
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
SADECE TURİSTİN GELMESİ YETMİYOR Kİ?
Yayınlanma:
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı bayramlaşmada ilginç bir cümle kullandı.
'Napçez etçez turistleri memlekete getçez"
Dediği oldu.
Bayramda oteller yüzde 100 doluluk oranına ulaştı.
Fakat bir gerçek var.
Turistlerin neredeyse tamamına yakını yerli turist.
***
Turist, turisttir...
Yerlisi yabancısı olmaz.
Sonuçta ekonomik olarak istenen döngü sağlanıyor.
Yüz binlerce kişi istihdam oluyor.
Turizm bölgelerindeki ekonomik kalkınma sürüyor.
Fakat o kalkınma hala bildiğimiz bölgeler için geçerli.
Yazın sahil, kışın Uludağ, Kapadokya falan.
Oysa Eskişehir için de artık 'Turizm Şehri' demiyor muyuz?
Diyorsak, o zaman turizmin getirisini neden hala hissetmiyoruz?
***
Demek ki bizim şehrimizin turizminde oturmayan bazı parçalar var.
Millet turist gelsin diye kırk takla atarken, bize her gün binlerce gelen turistten faydalanamıyoruz iyi mi!
Tıpkı Çanakkale gibiyiz.
Çanakkale'ye, Eskişehir'e gelen turistin neredeyse 15 katı turist geliyor.
Fakat savaş bölgesini gezip, yemeklerini de otobüste dağıtılan kumanyalarla yiyip Çanakkale'den ayrılıyorlar.
Olan Çanakkale'ye oluyor.
Trafik felç, kuru gürültü, kargaşa...
***
Gözünüzün önüne Eskişehir geldi değil mi?
Köprübaşı'ndaki caddelere sığmayan tur otobüsleri, bedavaya gezen onca turist, trafiği mahveden yoğunluk, gürültü kirliliği...
Bunun dışında turistin Eskişehir'e kazandırdığı tek bir şey yok.
Çibörek ve helvadan da tatmasalar zaten çekilecek yanları da yok.
Öyleyse neymiş;
'Sadece turisti getirmek yetmiyormuş'
Daha fazlası gerekiyormuş...
***
Antalya, İzmir, Aydın, Muğla falan...
Hadi buralar zaten sahil kentleri, zaten coğrafya her şeyi turizme göre ayarlamış...
Düzen falan belli, milyonlarca turisti bile ağırlayacak durumda.
Pekiyi Kapadokya?
Kış bereketi Uludağ, Davraz, Kartalkaya...
Sıcak suyun nimeti Afyon termalleri.
Tarihin fırsatı Efes, Mevlana, Safranbolu...
Doğal güzellikler Abant, Şirince, Pamukkale.
Buralarda deniz de yok.
Ancak kendisine sunulan fırsatları değerlendiren insanlar var.
***
Eskişehir'de bunlardan hangisi eksik?
Sadece deniz...
Diğerlerinin tamamı var.
Tarih deseniz Frigya.
Doğal güzellik deseniz Porsuk, Gürleyik, Sakaryabaşı.
Kış deseniz kullanabilene Çatacık var.
Termal deseniz alası çıkıyor.
Kızılinler suyu belki de Avrupa'nın en değerli suyu.
Kültür derseniz Yunus var, Nasreddin Hoca var.
Seyitbattalgazi var.
Müzeler, parklar, tematik alanlar var.
En önemlisi Odunpazarı ve Porsuk diye bir şaheser var.
+++++
Öyleyse deniz sahili dışında yukarıda listeden sadece bir tane değere sahip yerler turizmin KDV'sini sömürürken;
Bizim kaderimiz neden Çanakkale'ye benzedi?
İşte şehrin geleceğine bire bir etki edecek olan soru da bu!
Bunun cevabını bulacak, o cevaba göre tavır alacak, o tavrı işe dönüştürecek güç te var.
Doğa, tarih, termal, kış falan tamam da.
Kültür Bakanı bile bu şehirden.
E artık bu konuda öne çıkmazsa bu şehir çok ayıp olur değil mi?
O halde işe koyulması gerekenlerden iş bekliyoruz.
Bu konunun da, üçüncü üniversite işine dönmemesini de elbette en büyük dileğimiz olarak bu yazıya ekliyoruz...