1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Seçim kazanmak için Sistemli çalışma ve sosyal yardımlar..

İktidar partisi Eskişehir'de mahalli seçimlere yönelik çalışmaları çoktan başlattı.
Hemen her gün...
Toplantı üzerine toplantı yapılıyor...
Mahalleler, köyler, ilçe ve beldeler sürekli geziliyor.
Kısacası...
İktidar Partisi mahalli seçimlere bu sefer daha sistemli bir biçimde hazırlanıyor.
Mahalle temsilcileri ile sık sık bir araya geliniyor, mahalleler de bulunan evler ve bu evlerde oturanlar tek tek tespit ediliyor.
Söylenilenlere bakılırsa...
Önümüzde ki süreçte, iktidar partisinin oluşturduğu ekipler mahallelerde evleri tek tek gezecekmiş.
Böylece...
Mahalli seçimlerde partiye oy vermeye yatkın olan ve olmayan evler tek tek tespit edilecek, bir anlamda kayıt altına alınacakmış.
Sonrasında ise...
Mahalli seçimlerde AKP ye oy vermeyi düşünmeyen, bunu partinin ekiplerine bizzat söylemese bile hal ve davranışlarından AKP ye oy vermeyeceği anlaşılan evlerin listesi çıkartılacak ve bu evlerde yaşayanlar için daha çok uğraş verilecekmiş.
İşte böylesine etkili bir seçim çalışması hazırlığı içindeymiş iktidar partisi.
Bütün bunlar olurken...
Yine söylenilenlere bakılırsa önümüzde ki mahalli seçimlere yönelik çalışma içinde sosyal yardımların arttırılması büyük bir yer tutacakmış.
Son yapılan mahalli seçimde Büyükerşen'in aldığı oy ile AKP nin aldığı oy arasında 55 bin civarında fark olmasını göz önüne alan parti kurmayları, bu farkın sosyal yardımların arttırılmasıyla kapanabileceğine inanıyormuş.
Netice olarak...
Mahalli seçimlere şimdiden hazırlanmaya başlayan iktidar partisinin, seçimi kazanma yöntemi olarak sistemli çalışma ve sosyal yardımları arttırma üzerinde duracağı ifade ediliyor.
Bu durumun iktidar partisine Belediyeleri kazandırıp kazandırmayacağını ise...
Elbette zaman gösterecek...
....
Siyasette hedef ve hırs...
İhtilal olduğunda Süleyman Demirel'i arıyor bir dostu...
-"sizi sürgüne gönderecekler" diye haber veriyor.
Demirel;
-"İçeriye mi? Dışarıya mı?" diye soruyor.
-"Çanakkale civarı" yanıtını alınca hemen çıkartıyor haritayı önüne.
Ankara-Çanakkale 653 kilometre.
İstanbul-Çanakkale 320 kilometre...
İzmir –Çanakkale 319 kilometre...
Ve Çanakkale'de havaalanı yok.
-"Hata etmişiz. Yeniden başa geçince, yani Başbakan olunca ilk işim Çanakkale'ye bir Havaalanı yapmak olsun" diyor.
Buna şahit olan bir yakını kızıyor...
-"yaptın da ne oldu. Sürgüne gidiyorsun işte" deyince Demirel;
-"O iş başka, bu iş başka. Siyasette giriyorsan her şeyi göze alacaksın. Bugün sürgüne gidiyorum ama yarın göreceksin dönecek ve ilk iş olarak da Çanakkale'ye havaalanı yapacağım" cevabı veriyor.
Ve öyle de oluyor gerçekten.
Çanakkale Demirel'in yeniden Başbakan olmasıyla birlikte Havaalanına kavuşuyor.
Şimdi bunu Eskişehir'deki bir meseleyle bağlamak için falan yazmadık.
Sadece...
Günümüzde siyaset yapanların aklının köşesinde dursun diye yazdık.
Çünkü...
Bu olay, siyasette hdef ve hırsın ne olduğunu ortaya koyuyor.
Kim bilir...
belki bir gün birilerine lazım olur...

......
4 yöneticiye var olan görevlerini yeniden vermişler iyi mi?
Eskişehirspor yönetiminde gelişen ve kamuoyunda tepki gören olayların ardından adı konmayan bir sıkıyönetim sergilenecekmiş.
Nasıl mı?
4 yöneticiden oluşan bir ekip, kulüpte resmen sıkıyönetim uygulayacakmış.
Bakıyoruz bu 4 kişinin kim olduğuna, dördü de Başkan Halil Ünal'dan sonra gelen isimler.
Yine...
Başkan Halil Ünal'dan sonra en çok basına çıkıp, kulüpte en çok sözü geçenler.
Şimdi bu 4 kişi, kulüpte sıkıyönetim uygulayacakmış.
Aslında...
Görevleri olmasına rağmen bu güne kadar yapmadıklarını yapacaklarmış.
Bize biraz tuhaf geldi bu...
Zaten bu 4 yöneticinin görevi, bu tip olayları önlemek.
Demek ki bugüne kadarn görevleri olmasına rağmen önlememişler.
Şimdi ise, sıkıyönetim uygulama görevini üstlenmişler.
Özetle...
Yaşanan olayların yaşanmaması ile görevli yöneticilere, yaşanan olayların yaşanmaması için sıkıyönetim yetkisi veriliyor.
Bu bir anlamda...
Emniyet müdürüne "Bu şehrin güvenliği bundan sonra senden sorulacak", "Zabıta müdürüne "bundan sonra esnafı sen denetleyeceksin" demek gibi bir şey...
Ne diyelim...
Eski yöneticilerin yeni görevleri hayırlı olsun...
.......
Biraz da
gülmek lazım
Toplu sözleşme pazarlığından yeni çıkmış sendika başkanı, salonda toplanmış isçilere ateşli bir söylev çekmektedir:
"Yoldaşlar! Yönetimle yeni bir sözleşme yaptık.Bundan böyle haftanın dört günü daha çalışmayacağız!"
Kalabalık, "Yaşasııın!" diye bağırır.
"Çalışma saatimiz beşte değil, dörtte bitecektiiir!"
"Yaşaaaaaa!!"
"Çalışmaya dokuzda değil, on birde başlayacagiiizz!"
"Helaaallll!!"
"Maaşlarimiz yüzde 150 artacaktiiirrr!"
"Vaaaaaauuuuuvvvv!!"
"Yalnızca Çarşambaları çalişacagıııız!"
Bu sözün ardından derin bir sessizlik olur. Derken arkalardan bir ses duyulur,
"Her Çarşamba Mı ?"

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi