Dün sabah kalkıp, dışarıya çıktığımızda telefonumuz ardı arkası çalmaya başladı.
İlk haber, Eskişehir'in aylardır tartıştığı Stadyum ile ilgiliydi.
Biliyorsunuz, yeni Stadyumun yeri konusunda uzunca süren bir tartışma var.
Kimileri mevcut yerine yapılmasını istiyor, kimileri ise Sazova'ya.
Muttalip de seçeneklerden birisi...
Gelen habere inanamadık.
Zira...
Her üç yere de stadyum yapılacağı söyleniyordu haberde.
Sazova ve Muttalip'e biraz daha küçük çaplı stadyumlar düşünülmüş, biri Tepebaşı, diğeri de Odunpazarı ilçeleri için tahsis edilmişti.
40 bin kişilik Stadyum da, mevcut Atatürk stadyumu geriye çekilerek aynı bölgeye yapılacak, üstelik önünde de büyükçe bir Kent meydanı olacaktı.
Kulaklarımıza inanamadık tabii ki.
Tam "Helal Olsun" derken, başka bir telefon geldi...
Durdurulan Uçak seferleri başlıyordu verilen habere göre.
Hem de sadece İstanbul da değil.
İzmir ve Antalya seferleri de konulmuştu.
-"Acaba biri bizi işletiyor mu?" diye düşünürken, bir daha çaldı telefonumuz.
Demiryolu hattı 3 ay içinde tamamlanacak, yeni Gar binası işi de bu arada halledilmiş olacaktı.
Şaşkınlığımız neredeyse tavan yaparken, telefonumuz çalmayı sürdürüyordu.
Kimi;
-"Güney çevre yolu için çalışmalar başlamış" haberini veriyordu, kimi ise Eskişehir'e ardı arkasına yapılacak 5 yıldızlı Otel müjdesi veriyordu.
Bu arada...
Bakanlığın Eskişehir'i Termal tesisler bölgesi ilan ettiğini, yatırımcıların Eskişehir'e aktığını öğrendiğimizde, neredeyse küçük dilimizi yutacaktık.
Son olarak öyle bir haber aldık ki dün sabah, neredeyse sevinçten fark edemediğimiz bir otomobilin altında kalıyorduk.
Zira...
Eskişehir'in seçilmiş ve atanmış isimleri bir gece önce bir araya gelmişler ve;
-"Şu şehir içi trafiğini el birliğiyle halledelim" demişler.
Öyle kararlar alınmış ki toplantıda, uygulamaya geçildiği anda Eskişehir'in 50 yıl sonrası bile trafik açısından rahatlatılır boyuttaymış.
İşte bu birbiri ardına aldığımız güzel haberlerle geldik dün gazeteye.
Hangisini manşete koyacağımızı düşünürken, muhabir arkadaşların getirmiş olduğu ve bizim haberimizin olmadığı haberleri görünce;
-"Yok bu kadar da olmaz" dediğimizi hatırlıyoruz.
Zira...
Bir haber başlığında, ETO Başkanının bıkmadan usanmadan "mutlaka Eskişehir'e gelmeli" dediği istinaf mahkemelerinin Eskişehir'e kurulacağının kesinleştiği başlığını gördük.
Diğer bir haber başlığında ise, bu kez ESO Başkanının bıkmadan usanmadan "Mutlaka yapılmalı" dediği Demiryolu bağlantısının inşaatına başlanacağı yer alıyordu.
İki elimizin arasına başımızı koyup düşünürken nereden geldiğini anlayamadığımız bir zil çaldı.
O anda anladık ki, sabah uyandırması için kurduğumuz telefonun ziliydi bu.
İşte o zaman, ardı ardına aldığımız bu iyi haberlerin bir rüya olduğunu anladık.
Ama yine de gülümseyerek kalktık yataktan.
Çünkü...
Rüyası bile güzeldi...
Sonra somurtmaya başladık.
Çünkü...
Bu gidişle hep bu rüya ile yaşayacağımızı biliyorduk...