
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Sakallının açıklamasını dikkatle okuduk ama...
Star Gazetesi yazarı Cömert, Eskişehir'i Fuhuş Kenti ilan etti.
Hem de Odunpazarı Belediye Başkanının ağırladığı kahvaltı sırasında.
Söylediği sözler büyük bir tepki yarattı.
Bu arada, densiz yazarın tespitinin doğru olduğunu da söyleyenler oldu.
Herkes düşüncesini ifade etti.
Tepkiyi Eskişehirli olduğu için gösterenler de oldu, siyaseten gösterenler de.
Konuyu dava eden de oldu, gazete yakan da...
Neticede Eskişehir geçtiğimiz haftayı bu gündemle geçirdi.
Tam da yaşanan olayın közü sönmek üzereydi ki, tepki yaratan sözlerin sahibi gazeteciyi ağırladığı için eleştirilen Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı'nın konu ile ilgili açıklaması geldi.
Dikkatle okuduk açıklamayı.
Önce, Eskişehir'in hoşgörü şehri olduğunu söylemiş Sakallı.
Ardından da...
Nahoş bir söz yüzünden kendisine karşı başlatılan cadı avı olduğunu ifade etmiş.
Özgüveni olan bir şehrin, serinkanlı olması gerektiğini belirttikten sonra da;
-"Bu sözlerle şehrin algısı yıkılmaz" demiş.
Aslına bakarsanız...
Burhan Sakallı bu olayın aslında ciddiye alınacak bir olay olmadığını ifade etmiş...
Öncelikle şunu söyleyelim...
Burhan Sakallı her ne kadar hoşgörüyü ön plana çıkartıp, şehrin gazını almaya yönelik ifadeler kullansa da bize göre durum kendisinin anlattığından biraz farklı.
Şöyle ki;
-Hiçbir şehir "Fuhuş kenti" denildiğinde var olan hoşgörüsünü gösteremez.
-Hiçbir şehirde, kenti "Fuhuş kenti" yapan insanın söyledikleri "Nahoş sözleler" denilerek ifade edilemez.
-Hiçbir şehir "Fuhuş kenti" denildiğinde gülüp geçemez.
Dahası hiçbir şehirde insanlar "Gelen ne derse desin, birileri bir şey diyor diye şehrimin algısı yıkılmaz ki" diye düşünmez.
Bunun yanı sıra en önemlisi de...
-Hiçbir şehirde, o şehrin iktidar partisi ilçe başkanı, yaşadığı yeri Fuhuş kenti yapan adam için "Doğru söylemiş" demez.
Diyeceğimiz o ki...
Keşke Burhan Sakallı olayın olduğu ilk gün çıkıp, kahvaltıda ağırladığı o gazetecinin Eskişehir ile ilgili sözleri üzerine ve O'nun adına Eskişehir halkından özür dileyip;
-"Biz misafirperverliğimizi gösterdik. Ama evinize davet ettiğiniz insanın hırlı mı? hırsız mı ? olduğunu bilemiyorsunuz" diyebilseydi...
Kendisine siyaseten yüklenenleri bilmeyiz ama...
Şehrini seven ve bu laflardan son derece rahatsız olan insanların buna hakları vardı...
.........
Hani bizim yaptığımız çadır tiyatrosuydu?
CHP, yeni yasa ile Beldelerin kapatılacak olması üzerine, söz konusu Beldelerde Referandum yapmaya başladı.
Resmi bir yaptırımı olmasa da, belde halkının kapatılma kararı ile ilgili ne düşündüğünü ortaya koymak istedi.
Bu duruma İktidar Partisi'nden eleştiri geldi.
AKP Eskişehir milletvekili Nabi Avcı, CHP'nin Beldelerde yaptığı Referandumu şov olarak nitelendirdi.
Dün aradı CHP il Başkanı Erman Gölet.
Pazar günü Beldelerde yaptıkları referandum sonuçlarını değerlendirdi.
-"Özellikle iktidar partisinin seçimleri kazandığı Beldelerde yapılan referandum sonuçları ilginç. İktidar Partisi belediye Başkanı olmasına rağmen referanduma katılıp oy kullanan ve "Hayır" oyu verenler var. Çok az oy aldığımız beldelerde, aldığımız oyun 3-4 katı oranında insan oy kullanıp, Beldelerinin kapatılmamasını istemiş. Bizzat partilerinin belediye Başkanları göstere göstere yaptığımız referanduma katılmış" dedi.
İktidar partisinin beldeleri kapatarak, belde halkının iradesini yok saydığını söylüyor Erman Gölet.
-"Kendi partisinin Belediye Başkanı ile partiye oy verenlerin iradesi de yok sayılmış. Referandum sonucu bunu açıkça gösteriyor" diye de ekliyor.
Son olarak da...
-"Bizim beldelerde yaptıımız referandumu "Çadır tiyatrosu" na benzetiyorlardı. Şimdi anladık. Demek ki sonuçların böyle çıkacağından korkuyorlarmış. Çünkü AKP'li Belediyelerin olduğu Beldelerde bile insanlar "Beldemiz kapatılmasın" diyor" dedi...
........
Bugünden bakılıp seçim yorumu yapıldığında...
Yeni yasa ile Büyükşehirlerin sayısı artıyor.
Yine yeni yasa ile, Şehir sınırları içinde kalan tüm yerleşim yerleri mahalli seçimlerde Büyükşehir ve ilçe Belediyeleri için oy kullanacak.
Bunun, İktidar Partisi tarafından bir türlü alınamayan illerin belediyelerini alma girişimi olarak değerlendirenler var.
Bu yasa çerçevesinde iktidar partisinin bu güne kadar alamadığı belediyeleri alabileceğini söyleyenler de...
İktidar Partisinin bu güne kadar alamadığı Belediyeler" dendiğinde akla ster istemez Eskişehir'de geliyor.
Dolayısıyla.
Yeni yasa çerçevesinde iktidar partisinin Eskişehir büyükşehir belediyesini bu kez alıp alamayacağı tartışılıyor.
Çoğunluk, bu yasa ile iktidar partisinin büyük avantaj elde edeceği düşüncesinde...
Böyle düşünenler;
-"İktidar Partisinin asıl oyu kırsalda. Yasa değişikliği ile kırsalda yaşayanlar Büyükşehir için oy kullanacak. Dolayısıyla iktidarın bu kez Büyükşehir belediyesini alması sürpriz olmayacak" diyor.
Bunun karşısında...
-"Yasa da değişse de sonuç değişmez. İktidar partisinin Eskişehir'de Büyükşehir ve diğer belediyeleri alma şansı yok" diyenler de bir hayli fazla.
Durum böyle olunca, ister istemez yeni yasanın önümüzde ki mahalli seçimlere nasıl bir etki sağlayacağı tahmininde bulunmak zor.
Bu tahmini yapabilmek için eldeki tek veri, bir önceki mahalli seçim sonuçları olmalı...
Bunu yapmak zor değil...
Açın bakın 2009 seçimlerinde alınan oylara...
Aradaki farkı çıkartın...
Sonra, aynı seçimde Belediye sınırları içinde ki yerleşim yerlerinin oy oranlarına bakın.
Büyükşehir belediye Başkanı seçilenin aldığı oy ile, iktidar partisinin aldığı oyu yan yana getirin...
Bu size aşağı yukarı size bir fikir oluşturacaktır.
Seçimlere kadar geçecek olan sürede ne gibi gelişmeler olur?
Bu süreç içinde seçimi etkileyecek ne gibi unsurlar oluşur bilemiyoruz?
Ama...
2009 seçim sonuçlarına bakılıp bugün için yorum yapıldığında, iktidar partisinin sınırlar içinde aldığı oy oranı da, aradaki farkı pek kapatmıyor gibi...
..........
Biraz da
gülmek lazım
Bir arkadaş topluluğu içindeki Kemal'in garip bir inanışı varmış!..En kötü durumlara düşse dahi ,''öyle demeyin siz!..Beterin beteri vardır!..'' der dururmuş.
Arkadaşları da onun bu aşırı iyimserliğine takılırlarmış.
Düşünmüşler,''şuna bir oyun oynayalım.'' demişler.
Akşam Kemal kahveye gelince oyun başlamış.''Yahu duydun mu bizim Necati nin başına gelenleri?'' Dün gece aniden dönüp, pat diye eve gelmiş, bir de ne görsün!.. Karısı Necla, bir dostuyla yatakta değil mi ?..Çekip tabancayı ikisini de anında vurup, öldürmüş!..O da şimdi içerde!..
Kemal, yine derin bir ''Oh'' çekip '' Çocuklar!..Beterin beteri vardır!..'' demesin mi..
Birisi atılmış '' Oğlum, bundan daha beteri ne olabilir ki?..' diye isyan edince Kemal duruma açıklık getirmiş; ''Olmaz olur mu hiç!.. Ya Necati önceki gece evine gelseydi!.. Şimdi ben de burada olamayacaktım!..'