Eskişehirspor'un küme düşmesine biz kendimizi çoktan hazırladık.
Kötü sonucun bizi bulacağına inandığımız için önceki akşam ki maçtan sonra yaşadığımız şok dalgası çok fazla olmadı.
Ancak;
Türk futbolseverler bizim gibi değildi!
Onların yaşadığı üzüntüyü görmek bile bizim üzüntümüzü kat be kat artırdı.
***
Sosyal medyadaki yorumlarda Türk futbolseverler Eskişehirspor'un küme düşmesine inanamıyordu.
Pek çoğunun sözleri aynıydı.
"Koskoca Eskişehirspor nasıl düşer?"
Çünkü Türk futbolunda yakın tarihe kadar bile, Eskişehir deplasmanı çıkılmaz bir yerdi.
Es-Es'i diz çöktürmek öyle kolay değildi.
Eskişehirspor ligin şampiyonunu belirleyen, küme düşme hattını şekillendiren takımdı.
Tribünlerde şov yapan, herkese parmak ısırtan gösteriler yapılırdı.
Türkiye Kupası finali sıradan bir hedef haline gelmişti.
Biz gözümüzü UEFA'da çok üstlere dikmiştik çünkü...
Ve asıl gözümüzü bürüyen hedef 50nci yılda şampiyon olmaktı.
HHH
Gel gör ki, 50nci yılda küme düştük.
Bu nedenle Türkiye'de futbolla ilgilenen herkes Es-Es'in bu hallere düşmesine inanamıyor.
Emeği geçenleri, bu hallere düşürenleri tüm şehir tanıyor.
Ve tüm şehir kendileri ile ilgili gerekli yorumları sosyal medyada zaten fazlasıyla yapıyor.
Bizim söyleyeceğim tek şey;
"Gelinen noktadan utanç duyduğumuzdur"
***
Bu nedenle detaylara girmeye gerek yok.
Yapılacak olan tek şey var.
Tüm kentin merak ettiği o soruya yanıt bulmak;
Yani herkesin merakla beklediği o suali sorup, yanıtını verebilmek.
Soru şu;
"Şimdi ne olacak?"

***
Türkiye'de futbolun sadece para işi olmadığını, borç ödemekle kulüp yönetilemeyeceğini, küçülme politikaları ile ancak alt liglerin boylanacağı besbelli ortada.
Tüm bunları bile başaracak yeteneğiniz yoksa işler karmakarışık hale gelir.
O yüzden, Türkiye'de futbol kulübü yöneteceksiniz vizyonunuz olacak, hedefiniz olacak, kulisiniz olacak, lobiniz olacak, çevreniz olacak, "üst tarafla" güçlü bağlarınız olacak.
Makamınız, mevkiiniz, bir duruşunuz olacak.
Bunlardan bir ya da bir kaçı eksik olduğu zaman maalesef ki Türkiye'de işler zora giriyor.
"Eskişehirspor" bile olsanız yitip gidiyorsunuz...
***
Gelelim sorunun cevabına...
Evet, "Para buldum, kulübü yöneteceğim" demekle iş olmayacağına göre, yukarıda saydığımız vasıflara uyan birisini bulmak gerekli.
O isim zaten Eskişehirspor için gecesine gündüzüne katmış ve katacak bir kişi olarak bu şehirde var.
"Kulübü borç batağına" soktu algısı ile yönetimden alınan kişi.
Takımı Üçüncü Lig çöplüğünden alıp, İskoçya sınırına dayayan isim.
İstanbul takımlarına diz çöktüren kadroyu kuran;
Kurduğu kadrodaki her oyuncusu büyük paralara satılan isim.
Çalıştığı hocaların bugün Eskişehirspor'a gelme ihtimali hiç kalmayan bir isim.
En önemlisi de;
Futbolu bilen, kadro oluşturma adına büyük tecrübeleri olan, futbol camiasına hakim kişi...
Ve elbette düşer düşmez takımı yeniden hak ettiği lige çıkarabilecek kişi...
"Halil Ünal"
***

Bu saatten sonra bu işin siyasi tarafı, aması, şusu, busu falan kalmadı.
Eskişehirspor için önünde sadece bir yıl kaldı.
Bu takım önümüzdeki sezonda Süper lige çıktı, çıktı.
Çıkamadı bize yine Bulancak yolları göründü.
Şimdiden söyleyelim, uyaralım, tarihe not düşelim de...
Yarın "Keşke bizi dinleseydiniz" deme yüzümüz olsun...