Buğrahan Doğangil - DUVAR

Buğrahan Doğangil - DUVAR

“Rektör Emir Ver Bizi de Dövsünler”

“Rektör emir ver bizi de dövsünler.” Bu sloganı 2013 senesinden belki hatırlayanlar olacaktır.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nin o dönemki rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, yanlış hatırlamıyorsam üniversitede yapılan yemek zammına tepki gösteren öğrencilerini özel güvenlik güçlerine alenen dövdürmüştü. Gönen’in talimatı ile öğrencilere saldıran güvenlik görevlilerinin ve olayın baş müsebbibi Hasan Gönen’in umursamaz tavırları kent kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. ESOGÜ’de öğretim gören arkadaşlarına destek vermek isteyen Anadolu Üniversitesi öğrencilerinin gerçekleştirdiği yürüyüşte atılan sloganlardan biri de “Rektör emir ver bizi de dövsünler.” olmuştu.

Bu acı olayın üzerinden 12-13 yıl geçti ama zihniyet pek de değişmedi…

Bu olaylara imza atan Hasan Gönen AK Parti’nin Eskişehir 2009 Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmuştu, başkan olamayınca rektör olmuştu ama neyse konumuz bu değil…

Hemen hemen aynı zamanlarda, yine 2013’te Gezi Direnişi’ne katılan bir gencimiz, gencecik bir fidanımız Ali İsmail Korkmaz, sokak arasında caniler tarafından katledildi. Ali İsmail’in ölümünden sorumlu olanlar ufak tefek cezalar ile bu işten kurtuldu. Ancak içinde bir gram insanlık taşıyan herkesin yüreğine bu acı hikaye kazındı. Ali İsmail’i öldürenler şimdi eli kanlı PKK’lıları alkışlamaya hazırlanıyor, bunu da hatırlatmak isterim.

Bugüne geldiğimizde İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hukuksuz şekilde tutuklanması sonrasında yurdun genelinde olduğu gibi Eskişehir’de de sokak protestoları başlamıştı. Bu protestoların gücü gün geçtikçe azalsa da bir grup vatansever genç sokaklarda tepki göstermeye, direnmeye devam ediyor. Kendilerini gösterdikleri bu tutarlı tavır nedeniyle canı gönülden kutluyorum.

Kentimizdeki protestolarda birçok genç gözaltına alındı, haklarında davalar açıldı…

Yine gençlere yapılan baskı ve zulüm aradan 12-13 sene geçmesine rağmen değişmedi. Son olarak Anadolu Üniversitesi içerisinde düzenlenen “Aile Yılı” etkinlikleri nedeniyle Eskişehir AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Ayşen Gürcan’ı protesto eden öğrencilere özel güvenlik görevlileri müdahale girişiminde bulundu.

Yine, Eskişehir’i ziyarete gelen ve çeşitli etkinliklerde boy gösteren CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın da katıldığı protesto yürüyüşünde yine öğrencilere üniversite içinde özel güvenlikler müdahale etmeye kalkıştı. Araya Tanal’ın girmesiyle olaylar boyut değiştirmedi.

2013-2025… Ne kadar benzer olaylar yaşıyoruz değil mi?

Türk gençliği adalet ararken, hak ararken, hukuk ararken kendi okullarında birilerinin talimatları ile dayak yiyor. Bu ülkenin hem acı bir gerçeği hem de büyük bir ayıbı.

Sonra gençliğe dayak attıranlar çıkıp 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyor. Bu yaşananlara yeterince ses çıkarmayanlar da tabiri caizse gerine gerine bayram kutluyor.

Oysa gençler cezaevinde, gençler adalet arıyor, gençler sokakta, gençler aç, gençler iş arıyor…

Atatürk’ün hayali olan Türkiye bu muydu? 19 Mayıs’ı bizlere armağan ederken hayali bu muydu?

Şu şartlar altında 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor bayramını elbette gururla ama bir yandan da büyük bir buruklukla kutluyorum. Gençlere karşı, bırakın gençleri herkese karşı bu cezalandırma düzeni değişmedikçe bir yanımız hep buruk kalacak.

Herkese mutlu günler diliyorum. Sevgiyle kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Buğrahan Doğangil - DUVAR Arşivi