SEN BENİM DEDİKLERİMDEN NE ANLADIN?

Bir yılan, kendi mekanı bellediği geniş bir alanda her yanına geleni korkutmakta, ısırmaktaymış. çocuk, kadın, yaşlı dinlemez, bölgesine giren herkese saldırmış. Kendisini öldürmek için üstüne gelenlerden de her seferinde kurtulmayı başarmış.

Sonunda çevrede yaşayan insanlar, bir türlü kurtulamadıkları bu yılandan iyice bıkmışlar ve yörenin en bilge kişisinin kapısını çalmışlar.

Yılanın yaptıklarını sıralamışlar, acımasızlığından yakınmışlar ve durumu anlatmışlar. Eğer insanlara zarar vermeden o bölgede yaşamaya devam ederse, kendileri açısından bir sakınca bulunmadığını ve yılanı öldürmeye kalkışmayacaklarına dair söz vermişler.
Yaşlı bilge, insanların anlattıklarını dinledikten sonra yılanın mekanı olan bölgeye gitmiş ve beklemeye başlamış.

 Bir süre sonra yılan çalıların arasından çıkmış, bilgenin yanına sokulmuş. Bilge önce bir süre konuşmadan durmuş, yılanın kendisine güvenmesini beklemiş. Sonunda yılanın kendisine güvenmesini beklemiş. Sonunda yılanın sakinleştiğini hissedince de, ona güven verecek bir üslupla konuşmaya başlamış.

Bu dünyada yaşamak için, beslenmek için bu kadar şiddet kullanmaya ihtiyacı olmadığını, insanlara herhangi bir zarar vermeden de yaşayabileceğini anlatmış. Şiddet kullanmanın kötü bir şey olduğunu, canlı öldürmenin en büyük kötülük olduğunu tekrar tekrar söylemiş. Bilge güzelce anlattıkça, yılan can kulağıyla dinlemeye başlamış.

Bilgenin nasihatleri bitince çok etkilenmiş olan yılan, kafasının değiştiğini söylemiş ve bambaşka bir yılan olacağına söz verip, tekrar çalıların arasında kaybolmuş.
Sonunda sözünü tutmuş.

Bölgesinde sakin geziyor, gelip geçen hiç kimseye saldırmıyormuş.

Ama yılanın sözünü tuttuğunu, iyice uysallaştığını gören insanların havası değişmeye başlamış.

Kimi geçerken bir tekme savuruyor, kimisi de her şeye rağmen yanına yaklaşmaktan çekinerek uzaktan taş atıyormuş. Hatta çocuklar, çalıların arasında bağıra çağıra yılanı kovalamayı sürekli bir oyun haline çevirmişler.

İnsanlardan devamlı kaçmaktan bezmiş, gövdesinin her yanı yediği tekmelerv e taşlardan yara bere içinde kalmış olan yılan, kendisine yapılanlar nedeniyle gururunun kırıldığını da düşünüyormuş.

Sonunda bilge ile tekrar konuşmaya karar vermiş. Gitmiş, olanı biteni anlatmış:

“Bana söylediğin her şeyin gereğini yaptım. Suç işlemeyi, insanlara zarar vermeyi, öldürmeyi bıraktım, bambaşka bir yılan oldum. Gel gör ki, artık benden korkmayan insanlar, beni sürekli dövüyor, hırpalıyorlar. Ne yapayım ben şimdi?”

“Bunun cevabı çok basit” demiş bilge: “Ben sana, ‘İnsanları ısırma, öldürme; gelen geçen herkese saldırma!’ dedim. Ama ‘Tıslama, dişlerini gösterme!’ demedim...”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
AKTÜEL Arşivi