
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
RESULULLAHI TANIMAK VE TANITMAK...
Her yıl, Hz. Muhammed'i, doğru ve etkin bir şekilde tanımak ve tanıtmak, Hz. Peygamber sevgisi etrafında, toplumumuza, birlik ve beraberlik mesajları sunmak amacıyla, ülkemizde ve yurt dışında, 1989 yılından, itibaren, Kutlu Doğum Haftası programları düzenlenmektedir. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, dinî ve kültürel hayatımıza canlılık ve ayrı bir mana getirdi. Ülkemiz ve İlimizde, beklenen bir kültür faaliyeti, güzel bir geleneği oldu. Birlik ve beraberliğimize de önemli katkıda bulunuyor
KUTLU DOĞUM HAFTASI, bu yıl Eskişehir' de geniş kapsamlı etkinliklerle kutlanacaktır. Bu nedenle Vali Yardımcısı Sayın Faruk ERASLAN Başkanlığında, Perşembe günü İslami ilimler Vakfı' toplantı salonunda, bu yılki " Kutlu Doğum haftası" ile ilgili toplantı yapıldı. Geniş bir katılım oldu. Toplantıya, "Toplum Katılımı" ," ortak payda", " orta akıl" gibi kavramların hakim olması, en önemlisi de sivil otoritenin, etkinliklerde görev alması, bu yılki "Kutlu Doğum Haftası" nın, daha da verimli ve görkemli geçeceğinin de işareti idi. Müftülülüğün, bu tabloya süreklik kazandırılması ise diğer kurum/kuruluşlara, örnek teşkil edecek niteliktedir.
Bu yılki etkinlikler, Kur' an-ı Kerim'in Hazreti Muhammed'e indirilişinin 1400. yılına tekabül eden 2010 yılının, T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, "Kur' an Yılı" olarak ilan edilmesi dolayısıyla, daha bir anlam kazandı. Eskişehir' de, "2010 Kur' an Yılı Etkinlikleri" başlıklı bir dizi konferans, panel ve hat sergisi gibi etkinlikler organize edilecektir. Elbette ailelere de görev düşmektedir
Bu yıl ki "Kutlu Doğum" ve "Kur' an Yılı" etkinliklerinde, İslam Dini'nin itikat, ibadet ve ahlak konularında toplumun tüm kesimlerini aydınlatıcı faaliyetler yanında, Haftalarla ilgili sosyal ve kültürel faaliyetler, sempozyum, konferans, panel ve buna benzer etkinlikler düzenlenecek.
KUTLU DOĞUM HAFTASI' nda, amaç Allah'ın Resulü'nü, tanımak ve tanıtmaktır. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de, "büyük bir ahlak üzere" (Kalem, 68/4) olduğu bildirilen Sevgili Peygamberimiz, insanı insan yapan, erdemlerin ve değerlerin, odaklandığı yüce bir şahsiyettir. İslâm'ın, öngördüğü kâmil insan modeli onun, hayatında tecessüm etmiştir. Kur'an-ı Kerim'de, "Andolsun ki Resûlullah'da sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı zikredenler için, mükemmel bir örnek vardır." (Ahzâb, 33/21) buyurularak, onun hayatı bizlere 'yaşanabilir en güzel örnek' olarak takdim edilmektedir.
Ülkemizde, her türlü nefretin arttığı şu günlerde, Kutlu Doğum Haftası, bu yıl daha bir anlam kazandı. Hazreti Muhammed'in, yaşayarak sunduğu ahlak modelini, örnek aile hayatını, onun kin, nefret ve intikamı sevgi ve müsamahaya dönüştüren rahmet ve barış yüklü mesajını, çağın sunuş teknikleri ile insanlığa tanıtmayı öncelikli sorumluluklarımız arasındadır. Bu sayede de evrensel barış kültürünün, gerçek anlamıyla yaşatılmasını da vesile oluyoruz. Nitekim ATATÜRK, "...Büyük bir İnkılâp yaratan Muhammed' e, karşı beslenen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları, korumakla tecelli etmek gerekti. Peygamber ölür ölmez düşünülecek şey, O'nu, bir an önce toprağa tevdi etmek değildi. Yaratmış olduğu inkılâbı, emniyet altına almaktı." "demişti.
Ayrıca Kutlu Doğum Haftası'nda, Peygamberimiz anmaktan asıl gaye, onun cihanşümul olan nübüvvet ve risaletini, yüksek ahlakını, anmak ve sünnetine uyma azmini tazelemektir. Nesillere, onun hayatı ile ilgili bilgi vererek, onu sevdirmeye çalışmaktır. Çünkü onu sevmek imandandır, hatta imanın ta kendisidir.
Kutlu Doğum Haftası'nda, Allah' ın Resulü' nün dünyayı teşriflerini anarken, onun üstün şahsiyetini ve güzel ahlakını tanımaya, getirdiği evrensel mesajı anlamaya ve bütün bunları özünde barındırdığı dinamizmi içinde, çağımıza taşımaya olan ihtiyacımızı, bir kez daha fark edilecektir.
Peygamberimizi sevmek demek, onun sünnetine uymak ve hayata geçirmektir.
Hayatını öğrenerek, ahlakın güzelliklerini, dürüstlüğün, doğruluğun, erdemli bir davranışın, hoşgörünün en mükemmelini, insana saygının, en yücesini, şefkat ve merhametin sınır tanımayan boyutunu, kısaca her şeyin, en iyisini ve en güzelini, öğreniyorlar.
Kutlu Doğum Haftasında, her Müslüman'ın hedefi, Hz. Peygamberi anmak ve anlamak, Allah' ın Resulü' nün, örnek şahsiyeti ve ahlakını, bugünkü ve gelecek nesillere benimsemek, sevdirmek, onun insanlığın, huzur ve mutluluğu için yaptığı çağrıyı, güncelleştirerek, hayatımıza yansıtmak, ahlakını ve çizgisini davranışlarımızın mihveri ve rehberi yapabilmek olmalıdır. Bu aynı zamanda, her Müslüman için, bir görev ve ödev olduğu kadar bir haktır da. Allah' ın Resulü, kişi/kişiler için, Kur' an'ın, adeta yaşayan bir örneğidir. Nitekim Kur' an bizlere, onu örnek almayı çağırır.
Ne mutlu! Allah' ın Resulü' nü, tanıyan ve tanıtanlara...