
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
SALİH KOCA, DPT'DEN GELEN CEVAPLARI AÇIKLAYAMAZ MI?
Yılmaz Büyükerşen'in, belediye meclisinden tramvay güzergâhlarını uzatmak için kredi yetkisi alması, şehrin gündeminde.
Kuşkusuz bu gelişme, siyaseten de pek çok yeni tartışmaya gebe olacak bir konu.
Özellikle kredi yetkisinin, belediyenin tramvayı kendi imkânları ile yapıp yapmamasına yetip yetmeyeceği,
Eskişehir'in tek başına böyle bir projeyi başarması halinde, Türkiye'de en çok konuşulan belediyelerin yine en başına geleceği,
Yapılan bu işin Yılmaz Büyükerşen'in popülaritesine tavan yaptıracağı, hatta ülke halkının bile gözünde bir kere daha büyüyen bir belediye başkanı olacağı konuları çok açılacak...
Bu meseleyi birkaç gün önce zaten değerlendirmiştik.
Hatta bunu yaparken madalyonu birde ters çevirmiş;
Kredinin İller Bankasından temin edilememesi, dolayısı ile yeni hatların yapılamaması durumunda bile, Büyükerşen'in bu işten en karlı çıkacak taraf olacağını anlatmıştık.
Bunu söylerken de, Büyükerşen'in 'engellediler' kelimesini her yerde ve her fırsatta dillendireceğini;
Şehirde AKP'ye karşı olan tarafı daha da güçlendirebileceğini ifade etmiştik!
***
Yukarıda da dediğimiz gibi, kredi için alınan meclis yetkisi pek çok tartışmayı da beraberinde getirecekti.
Bizim yorumlarımızın ardından, önceki gün AKP'nin İl Başkanı Salih Koca bir açıklama yaparak, konu ile ilgili savunmaya geçti.
Öyle görünüyor ki, AKP, Büyükerşen'in tramvayı belediye gayretleri ile yapacağının şakadan ibaret olmadığını anladı.
Büyükerşen'in attığı adımlarla bu işi yapmaya kalkıştığını, hatta başarabileceğini anladı!
Bu yüzden de AKP kanadından, Ankara'dan imza verilemeyen proje kredisi için savunma yapılmaya başlandı.
Koca'nın önceki günkü açıklamasından bunu anlıyoruz.
Çünkü AKP İl başkanı yaptığı açıklama da ısrarla projeye imza verecek olan Devlet Planlama Teşkilatı ile yapılan yazışmaların açıklanmasını istiyor!
Daha doğrusu DPT'nin projeye destek vermemesinin nedenleri olduğunu,
Bu nedenlerin de yapılan yazışmalarla belediyeye bildirildiğini, DPT tarafından projedeki eksikliklerin giderilerek, Ankara'ya yeniden sunulması gerektiğini anlatmaya çalışmış.
Ya da biz öyle tahmin ediyoruz.
Çünkü yukarıda da dediğimiz gibi, Salih Koca ısrarla DPT ile yapılan yazışmaların açıklanmasını istiyor.
O yazışmalarda güvendikleri satırların olduğu tahmininden yola çıkarsak, Koca'nın bu yazışmaların neden ısrarla açıklanmasını istediğini aslında kolayca anlayabiliriz...
Ancak!
***
DPT ile Büyükşehir Belediyesi arasında yaşanan resmi temaslarla ilgili konu, biliyorsunuz ki yeni değil.
Daha önce de belediyenin DPT'ye ciddi anlamda müracaatta bulunmadığı iddia edilmiş;
Ancak belediye başkan vekili Ayhan Kavas, DPT'ye yapılan müracaatların belgelerini kamuoyuna sunmuştu.
Hatta ve hatta Yılmaz Büyükerşen'in dönemin Maliye Bakanı ve Eskişehir Milletvekili Kemal Unakıtan'a konunu gereğinin yapılmasına ilişkin ricasının da yer aldığı yazılı metin basına açıklanmış;
Bu konuda Büyükşehir Belediyesi çekmecesindeki belgeleri ortaya koyarak kendisini savunmuştu.
Ve şimdi AKP'den yeni bir atak daha var!
O da DPT ile yapılan yazışmaların içeriği ile ilgili.
Bunun için belediyeye DPT'den gönderilen yazıların açıklanması isteniyor.
Ancak bu konuda biz daha farklı düşünüyoruz!
Örneğin AKP belediyeden böyle bir talepte bulunmak yerine, AKP bu belgeleri kendisi açıklayabilir.
Çünkü AKP'li kurmayların DPT'den Eskişehir'in talebi üzerine gelen yazılara verdiği cevaplara ulaşmaları çokta zor olmayacaktır.
Bu nedenle diyoruz ki;
Daha önce DPT'ye ciddi anlamda başvuruda bulunmamakla suçlanan Büyükşehir Belediyesi, Ayhan Kavas'ın belgeleri ortaya koymasıyla kendisini savunmuştu.
Şimdi ise belge gösterme sırası AKP'ye geldi!
Bu yüzden AKP'den bu konuyla ilgili yaşanan gelişmeleri ispatlayacak somut deliller sunması gerekli!
Hatta bu işi DPT'nin Eskişehir'e verdiği cevapları açıklayarak gösterebilirler.
Dediğimiz gibi AKP bu belgelere kolayca ulaşabilir.
Bu yüzden AKP'nin bu yönde bir tasarruf kullanıp kullanmayacağını merak ediyoruz.
Bakalım AKP bu belgeleri belediyenin açıklamasını için ısrarını sürdürecek mi?
Yoksa sürecin Büyükerşen'in lehine işlemesine göz yummaya devam mı edecekler?
Ya da DPT'nin belediyeye gönderdiği yazıları kamuoyuna açıklayıp;
'Bakın projenin Ankara'dan geçmemesindeki neden belediyenin eksikliklerinden kaynaklanıyor. Yoksa bizim hiçbir projeyi engellediğimizi yok' demeyi mi seçecekler?
Bunu da ilerleyen günlerde görürüz...