‘’Savunma’’ adına bir konu ancak bu kadar çarpıtılabilir

Belediye meclisleri, bulundukları yerleşim biriminin en üst karar organları…

‘’Yerel millet meclisi’’ dense de olur.

Doğal olarak gündeminin o yerleşim birimleri olması gerekir.

Resmi gündemler öyle de oluyor.

Resmi gündem ile ilgili görüşmeler uzun sürmüyor.

Onların yanı sıra bir de ‘’gündem dışı’’ konuşmalar var.

Orada iş değişiveriyor.

Belediye meclisi bir anda ‘’siyaset meydanı’’ haline dönüşüveriyor.

Bu konuda en iyi örneklerden birisi Odunpazarı Belediye Meclisi…

Toplantılar, canlı olarak yayınlanıyor.

Bunun da etkisiyle olsa gerek ki, ‘’gündem dışı’’ konuşmalar oldukça uzuyor.

Bazı meclis üyeleri de var ki, sadece ‘’gündem dışı konuşma yapmak için hazırlanıyor’’ gibiler.

Konuşmadıkları oturum yok.

Hemen her oturumda konuşuyorlar.

Konuşmalı Odunpazarı ile ilgisi olsa neyse… Konuşmalarının ağırlığını ‘’genel siyaset’’ oluşturuyor.

CHP’li üyeler merkezi iktidarı eleştiri yağmuruna tutuyorlar.

Ekonomiden dış politikaya kadar eleştirmedik konu bırakmıyorlar.

AK Partili meclis üyelerinin tavrı da farklı değil…

Merkezi iktidarı savunuyorlar, genel siyaset yapıyorlar.

Yapmasına yapıyorlar da bazen akıl almaz sözler söyledikleri oluyor.

AK Parti temsilcisi Mehmet Kepez’in son oturumda yaptığı bir konuşma var ki, şaşırmamak elde değil…

Daha önceki oturumlarda birisinde ‘’çocuklar okula aç gidiyor’’ denmiş…

Mehmet Kepez, bu sözü anımsatıp yanıt veriyor.

‘’-Daha önce bu konular gündeme geldiğinde "Çocuklar okula aç gidiyor" denmişti. Çocukların neden aç okula gittiklerini konuşmalıyız. Eğer anne-baba mağdursa, fakirlikten dolayı çocuklarına kahvaltı hazırlayamıyorsa bunun yolları var. Kaymakamlık vakıfları, valilik ve belediyelerimizden yardım alınabilir.

Ama eğer çocuk kahvaltı yapmadan okula gidiyorsa, bu tamamen ailelerin sorumluluğudur. Hiç kimse bu ülkede aç değil.

Aç olan varsa, gelsin belediyelerden veya ilgili kurumlardan yardım talep etsin.

Örneğin, belediyeler çocuklara yardım etmiyor mu? Ediyor. Kaymakamlık ve valilik de destek veriyor. Ancak bu meselelerin "çocuklar aç okula gidiyor" söylemiyle sürekli gündeme getirilmesi doğru değil. Ayrıca, eğer bu tür sıkıntılar varsa, belediyeler bu çocuklara kahvaltı sağlıyor mu? Belediyelerin yaptığı yardımların kapsamı nedir? Örneğin, Odunpazarı veya Tepebaşı’nda kaç çocuğa düzenli kahvaltı veriliyor? Büyükşehir Belediyesi'nin öğrencilere çorba dağıtmasını takdir ediyoruz, ama bunun dışında başka hangi somut adımlar atılmış?’’

Söyledikleri böyle…

Soruna yaklaşımı karşısında şaşırmamak elde değil…

‘’Çocuklar okula aç gidiyorsa bunun sorumlusu aileleri’’ imiş…

Doğrudur…

Aileler çocuklarının karnını doyurmakla yükümlüdür.

Peki ya bunu yeterince yapacak ekonomik güce sahip değilse ne olacak?

Mehmet Kepez’in konuşmasında sorunun yanıtı var.

Kaymakamlıkları, belediyeleri adres gösteriyor.

‘’Gidip yardım istesinler’’ diyor.

Dahası ‘’Odunpazarı veya Tepebaşı’nda belediyeler kaç çocuğa kahvaltı veriyor’’ diyerek belediyelere sorumluluk yüklüyor.

Dedik ya, şaşırmamak elde değil…

Bir konu ancak bu kadar çarpıtılabilir.

Belediyeler tarafından aşevleri açılıyor, kent lokantaları hizmete sokuluyor, öğrencilere sıcak çorba dağıtılıyor, yardım kolileri hazırlanıyor.

Bu ve benzeri hizmetler belediyelerin görevi falan değil…

Toplumdaki hızlı yoksullaşma ile ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanması için verilen hizmetler.

Bu be benzeri hizmetler çözüm de değil…

Asıl yanıtlanması gereken soru belli…

O hizmetlerin verilmesinin gerekli hale gelmesinin nedeni nedir?

Sorunun yanıtı belli…

Toplumdaki hızlı yoksullaşma…

Bunu yaratan nedir?

Bu sorunun yanıtı da belli…

Ülkedeki ekonomik kriz…

Peki bunu sorumlusu kimdir?

Sorunun yanıtı belli…

Yanıt belli de Mehmet Kepez’den yanıt bekliyoruz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Vedat Alp Arşivi