4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SANDALYEDE NAMAZ


Sandalyede namaz kılmak, her zaman tartışma konusudur. Bu hususta, gerek telefonla, gerekse sözlü olarak, sandalyede namaz kılanları, eleştirenler olduğu gibi, sandalyede namaz kılanlarda, eleştiri de bulunanlardan şikâyetçi oldu. Hatta mazereti olmadığı halde sandalyede namaz kılanların da olduğu söylendi. Gerekçe olarak, "dinde kolaylık olduğu, güçlük olmadığını ileri sürüldüğü belirtildi.
Elbette kolaylık, İslam dini için, söylenebilecek en güzel kelimedir. İslamiyet hiç bir zaman, insanlara zoraki ve mecburi hiç bir şey dayatmaz. İnsanlar belli sınırlar çerçevesinde, kendi sağlıkları ve yaşamları için, kendilerine, en uygun olanı sunarak kolaylık getirmiştir. Ancak sağlıklı olan Müslümanlar da Namazı kurallarına göre kılacaktır.
Müslüman, sağlığı ve İslamiyet'in öngördüğü şekilde Namaz kılabilir. Çünkü Namaz, İslam'ın beş şartından biri olan ibadettir. Kur'an'da, günün belli vakitlerinde ve abdest şartını yerine getirerek, NAMAZ kılınması gerektiği belirtilmiştir. Kur'an ayetlerine göre namaz, bir temizlenme aracıdır. Aynı zamanda, Allah'ı anarak teslimiyetini yaratıcıya gösterme biçimdir. Kur'an'a göre namaz, İbrahim'e öğretilen bir ibadet şeklidir.
Konuya açıklık getirmek için, İl müftüsü, Sayın Niyazi ERSOY' la, geçen hafta ziyaret ettik. Kendisi ile "SANDALYEDE NAMAZ" ı, görüştük. Sayın AKSOY, camilerde hasta ve güçsüz kişilerin, cemaat arasına sandalye koyup, namaz kılmalarının vatandaşlarca sıkça sorulması üzerine, Diyanet İşleri Din Yüksek Kurulunun açıklama yaptığını söyledi. Kendilerinin de bu alanda, broşür hazırladığını ve camilerde, vaaz verdiklerini vurguladı.
Sayın ERSOY, Namazı normal şekli ile ayakta kılmaya gücü yetmeyen, kimse için asıl olan, namazını oturarak kılmaktır. Böyle bir kişi namazını, kendi durumuna göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana, ya da kıbleye doğru uzatarak kılar." dedi.
Ashab-ı Kiramdan İmran İbn-i Husayn anlatıyor: Bevasir hastalığına tutulmuştum. Peygamber Efendimize (asm) namazı nasıl kılacağımı sordum. Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: "Namazı ayakta kıl. Buna gücün yetmezse oturarak, buna da gücün yetmezse yan üstüne yatarak kıl". Nesâî'de Hadis-i şerife şu ilâve vardır: "Buna da gücün yetmezse sırt üstü yatarak kıl. Allah hiçbir kimseye gücünün yereceğinden fazlasını yüklemez" (Buhârî, Taksir)
Ayakta durabilen ve yere oturabildiği halde, secde edemeyen kimse, namaza ayakta başlar, rükûdan sonra, yere oturarak, secdeleri ima ile yapar. Ayakta durabildiği halde oturduktan sonra, ayağa kalkamayan kişi, namaza ayakta başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar.
Ayakta durmaya ve rüku yapmaya, gücü yettiği halde, yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar, rükudan sonra, secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak, ima ile eda eder. Ayakta durmaya gücü yetmeyen, yere de oturamayan kimse, namazı tabure, sandalye ve benzeri bir şey üzerine oturarak, rüku ve secdeleri ima ile yerine getirir. Namazını tabure, sandalye ve benzeri şeyler üzerinde, kılan müminin ileri sürdüğü mazeretleri, kendisini vicdanen rahatlatacak boyutta olmalıdır.
Namazı, asli şekline uygun olarak kılmaya engel olmayacak, hafif bedeni rahatsızlıklar, bu konuda meşru mazeret olarak görülmemelidir. Dini açıdan zorunlu ve meşru bir sebep bulunmadıkça, camilerde sandalyede namaz kılmak, göze hoş gelmeyen bir görüntü ortaya çıkarmakta ve cemaat arasında, tartışmalara sebep olmaktadır.
Üzerinde namaz kılmak amacı ile camilerde, sıralar halinde sabit oturakların yapılması, cami doku ve kültürüyle bağdaşmamaktadır. Bu sebeple, hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunan kimselerin, zorunlu olmadıkça namazlarını, sandalyede değil, yere oturarak kılmaları gerekir.
Din İşleri Yüksek Kurulu kararında, camilerde bugüne kadar mazeretleri nedeniyle, yanlarında getirdikleri tabure ve sandalye ile namaz kılanların görüntü estetiğini bozduğu belirtti. Çözüm olarak da: ´Rahatsızlıkları sebebiyle, ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa, yere oturamayanlar için, cami ve mescitlerde sandalye/tabure vs. üzerine oturarak, ima ile namazlarını kılmaları tavsiye edilecek, sandalye/tabureler için, cemaat ve saf düzenini aksatmayacak şekilde, cami içinde belirli yerler ayrılacaktır" açıklamasını yaptı.
Şu bir gerçek ki İslamiyet' e, en büyük zararı Müslümanlar vermektedir. İnsanlara, İslamiyet'in doğru yolunu göstermek yerine, İnananları, doğru olmaya yolları göstermek, İslamiyet' e, büyük zarar vermektedir. ALLAH C.C. böylelerine, akıl, fikir, izan versin. O nedenle de her Müslüman, din adına konuşurken veya başkalarını ikaz ederken, mutlaka Kur' an' ı ve Peygamberimizin sünnetini gözetmek zorundadır. Ayrıca insanımızın, özellikle de din adamlarımızın, görevi, Sandalyede Namaz kılan Müslümanları, camiden uzaklaştırmak değil, bilakis onları kazanmak olmalıdır.



Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi