2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

"SEN MEYDAN DA NEDEN YOKSUN?" DİYE ELEŞTİRMEK?

Demokrasi en güzel şey!
Bu yüzden millet canını dişine takıyor ne zamandır.
Tankların altına yatanları, kurşunlara siper olanları unutmayacak bu millet!
Sonsuza kadar da gönlünde taşıyacak, bizlere verdikleri mirası da asla ayaklar altına almayacak...
***
Şükür ki, millet adeta bir Kurtuluş Savaşı verdi.
Özgürlüğünü tankların altına yatarak kurtardı.
Can vererek, kan vererek cuntaya izin vermedi.
Bunu yapmasının nedeni siyasi miydi?
Bir partiyi korumak adına mı verildi onca can?
Önce ayırmamız gereken galiba bu değil mi?
Bir parti lideri, bir ülke yöneticisi için mi aktı onca kan?
Hayır!
Millet önce ülke huzurunu, demokrasisini, güvencesini, geleceğini korumak adına kurşunlara siper oldu.
Darbelerin bu ülkede açtığı yaraların bir kez daha açılmaması için tankın altına yattı.
Ülke yönetimini korumak, adı sanı kim olursa olsun, halk tarafından seçilmiş meşru hükümeti kollamak adına yaptı tüm bunları...

***
Önceki gece tankın altına yatan kahraman televizyon ekranlarında anlatıyor.
"Haberi otobüste aldım!" hemen inip tankların olduğu yere gittim" diyor.
Sonrasını zaten bütün ülke biliyor.
Daha ortalarda kimse yokken tankların altına yatıp durdurdu cuntacı hareketi.
Kimin için yaptı?
Devlet, millet, cumhuriyet, bağımsızlık elbette demokrasimiz için...

***
Ve o demokrasimiz korundu.
Şimdi ise bazıları çok ilginç eleştiriler yapmaya başladı.
Eleştiriler kişiselleştirildi.
"Sen o partidensin, bu partidensin" denilmeye başlandı.
Asıl tehlike işte bu!
Öyle ki;
Bazı kesimlere, kurumlara ya da kişilere;
"Neden meydan da yoksun?" sorusu yöneltiliyor.
Oysa bu soru başlı başına kişisel bir tercihe karşı çıkmaktır!
Demokrasiyi savunurken, demokrasi dışı eleştiri yapmak akla ziyan bir şey değil midir?
"Neden meydanlara gelmiyorsun?" demek...
O sorunun muhatabını hedef göstermek, halkın önüne atmak, itibarsızlaştırmak gibi amaçlar taşıyor olamaz mı?
Oysa o nöbet meydanlarına gidip gitmeme seçimi, can vererek korumaya çalıştığımız demokrasinin kişilere getirdiği bir hak değil mi?

***
Bu yüzden şu günlerde kişi ve kurumlara yönelik "Neden yoksun?" eleştirileri, demokrasi dışı bir davranış olacaktır.
Çünkü bu nöbetleri siyasal bir toplantı gibi yorumlayanlar, tepkilerini daha farklı meydanlarda gösterme hakkına da sahiptir.
Cuntacılara, darbecilere, demokrasi düşmanlarına tepki gösterilecek alanlar, tek bir meydanla nasıl sınırlandırılabilir?
Ter bir organizasyon içerisine nasıl sığdırılabilir?
"Demokrasi" diyorsak toplumun her kesiminin düşüncesine saygılı olmak durumundayız.
Askeri cuntaya karşı çıkanların tepkilerini farklı şekilde vermek istemelerine de aynı saygıyı göstermeliyiz.
Kimisi bu karşı duruşunu bir açıklama ile ortaya koyar, kimisi sosyal medyada feryadını dillendirir.
Kimisi meydana gelir, kimisi başka meydanda toplanır.
Ha;
"Cuntacılara destek veren olur, darbeyi savunacak sözler sarf edilir"
İşte o zaman kişilere ve hatta kurumlara yönelik tepkimizi hep bir ağızdan bağırırız.
"Yaşasın tam demokratik, laik cumhuriyet" diye avazımız çıktığı kadar cunta sevicilere toplumun her köşesinde hep birlikte dikleniriz.
Bunun dışında demokrasi nöbetlerini kişiselleştirmek, birbirimize bağlandığımız şu günlere inanın büyük bir yara açar...
Bizden söylemesi...

Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi