Kamu hastanelerindeki ameliyatlar için unutulmaya yüz tutmuş bir tanımlama var.
‘’Bıçak parası…’’
Ameliyatı yapacak olan hekim tarafından istenen ‘’ekstra ücret’’ anlamına geliyor.
‘’Yasal bir uygulama’’ değil…
Hastanelerde görev yapan hekimlerin muayenehanelerinin kapatılmasından sonra bu tanımlama da sıkça kullanılmaz oldu.
Anlaşılan ‘’bıçak parası’’ yeniden hortlamış…
Sağlık-Sen Eskişehir Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal gündeme getirdi.
Yaptığı bir açıklama var.
Ağır suçlamalar içeriyor.
"Sağlık sistemini eskiye götüren, sistemin boşluğundan yararlanıp insanlardan bıçak parası, malzeme parası alınmasını normal hale dönüştüren, bunu görüp susan, aracılık eden, şehirden bir haber olan herkese son çağrımızdır.
Fütursuzca insanları özeline çağıran, ameliyat parası adı altında (Bıçak parası) alan, medikal firma ile ortak olup kullanılan malzemeden bile para kazanan bir kitle oluştu.
Bu para alma sistemini, medikal malzeme üzerinden ameliyat bıçak parası alınması konusunda arsızlık tavana kadar ulaşmasına rağmen görmeyen duymayan, salağa yatan, bu doktor kazansın diyen bu zihniyetindeki devlet idarecilerine son uyarıdır.
‘Ben de hekimim; zaten ben de hastalardan para alıyordum, ben de medikal firmaları ile akraba olmuştu diyebilirsiniz’ ama bu devran böyle gitmez.
Bu şehirde İl Sağlık Müdürlüğü buna nasıl göz yumar?
Siz sahaya çıkmıyor musunuz?’’
Sağlık-Sen Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal’ın açıklaması böyle…
Dedik ya, oldukça ağır suçlamalar içeriyor.
‘’… İnsanları özele çağırıp ameliyat parası adı altında bıçak parası almak…‘’
‘’…Medikal firmaları ile ortak olup malzeme satışı üzerinden para kazanmak…’’
‘’Yenilir yutulur’’ türden suçlamalar değil…
Bu suçlamalarla birlikte Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü'nü de ‘’olaylara göz yummak’’ ile suçluyor.
Hasan Hüseyin Köksal, sağlık kuruluşlarında yetkili olan bir sendikanın şube başkanı…
Böylesi ağır suçlamaları ‘’durduk yere yapmış’’ olamaz…
Sağlam dayanakları olsa gerek…
Açıklamada suçlamaların yan sıra kullanılan bir ifade var.
‘’ Ben de hekimim; zaten ben de hastalardan para alıyordum, ben de medikal firmaları ile akraba olmuştu diyebilirsiniz…’’
Oldukça dikkat çekici…
Böylesi bir ifade boşuna kullanılmaz…
Hasan Hüseyin Köksal isim vermemiş…
Somut bir muhatabı olsa gerek…
Yanlış anlamadıysak ‘’idareci’’ konumda bulunuyor.
Hasan Hüseyin Köksal açıklamasında ‘’son uyarı’’ ifadesini de kullanıyor.
Yaptığı açıklama ‘’son uyarı’’ ise o zaman aynı konuda daha önce de yaptığı uyarılar olsa gerek…
Kamuoyuna açıklamış değil…
Herhalde muhataplarına sözlü olarak yapmıştır.
Neyse…
Daha önce de belirttik…
Hasan Hüseyin Köksal’ın suçlamaları oldukça ağır…
‘’Görmezden-duymazdan’’ gelinemez…
Ciddi bir şekilde soruşturulması, yapılan tespitler doğrultusunda ne gerekiyorsa yapılmalı…
Eğer ‘’son uyarı’’ da dikkate alınmaz ise Hasan Hüseyin Köksal’ın yapması gereken bir şey var.
O da suç duyurusunda bulunmak…
Suçlamalarla ilgili olarak yapılacaklar belli…
Yapması gerekenler de ortada…
Bakalım ne yapılacak?
Yetki sahibi olanlar yapmaları gerekeni yapacaklar mı?
Bekleyip göreceğiz…
