yapacaksınız.
Ancak bu yapılmadı.
Hatta olası işler oyalandı, durdu...
***
Şimdi ne olacak diye sormaya gerek yok.
Cevabı Murat Taşkın'ın dünkü yazısında gizli!
Çünkü merak edecek bir şey kalmadı!
Nedeni belli!
Adamın spor müdürlüğüne ait arazisi var, elinde TOKİ gibi bir güç var.
TOKİ'yi ekonomik olarak besleyecek Atatürk Stadının alanı gibi bir yer var.
Bu yüzden stadı dilediği gibi Sazova'ya yapabilir.
Ki artık yapacaklar.
O'nun dışında DDY'ye ait binlerce metrekarelik arsaları var.
Gelir oraya garını da yapar.
İstasyon köprüsü yıkılmıyorsa, treni de İbis Otel'in önünden yüzeye çıkarır...
Bu yüzden artık gerçekten bu konular açılmasın.
Tartışılacak pekte bir şeyi sahiden de kalmadı...
Bundan sonrası ancak teferruat!